2.4

550 56 28
                                    

yazım yanlışı varsa affedin. keyifli okumalar...

Okuldaki  dersler yavaş geçiyordu sarışın  için.  Hayatının sonuna kadar kulanmayacağı bilgilerin kafasına girmesine çok da izin vermiyordu. Derslerde kendi çağında elinden geleni yapıyordu, çalışıyordu tabii  ama yinede herkesin gözdesi,  derslerin hiç birisine çalışmayıp sınıf birinciliğini mucizevi bir şekilde elinde tutan Sasuke'yi geçemiyordu.

Öğle teneffüsünde yine her zamanki gibi sessiz sınıfta tek başına oturuyordu sarışın...  Kulağına gelen tek ses, rüzgârın kapının açık kalan bölmesine girince sinir bozucu bir uğultu çıkaran sesti...  Okula girmeden önce sarışın, Sasuke'ye okulda bir çift gibi gözükmek istemediğini söylemişti. Uchiha, nedenini sorsa bile sarışın sadece istemediğini omuz silkerek  belirtmişti... Olayın aslı daha farklıydı. Sarışın? Sasuke gibi bir insanın,,  kendisi gibi bir yer faresi ile gözükmesini ve okuldaki insanların ona yargılayıcı bir gözle bakmasını istemiyordu. Ayrıca hiçbir kız, öğrenmek istemezdi ki okuldaki en yakışıklı çocuğun erkeklere ilgi duyduğunu... 

Sarışın başını iki yana salladı düşüncelerinden kurtulmaya çalışırken. Zihninin esiri olmayacaktı! Sırasından kalktı ve burnunun ucuna gelmiş gözlükleriyle sınıftan dışarı çıktı. Okulda herkes tarafından nefret edilen bir tip olunca daha az kişinin kullandığı yolları öğreniyordun otomatik olarak... Tenha olan bir koridora yöneldi. Bakışlarını sadece önünde tutuyordu. Kimseyle göz teması kurmazsa, dayak yeme olasılığı azalıyordu. Köşeyi döndüğünde kız sürüsünden kaçmak için hızlı adımlar ile erkekler tuvaletine giren Sasuke'yi görünce dudaklarını birbirine bastırdı. Kapının önünde bir tarikat gibi duran kızlara baktı bir süre... daha sonra kendisine. Sasuke Uchiha cidden kendisine ne buluyordu...? Bakışlarını önüne çevirirken yürümeye devam etti.

Sonunda ayaklarının onu getirdiği yer okuldaki resim atölyesiydi. Burada genelde kimse olmazdı. Artık o kadar kullanılmıyordu. Sarışın içeri girince burnuna, boyaların rutubet ile karışmış kokusu gelince derin bir nefesi içine çekti. Bu kokuyu özlemişti. Işıkları açmak yerine dolapların birinde buldu üç büyük mum ve kibritle yaktı mumları. Şimdi daha aydınlıktı oda. Küçük odanın etrafında bir "U" şekilde dizilmiş sıraların arkasında artık çok kullanılmayan resim eşyaları vardı odanın sağ tarafında ise 1-2 tane cam... Sarışın bir camı açtı odanın havalanması için. Artık tozlanmış dolapların önüne geçtiğinde, bir gülümseme ile tuvallerin ve yağlı boyaların olduğu  bölmeyi aramaya başladı.  Bazı çekmecelerin tutma yeğlerinde  ona ait olmayan parmak izini bulunca, arada sırada da olsa birisinin geldiğini düşündü buraya...

Sonunda 20'ye 30 büyüklüğünde bir tuval ve biraz kullanılmış boya tüpleri buldu.  Sadece altı tüp boya bulabilmişti ama bunlar ona yeter de artardı.  Siyah, beyaz, kırmızı, mavi sarı... Bir de hardal rengi...  Sarşın boyaları sıkabileceği bir tahta ve  spatula da bulmuştu.  Bununla boyaları karıştırabilirdi. Tuvalin üstündeki tozu aldıktan sonra boyalarını, bulduğu tahta parçasına sıktı ve resmine başladı.  Önce tuvale siyaha boyadığı. Daha sonra tuvalin tam ortasına beyaz boyayı sıktı ve bir yuvarlak şekilde beyaz boyanın siyahla karışmasına izin vererek yaymaya başladı. Daha sadece 10 dakika olmuştu ki kapı büyük bir gürültü bile açıldı. Sarışın buruşan yüzünü  tuvaldinden kaldırdı kimin geldiğini görmek için. Neden azıcık da olsa yalnız kalamıyordu ki ...?

İçeri giren kırmızı saçlı aynı sınıfta olup hiçbir zaman bir kere bile iletişime geçmediği çocuk Gaara'ydı. Bir zamanlar onu, Kiba'nın peşine dolaştığını gördüğü için hiç göz teması bile kurmuyordu. Kızıl saçlı çocuk ifadesiz suratını buruşturmuş bir şekilde, Naruto'ya bakıyordu.  İki gencin aralarında olan sessizliğe Gaara'nın uyuz olmuş sesi bozmuştu.
"Neden buradasın? İlk çaldı."
Naruto nefes verdi ve resmine geri döndü.  Şimdi sınıfa dönesi hiç yoktu. Zaten üç ders sonra okul bitiyordu. Herhangi bir yanıt almamış olan kırmızı saçlı genç, uyuz olmuş bir şekilde sarışın ile aralarında olan mesafeyi birazcık kapattı.
"Sana diyorum, duymuyor musun?"
Sarışın resmine devam etmeye başlamıştı.
"Hey!"
Gaara birazcık daha sert bir şekilde ona seslenirken sarışının yanı başında dikildi. Naruto, fırçasını kulağının  arkası sıkıştırıp bir nefes verip ayağa kalktı. Dolaptan bulduğu kurşun kalem ile yerine oturdu ve kırmızı kafanın görebileceği bir şekilde masaya yazdı.

「A Silent Scream」-Sasunaru-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin