Leyl Güneşi

6|A l t ı

Yek kadre-i hünest ve hezar endişe
-tek damla kan ve bin endişe-
~sadi şirazi

Hayatın bizlere ne sunacağı pek belli olmuyordu.
Biranda bütün herşey alt üst olup seni de bir enkaza çevirip yerle bir ediyordu.

Yaşadıklarım ise acı veriyordu...bir kaç damla gözyaşı ile beraber acı...

O lanet yerden nasıl ve ne şekil geldiğimi bilmeden girdim eve.

Yaptığım hatalarla birlikte durdum namaza yaradan beni kabul eder miydi?
Günah denizinde canhıraş boğulurken beni affeder miydi orası tam bir meçhuliyet olduğu için göz yaşları içinde af dilendim.

Öyle yorgun öyle bitkindim ki günah çukurandan çıkmamanın her zerresini iliklerime kadar hissetmenin acısıyla birlikte uykuya mağlup düştüm.

Sabahın ilk ışıkları ile gözlerimi açtığımda bugün ne yapacağım konusunda hiçbir fikrim yoktu.

Öylece kalktım güzelce yüzümü yıkayıp kendime gelmek adına bir bardak soğuk suyu içtim.

Kafama tülbentimi takıp balkona hava almak için çıkmıştım ki aşağıya doğru baktığımda dünki takipçilerimin hala peşimde olduğunu gördüm.
Yiğit'ten tek kelime ile nefret ediyordum.

Gelen telefon sesiyle başımı çevirip daha fazla arayan kişiyi bekletmemek adına içeriye girdim.

Annemin aramasıyla"ah ben seni unuttum be anne"deyip telefonu açtım.

Annemin sesi az huzursuz gibi çıksada zoraki gülümseyip"Arel kızım ne yaptın yavrum yeni mi uyandın?"

"Evet annecim yeni uyandım,siz ne yaptınız bakalım? Bugün yola çıkıyorsunuz değil mi?"
Dedim.
"Bizde ne yapalım aynı devam ediyoruz"sesinin huzursuzluğu bu sefer artmıştı sanki birşey söylemek istiyormuş ama söyleyemiyormuş gibiydi.
"Anne sen iyi misin?"deyip dudağımı dişledim.

"Iyiyim kuzum ben iyiyim ancak,teyzen pek iyi değil"

Telâşlanıp"ne oldu anne teyzeme söylesene bebeğine bir şey olmadı değil mi? Anne cevap ver"
"Yok kızım bebeği iyi Allaha şükür doktor kontrolüne giderken teyzen düşmüş ayağıda ters dönmüş 3 yerinden kırılmış alçıya aldılar"

"Ne????"

"Ama sen telaş yapma gayet iyi teyzen sanada selamı var"

"Nasıl telaş yapmayayım anne!! Birşeyi yok değil mi emin misin? Anne ben hemen oraya geliyorum otobüsle"

"Saçmalama kızım nasıl geleceksin bir kere o hakkını kaybettin,Ahmet enişten uçak biletlerinin gününü uzattı biz bir hafta daha kalacağız hem senin okulun var sınıfta bırakırlar mazallah kızım sen hele bir hafta daha kübrayla kal sonra yine hafta sonu bakarız"demişti.

"İyide anne ben şimdi merak ederim teyzemi fotoğrafını filan atın içim hiç rahat değil"

"Tamam kızım atarız resmini sen merak etme derslerine iyi çalış sonra Ali gibi..."diyecekti ama laf ağzına çığ gibi düşüp boğazında tıkanmıştı annemi biliyordum ne zaman Alinin adını ağzına alsa mutlaka böyle olurdu.üzülüyordu,özlüyordu oğlunu...
canımın diğer yarısına sahip olan kardeşimi elbette bende özlüyordum ama öfkeyle karışık bir özlemdi... annemin özlemi tam bir merhamet duygusu içeren her ne olursa olsun gelse kabulum diyen bir özlemdi.

Daha fazla uzatmayıp kabul ettim annemin dediklerini telefonu kapattıktan sonra olanları düşünüp bunu bize yaşattığı için Aliye hesap sormanın vaktinin geldiğini gitmeden önce söyleyemediğim şeyleri söylemek adına ani bir kararla üzerime trencimi geçirip şalımı gelişi güzel bağladım. Yaklaşık 2 saat içinde kendimi gece kulübünün önünde buluverdim.