Sabah zar zor yatağımdan kalktım. Çünkü çok kötü uykum vardı. Nedeni; saatlerce, gelen mesaja ne cevap vereceğimi düşündüm. Lavaboya girip elimi yüzümü yıkadım. Üniformamı giydikten sonra kendime kahvaltı hazırladım. Annemden ses yoktu. Normalde benden önce kalkar ve kahvaltımı hazırlardı. Yorgundur diye düşünüp hiç karışmadım. Okula gitmek için yola koyulduğumda masanın üzerindeki not gözüme ilişti.
"Sevgili kızım,
Sana belli etmemeye çalışsam da fazlasıyla yorgunum. Ruhum birazcık yoruldu tatlı kurabiyem. Seni çok seviyorum, baban seni de beni de çok yıprattı. Sen çok güçlü bir kızsın ama ben o kadar güçlü değilim tatlım.Benim minik kızım, bedenimi ve ruhumu derin bir uykuya bırakmaya karar verdim. Lütfen bana kızma. Elimden geleni yapmaya çalıştım.Denedim.. çok denedim ama çok da yoruldum, özür dilerim. Sana verdiğim zarftaki parayı al, reşit olduğun için artık bu ev senin ama Türkiye'yede dönmek istersen sen bilirsin güzelim. İdare edebileceğinden eminim.Özür dilerim tatlı kurabiyem, anneni affet."
Mektubu okumam bittikten sonra yavaşça yere eğilmeye başladığımı hissettim. Kafamın içi uzay boşluğu gibiydi. Düşüncelerim.. adeta boğuyordu beni. Ağzım açık gözlerim tavana sabitti. Koşarak annemin odasına gittim. içimden yalvarıyordum "lütfen bir şey olmasın, lütfen bir şey olmasın" .
Kapının kulpunu zorluyordum, ağlamaktan etrafı bulanık görsem de çekmecede ki yedek anahtarları hatırladım. Koşarken ayağım takıldı ve bileğim sertçe dolaba tosladı. Neyse ki dolaba ulaştım. Hızlıca anahtarları aradım. Bulduğum da yine koşarak kapıya ilerledim. Anneme seslenirken bir yandan da titreyen ellerimle başa çıkmaya çalışıyordum. Sonunda kapıyı açtığım da gördüğüm şey karşısında donakaldım. Büyük bir ihtimalle asla unutamayacağım bir manzaraydı bu. Annemin cansız bedeni karşımda sallanıyordu. Direk sandalyeyi yerden kaldırıp ipe uzandım. Boyum yetmediği için biraz parmak uçlarımla kalkıp, ipi çözdüm. Annem tam düşecekken cansız bedenini minik kollarıma tuttum. Kucağımda öylece uzanan anneme baktım. Ona uzun uzun baktım, güzel ve narin bedeni artık yoktu. O yoktu. Gitmişti. O sonsuzluğa gitmişti. Dakikalarca saçlarını okşayarak onu inceledim. Sanki uyanacak gibi hissediyordum ... gittiğini kabul edemiyordum. Saatler sonra kapı çalmıştı. Kalkamıyordum. Kapının tıklanma hızı hızlandıkça sinirim artıyordu. Annemin narin bedenini beyaz yatağının üzerine bırakıp sinirle kapıya yürüdüm.
"Ne var ne ?!"
Karşımda Taehyung'u görünce tuhaf tuhaf baktım. O an sadece içgüdülerime dayanıp ne yaptığımı bilmeden Taehyung'a sarılıp deli gibi ağladım. Aklımdan hiçbir şey geçmiyordu, sadece buna ihtiyacım vardı. Duraksadığını tahmin ettiğim Taehyung'un birkaç dakika sonra parmaklarını belimde hissedince kendime geldim. Geriye doğru çekilince bana bir açıklama bekler gibi baktı. Kolundan tutup yavaşça içeriye götürdüm. Annemi gösterdim, korkar gibi bana baktı. Anneme odaklanmış ağlamamak için dudağımı ısırıyordum ama nafile.. Ağlamaya başladım. Taehyung bana sarılarak sakin olmamı söyledi. Aynı anda yavaşça yere doğru eğildik. Taehyung'un kollarında annemi izlerken dayanamadım daha çok ağladım. Ağladıkça Taehyung'un kollarına daha sıkı tutundum. Saçlarımı okşadı ... Yavaşça ayağa kalkıp polisi aradı. Annemi izlemeye devam ediyordum, durgunca ona bakıp gözlerimden süzülen yaşın sıcaklığını hissediyordum ... omzumda bir el hissedince irkilip o yöne döndüm. Taehyung kollarını açmış ona sarılmamı bekliyordu. Önümü dönüp annemi izlemeye devam edince bana sarıldı.
"Gel" Ona baktım. Sorgulamadım. Kalktım. Ruh gibiydim, benim onu tuttuğum gibi kolumdaki bluzumu tutup çekiştirdi beni. Sorgulamadım. Gidiyordum. Aşağıda duran arabadaki adamlara olayı kısaca anlatıp mektubu gösterdim.
"Bende kalsa olmaz mı?"
Polisler örneğini almak için fotoğrafını çektiler. Mektubu cebime koyduktan sonra Taehyung tekrar beni çekiştirerek bir arabaya bindirdi.
--Beste'nin yaşadığı olayı siz yaşasaydınız neler hissederdiniz?
--Bu bölüm hakkındaki düşünceleriniz neler?
Sevgili okuyucum, bu kitabı seneler önce kardeşlerimle (Ezgi Havan, Aslı Karataş) birlikte yazmıştım. Mantık hataları olduysa şimdiden özür dilerim. Anılarımı canlandırmak için hiçbir şeyi değiştirmedim. Beğenmediysen eğer, yorumlarda hakaret etmeden sessizce çıkıp başka kitaplara göz atabilirsin, seni seviyorum umarım beğenirsin.☆ Oy vermeyi ve yorum atmayı unutmayın.☆
♡사랑해♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
IDEAL LOVER •KIM TAEHYUNG•
FanfictieBabasının işi yüzünden ülke değiştirmek zorunda kaldığını düşünen Türk kızımız Beste, Kore'ye gider gitmez her şeyin aslında düşündüğü gibi olmadığını anlıyor. Yaşayacakları yeni ülkelerine gider gitmez babasının aileyi terk etmesiyle, annesi ile b...