1.5Kth

47 6 5
                                    


(1yıl sonra)

Saatin 16:20 olmasına rağmen hala temizlik işlerimiz bitmek bilmiyordu. Herhalde şu titizlik hastalığı sadece Ceren'de değil bütün Türk ırkında vardı sanırım.

"Şuraları da temizlesene Beste!"

"On kolum yok herhalde Ceren Hanım!"

"Senin kadar dağınık bir insan görmedim be! Bu ne? 3. Dünya Savaşını burada mı yaptınız?"

"Ne var be gayet düzgünler."

"Ne düzgünü? Mualla Teyzenin söylediği gibi dışarıdan gördüm yeşil türbe içeriye girdim estağfurullah tövbe!"

"Tamam Ceren. Tamam sus artık." Ceren söylene söylene işine devam etti. Eee tabii o da benimle uğraşamayacağını biliyordu(!)

Sonunda işimiz bitmişti. Saate baktığımda 22.45'i gösteriyordu. Ceren çok yorulmuş olacak ki koltuğa yayılmıştı, ben de kendime içecek almak için mutfağa yöneldim.

"Ceren'im içecek bir şeyler ister misin?"

"Olur içerim." Mutfağa girdim ve raftan 2 büyük bardak aldım. Buzdolabından kolayı çıkartıp bardaklara doldurdum (Y/N Hadiii canımm). İçer girdiğimde Ceren koltukta iki büklüm uyuyakalmıştı. Kısık bir sesle Ceren'e seslendim.

"Ceren hadi kalk yerimize yatalım, burada uyuma belin ağrır." Ceren gözünü yarım yamalak açarak ayağa kalktı. Küçük adımlarla tam odaya varacakken kapının çalmasıyla ikimizde olduğumuz yerde kaldık. Saate baktığımda 23.15'i gösteriyordu.

"Bu saatte kim gelebilir ki?"

"Açmadan öğrenemeyiz değil mi Beste?" Ceren'in konuşma tarzına gözlerimi devirmeden kendimi alamadım.

"Gerçekten mi?" Bu kızın sözleri beni öldürüyordu. Kapıya doğru ilerleyerek kulpuna elimi uzattım, kapıyı açtığımda karşımda gördüğüm kişi ile şoka uğramıştım. Gelen benim,

BABAMDI!

Üzerimdeki şoku atlatınca gözlerim bir anda dolmaya başladı annemin ölümü hiç aklımdan çıkmadığı gibi bir de bu karşıma çıkınca sinirlerime hakim olamadım.

"Senin ne işin var burada? Hala hangi yüzle geliyorsun? Yetmedi mi bize çektirdiğin? Annemin hayatını cehenneme çevirdin, şimdi de sıra bana mı geldi!"

"Kızım beni bir dinle gerçekten çok pişmanım, böyle olacağın-"

"Yeter! Seni dinlemek istemiyorum. Bana kızım deme! Şimdi defol git buradan!" Bir şey demesini beklemeden kapıyı suratına kapattım ve bacaklarımın bedenimi taşıyamamasıyla yere yığıldım. Gözyaşlarım, yanaklarımdan çeneme ve oradan yere damlıyordu. Gözlerim bağımsızlığını ilan eder gibi akmaya başladı. Ağlamaktan gözlerim yanıyordu. Ceren, koşarak yanıma geldi.

"Beste!"

(Ceren'in ağzından)

Beste'yi böyle gördükçe içim paramparça oluyordu ama elimden bir şey gelmiyordu. Usulca yanına çöktüm, öyle kötü ağlıyordu ki benim de gözlerim doldu. Onu kendime çekip sarılmaktan başka bir şey gelmiyordu elimden. Çok kötü günler geçirdi annesi vefat etti, sonra karşısına Tae çıktı. Beste yapmaması gereken bir şey yapıp Tae'ye güvendi. Tae, ne yaptı? Para için karşısındaki insanı ezdi geçti. Şerefsiz.

"Hadi canım sil gözyaşlarını, elini yüzünü yıka kendine gel bebeğim." sadece başını sallamakla yetindi, kalkmasına yardım ettikten sonra banyonun yolunu tuttu.

IDEAL LOVER  •KIM TAEHYUNG•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin