fracturas del corazón | yoonkook

1|Özür Dilerim

Okumaya başladığınız tarih ve saati yazar mısınız?
(Tanışma faslını bölümün sonuna bırakacağım ♡)

✨

Güzellik göreceli bir kavramdı ve tanrı dünyayı güzelliklerle donatmıştı.

Gözlerimi usulca araladığımda karşılaştığım yüzün hiçbir zaman değişmemesi için tanrıya çok fazla dua etmiştim. Hatta bunun için kaç gece boyunca usul usul ağladığımı dün gibi hatırlıyordum.

Lakin değişecekmiş gibi hissediyorum.

Şimdi sevdiğim adamın suratı değil de evlat edindiğimiz oğlumuzun suratı vardı gözlerimin önünde. Dün onun çok ağlamasına neden olduğumuz için gözleri hafif şişik ve kızarmış, sağ yanağı yastıktan dolayı şişkin, dudakları büzülmüş ve saçları alnına usulca dağılmıştı. Hayatım boyunca başıma gelmiş en güzel şeylerden biriydi.

Minki, benim minik meleğim.

Uyanmaması için alnına küçük bir öpücük bırakıp yerimden doğruldum. Birkaç saniye ayılmayı bekledikten sonra Minki'ye en uzak olan camı üstten açarak temiz havanın içeriye girmesini sağladım.

Bugün hava normale oranla biraz serindi ve ne kadar benim hoşuma gitse de Minki'nin hoşuna gideceğini sanmıyordum.

Sıcak tenime tezat soğuk fayans içimi üşütürken odadan sessizce çıktım. Mutfağa ulaştığımda evin sıcaklığını arttırdım ve kendime soğuk bir su ile ağrı kesici çıkardım. Dünkü kavgamızdan sonra ruhum çekilmiş gibi hissediyordum. Ayrıca başımda da müthiş bir ağrı vardı.

İlacı içip salona geçtiğimde duvarın hemen altındaki paramparça olmuş telefonumun ekranı gözüme çarptı. Adımlarını oraya yönlendirip telefonu elime aldım ve koruma ekranını ana ekrandan çıkardım. Ana ekranıma bir şey olmadığı için şükür ederek gelen aramalara baktım.

Sevgilim✨ (27) cevapsız arama, Joonie 🐙 (8) cevapsız arama, Tae Tae 🐻 (9) cevapsız arama, Sevgilim✨ adlı kişiden 60 mesaj

Bildirimleri kapattığımda telefonu koltuğa fırlattım. Birkaç saniye sonra çalan telefonumla kaşlarım çatılırken kimin aradığına baktım.

Sevgilim✨ arıyor...

Telefonu elime alarak tamamen kapattım. Tekrar telefonu koltuğa fırlatarak mutfağa adımladım ve minik bebeğim için kahvaltı olarak ne hazırlayacağımı düşünmeye başladım. Tabii benim kafamda planladıklarım dolabı açtığımda tamamen silinmişti.

Tabii ya, normalde bugün alışveriş günüydü.

Dolapta kalanları boşverip Minki'nin sürekli yemesi yasak olan ama şu an bunu görmezden gelmem gereken gevreği alarak tabağa döktüm. Daha sonra da üzerine süt ekleyerek Minki'nin en sevdiği ayıcıklı kaşığını ile karıştırdım.

Minik adım sesleri kulağıma ulaştığında bakışlarım kapıya döndü. Yüzündeki minik tebessümle bana bakarak yanıma geldi ve minicik kollarıyla bacağıma dolandı.

"Günaydın babacığım," saçlarını usulca okşadıktan sonra onu kucağıma aldım ve yanaklarını iki yanından öperek günaydınına karşılık verdim.

"Hi, o en sevdiğim gevrek mi?" başımı usulca salladığımda heyecanla ellerini birbirine vurdu. Gözümü elindeki sargıya iliştirmemeye çalıştım. "Aman tanrım yanındaki de Tae amcamın bana aldığı kaşık," tekrardan kafamı salladığımda minik kalbini tutarak bana baktı. "Seni çok seviyorum babacığım," gülerek yanaklarını tekrar öperek onu sandalyeye oturttum ve tabağını önüne koydum.