Minki'nin o gün tek kelime etmeden kucağımdan kalkıp gitmesiyle tüm dünyam başıma yıkılmıştı. Minki yaklaşık olarak bir haftadır yüzümüze bile bakmıyor, sürekli odasında kalıyordu. Ne kadar onunla konuşmaya çalışsak susup arkasını bize dönüyordu. Her gün Tae onu mutlaka ziyarete geliyor ve bir şeyler konuşuyorlardı. Bazen Tae amcası yanındayken gülüşünü duyuyordum.
En çok kokusunu içime çekmeyi özlemiştim.
Jungkook ile sarılmış bir şekilde koltukta uzanıyorduk. Jungkook'un eli karnımdaydı ve bulunduğu yeri okşuyordu. Birkaç gün önce gebeliğimin tehlikeli geçebileceğini ve ağır işler yapmamam gerektiği söylenmişti. Bir de stres yapmamam. Minki'nin bizle konuşmaması haricinde hiçbir sıkıntım yoktu.
Gözlerim dolarken hızla yerimden kalkmış ve ona doğru yürümüştüm. Yere bağdaş kurarak oturduğumda Minki usulca yürümeyi bırakarak koşarak bana gelmişti. Karnıma dikkat ederek kucağıma oturduğunda artık dayanamıyordum.
Kokusunu içime çekerek ona sıkıca sarıldığımda onun da ağladığını hissettim. Jungkook ikimize de sıkı sıkı sarıldığında Tae'nin bizi buruk bir gülümsemeyle izlediğini gördüm.
"Özür dilerim, sizi çok üzdüm ama ben de çok üzüldüm, beni istemediğinizi ve kardeşim doğarsa beni bırakacağınızı düşündüm," kollarımı ona daha da sıkıca doladım. "Seni asla bırakmayız bebeğim," başını salladı. Daha sonra ayrıldığımızda gözlerindeki yaşı sildim.
"Kardeşim olsun istiyorum, onunla oyuncaklarımı paylaşırım hem," yüzümdeki gülümseme büyürken ona tekrardan sıkıca sarıldım. Jungkook kenarda bizim fotoğrafımızı çekerken gülümsedim.
"Tae hyung, bizim yanımızda olduğun için teşekkür ederiz ,cidden çok yardımın dokundu bize," Jungkook'un dediklerine bende katıldığımda Tae gülümsedi. "Olur mu öyle şey, minik benim en yakın arkadaşım, değil mi minik Minki?" Minki hevesle kafasını salladığında güldüm.
"Hadi beraber yemek yiyelim."
✨
Tüm gün boyunca Minki ile koşup oynamıştık. Minki tüm gün enerjisini atamadığı bir haftanın hıncını çıkarmış ve bizi çok fazla yormuştu. En sonunda koltukta uyuyakaldığında ise Jungkook onu odasına taşımıştı. Şimdi ise pijamalarımızı giymiş yatağımızda öylece uzanıyorduk.
Ben yatakta sırtüstü yatarken Jungkook başını omzuma yaslamış bir şekilde yatarken karnımı okşuyordu. Başımı çevirip saçlarını okşadığımda kıkırdadı. Bu beni gülümsetirken ellerimi saçlarında dolaştırmaya devam ettim.
"Sence kız mı olacak erkek mi?" Jungkook mırıldandığında birazcık düşündüm. "Erkek olacak bence," Jungkook başını birazcık kaldırarak bana baktı. "Bence kız olacak," gülümsedim. "En önemlisi sağlıklı olması, biliyorsun tehlikeliymiş," başını salladı usulca. Daha sonra omzuma bir öpücük bıraktı.
Birazcık öyle durduğumuzda aklıma gelen şeyle dudaklarımı yaladım.
"Jungkook, karamelli dondurma istiyorum."
-İnstagram-
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
