★Özel Bölüm 2★

1.6K 124 106
                                    

Merhaba! Özel bölümle geldim💜

İyi okumalar diyorum🌼

Bölümdeki yaşlar;
Iseul 2, Woojin 6, Minki 12, Jungkook & Yoongi 31-34, Jimin & Taehyung 32, Haeran 2, Namjoon & Seokjin 33-35, Hoseok & Yugyeom 33-31

"Baba mavi hırkamı bulamıyorum?"

"Baba mavi topumu gördün mü?"

"Bebeğim gömlek mi giysem acaba?"

"Baba."

Derin bir nefes çekerek oturma odasına giren üçlüye baktım.

"Minki hırkanı dün kirliye atmıştım, dolabından başka bir şey giy bebeğim," başını sallayarak teşekkür etti ve odasına girdi. "Woojin topun bahçe kulübesinde bebeğim, Jungkook baban eminim ki severek gidip getirecektir," bakışlarım Jungkook'a döndüğünde başını sallayarak Woojin'i kucağına aldı ve yanağını öptü. "Sevgilim gömlek değil tişört giy, her seferinde oyun oynamayacağım diyorsun ama fazlasıyla koşturuyorsun. Rahat hareket etmek için tişört giy bence, hem hepimiz spor giyineceğiz," başını sallayıp yanağına öpücük kondurduğunda Woojin'de babasının kucağından uzanarak yanağımı öptü aynısını minik Iseul'e de yaptıklarında prensesim kıkır kıkır gülmeye başladı.

"Kızım, seni de giydirelim mi?" kıkırdayarak başını salladığında yanaklarına bolca öpücük kondurarak prensesimin odasına girmiş ve onu yatağına bırakmıştım. Dolabını kurcalarken beni izleyen miniğime dönerek mavi tulumunu gösterdiğimde dudak büzdü. "Onu sevmiyorum," başımı usulca sallayıp bu sefer sarı renkli tulumunu ona gösterdiğimde dudaklarını iyice büzdü, "Babacığım onu da sevmiyorum," bu sefer ben dudaklarımı büzdüm çünkü bunlar onun aslında en sevdiği tulumlarıydı. O tulumlarına bayılırdı.

Iseul beni ne kadar sevse de Jungkook'a daha düşkündü. Hatta Jungkook'a olan düşkünlüğü beni bazen çileden çıkartıyordu çünkü minik kızımız babası işte olduğu için onu özlüyor ve her şeyiyle onun ilgilenmesini istiyordu. Abilerini babasıyla sarılırken gördüğünde saçlarını gizlice çekiyor ve uyardığımda ise dudak büzerek Jungkook'un boynuna girerek incilerini döküyordu. Yemek yiyeceği zaman Jungkook yanımızda yoksa onu görüntülü arıyordum çünkü onu görmeden asla yemek yemiyordu. En çok zorlandığım kısımsa Jungkook'un iş için evden çıkacağı zamandı.

Bu durum beni bazen üzse de Jungkook'a olan düşkünlüğünü seviyordum.

"Bence tulumlarını seviyorsun ama benim seni giydirmemi istemiyorsun. Jungkook babana söyleyeyim o giydirsin seni," başını hevesli hevesli salladığında onu yere indirdim ve minik elleri iki parmağımı sararken odadan çıkarak bahçeye geçtik. Jungkook elindeki eşyaları Woojin'e ve Minki'ye göstererek yanımıza alsak mı diye soruyordu.

"Merhaba," diyerek kulübenin kapısından onlara gülümsediğimde Iseul hemen parmaklarımı bırakarak Jungkook babasına koşmuş ve bacaklarına sarılmıştı.

"Bu topu da alalım bununla da voleybol oynarız,"Minki'ye topu uzattığında Minki topu almış ve kardeşiyle beraber ellerindeki toplarla arabaya ilerlerken yanağımdan öpmüştü. Bu öpücüğü içimi hoş ederken daha ben öpemeden hızlıca kaçmıştı.

"Prensesimiz üzerini senin değişmeni istiyormuş," Jungkook bakışlarını miniğimize çevirdiğinde yanaklarını usulca öptü. "O zaman prensesimi giydirmek benim için büyük bir mutluluktur," Iseul utanarak başını Jungkook'un boynuna gizlediğinde Jungkook saçlarına öpücüklerini bıraktı ve eve doğru yürümeye başladı.

Bakışlarım arabanın orada hızlı hızlı konuşan iki bebeğime döndüğünde kavga mı ettiklerini anlayamadığım için hızlıca yanlarına yürümüştüm.

fracturas del corazón | yoonkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin