2.2

710 56 49
                                    

bölümü yazmam ve yayınlamam çok zaman aldı. özür dilerim. yazım yanlışı varsa affedin. iyi okumalar.


"Chu-"
Sarışın, titreyerek uyandı parmaklarının uçlarını hissetmiyordu. Gözlerini hızlıca açtı her sabah görmeye alışık olmadı tavanı göremeyince. Paniği, altından gelen bir homu dama duyunca geçti. Dün akşam yaşananlar teker teker bir bulmaca gibi aklında belirdi. Sasuke'nin ona söylediği şeyler, yağmurun altında, göğüsünde çığlıklar içinde ağladıktan sonra birbirlerinin kollarında uyuya kalmaları...

Hava bulutluydu. Sis yüzünden sadece şehirdeki en yüksek binalar gözüküyordu düzlüğün sonundan bakıldığında... Çiğ, kamelya ağaçlarını ve uzun çimleri kaplamıştı. Sarışın, hâlâ kolları ona sarılı bir şekilde altında uyuyan Sasuke'ye uzun uzun bakmaya başladı. Sarışına, acı asırlarmış gibi gelmişti beraber olamadıkları her bir saniye. Sarı saçlı genç, parmak uçları hissetmediği iki elinden birine yavaşça, ürkek bir şekilde Uchiha'nın yanağına koydu. Yanağı buz gibiydi. Sarışın, aniden panikledi. Bu kadar soğuk olması doğal mıydı...? Ya bayılmışsa soğuktan? sarışın işaret parmağı ile altında yatan bedenin yanağını dürttü. Bir tepki alamayınca daha sertçe birkaç kez daha dördü. Sasuke, suratını buruşturdu, daha sonrada yavaşça kömür rengi gözlerini araladı. Sarışın ile bakışları buluşurken Naruto nefes verdi. Bayılmamıştı.

Uzunca bir süre bakıştılar. Sasuke, ne yapması, ne demesi gerektiğini bilmiyordu. Sadece o çok sevdiği masmavi gözleri tekrardan bu kadar yakından görebildiği için minnettardı. Sarışının, hâlâ yanağında olan eline başını yavaşça, temkinli bir şekilde yaslarken dudaklarını araladı. Yutkundu. Boğazı kurumuştu.
"İyi uyuyabildiğin mi?"
Sasuke, gözlerini Naruto'nun aşağıya doğru sarkan ıslak saçlarında gezdirdi. Kolları hâlâ  sarışının belinin üzerinde birbirine bağlıydı ve vücutlarının birbirlerinin bağlı kalmasını sağlıyordu. Sarışın, başını evet anlamında aşağıya bir yukarıya doğru salladı.

"Chu-"
Naruto, eliyle ağzını kapattı hapşırırken. Muhtemelen bütün bir gece boyunca yağmurun altında yatıklarından dolayı ikisi de şifayı kapmıştı.
"Üşütmüşsün."
Sarışın, yine evet anlamında başını salladı.  Saatin kaç olduğunu bilmiyorlardı. Naruto, shisui ve İtachi'nin onları merak etmiş olabileceğini,  artık eve gitmeleri gerektiğini söylemek için Sasuke ile bir şekilde iletişime geçmek istediğini fark etmişti. Yanında ne kağıt vardı ne de yazabileceği bir telefon... Sasuke, sarışının bir şey söylemek istediğini fark etmiştim. Bu artık sıkıntılı bir durum olmuştu. Kağıt, kalemle ya da telefon olmadan işime geçememek...

Sasuke, binlerce ton taşıyan göz kapaklarını açık tutmakta zorlanıyordu. Ona yorgun gözleriyle bakan sarışının ıslak saçlarına bir elini götürdü ve yavaş nazik hareketli okşamaya başladı. Kendini çok halsiz hissediyordu. Kolunu kaldıracak gücü kendinde zor bulamıyordu. Sarışının saçlarını okşarken homurdanarak gözlerini kapattı.
"Hâlâ kollarımda olduğuna inanmalı mıyım bilmiyorum. Eğer bu bir rüyaysa...uyanmaktan çok korkuyorum."
Sasuke, hafifçe gözlerini araladı. Eli,  sarışının yanağında kalmıştı. Soğuktan kızarmış yanağında olan çentikleri okşadı yavaş yavaş.

"Dün ödümü koparmadın değil...Sokaklarda seni ararken çok geç kalmış olacağımdan o kadar korktum ki..."
Sasuke, acı içine minik bir kahkaha attı. Gözlerini tamamen açtı ve sarışın ile bakışlarını buluşturdu.
"Sensiz bir hayat düşünemiyorum... kendimi bildim bileli hayatımdaydın ve ben şimdi..."
Sasuke devam edemedi. Bu zamandan sonra ilişkileri nasıl olacaktı bilmiyordu. Birbirlerini tanıyan iki yabancıdan fazlası olarak kalmaları bile Sasuke için oldukça yeterliydi.

「A Silent Scream」-Sasunaru-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin