15|Aile

3.2K 220 345
                                    

Yeni bölümle geldim♡

Mutlu hissediyordum.

Ailem yanımdaydı ve bizim yüzümüzde papatyalar açıyordu.

Minki küçük kardeşini sürekli izliyor ve biraz da garipsiyordu. Mesela minik parmaklarını avuçlarının arasına alıp dikkatlice izliyordu. Daha sonra burnuna minik öpücükler konduruyordu. Ağladığı zaman gözlerini kocaman açıp bize sesleniyordu.

Şimdi ise Jungkook'la odamızdaydık.

Çıplak göğsüne kafamı yaslayıp kalp atışlarını dinliyordum ve o ise elleriyle saçlarımı usulca okşuyordu. Başımı kaldırarak çenemi göğsüne yasladım ve yüzünü izledim. Ellerimle usulca çenesini okşadım biraz. Göğsüne bir öpücük kondurduğumda yüzündeki tebessüm daha da büyüdü.

"Ne hissettin?" mırıltımla elleri duraksasa da devam etti. "Çok kötüydü. Sen orada yatıyordun ve ben bir camın ardından 19 gün boyunca seni izledim. Dokunamadan, konuşamadan, kokunu alıp hissedemeden," derin bir nefes çekip yutkundu. "O kadar kötüydü ki, Minki sürekli bana seni soruyordu, Woojin'in sana ihtiyacı vardı. Bana sen ameliyattayken bir soru soruldu Yoongi. Tüm dünyam başıma yıkıldı," gözleri dolarken tekrardan göğsüne birkaç minik öpücük bıraktım.

"Bana ya senden ya da Woojin'den vazgeçmem gerektiğini söylediler Yoongi, benden nefret edeceğini bile bile yaşaman için seni seçtim, minicik bir oğlumuz vardı Yoongi daha ben bile sensiz adamakıllı bir şey yapamazken Minki ne yapacaktı? Benden nefret etmeni göze alarak seni seçtim ama ameliyattan ikiniz beraber çıktınız. Ne kadar sen 21 gün uyusanda," gözümden akan bir damla yaş onun göğsüne akarken yan dönerek üzerime uzandı. Daha sonra kollarını bana sararak sıkıca sarıldı.

"Seni çok seviyorum," alınlarımızı birleştirdi ve burnunu burnuma sürttü. Daha sonra alt dudağımı emmeye başladı.

Nazik olan öpüşmemiz bir süre sonra özlemden kaynaklı olarak bedenimizi alev gibi sararak sertleşti. Dudağımı ısırdığında inleyerek ellerimi belinde gezdirdim. Sıcak olan tenine tezat soğuk olan ellerimle inlerken tebessüm ettiğimde o da güldü ve tekrardan dudaklarımı kavradı.

Ellerim eşofmanının lastiğine gidip aşağı çekecekken beni durdurdu. "Bedenin daha yeni yeni iyileşiyor. Birazcık daha uslu durman gerek bebeğim," burnumu öptüğünde homurdanarak onu üzerimden ittim ve sırtımı dönerek uyumayı bekledim.

Benimle sevişmemişti.

Evet cidden sevişmemişti ve ben ona kızgındım.

Madem sevişmeyecektik neden öpüşmeyi sertleştirerek benim de aklıma girdin?

"Hadi ama bebeğim, söz veriyorum iki hafta sonra tamamen iyileştiğinde istediğin kadar sevişeceğiz," alayla konuştuğunda yanımdaki yastığı alarak hızlıca ona fırlattım. Gülerek yastığı aldığında Minki minik adımlarıyla salona girdi. "Babacığım Woojin uyandı," yerimden doğruldum ve Minki'nin odasına doğru adımladım. İkisi de peşimden gelirken tebessüm ettim.

Benim güzel ailem.

"Günaydın miniğim," Woojin'in beşiğine eğilip usulca yanağını okşadım. Yüzünde gülümseme oluşur gibi olduğunda kıkırdayarak onu kucağıma aldım. Jungkook Minki'yi kucağına almış bize bakarken onlara yaklaştım. "Abin ve baban burada," Woojin'i yavaşça Minki'ye yaklaştırdığında Minki gülümseyerek elleriyle yanaklarına dokundu. Daha sonra ellerini elleri arasına aldı ve tebessüm etti. "Elleri minicik."

"Hadi içeriye geçip kahvaltı yapalım, eminim Jungkook babanız bize güzel bir kahvaltı hazırlar," Jungkook gözlerini irileştirdi. "Neden sen hazırlamıyorsun?" bahanemi direkt söyledim. "Hastaneden yeni çıktım ya hani, karnımdan bir bebek çıktı fâlân, yorgunum ya hani," kahkaha attığında durdum. Geliyordu hissediyorum. "Başka şeyler için hiç yorgun gözükmüyordun ama," sinirle ona döndüğümde susarak tebessüm etti. "Ben hazırlarım."

fracturas del corazón | yoonkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin