Tıpkı evleneceğimiz gündeki Jungkook ve ben gibi. O günü çok iyi hatırlıyorum, Jungkook heyecandan konuşamıyordu ve ben utangaçlığım yüzünden iltifat aldığım gibi Jungkook'un boynuna saklanıyordum.
Tae ve Jimin'in bizden hiçbir farkı yoktu. Tae kalp krizi geçirecek gibiydi ve Jimin kesinlikle heyecandan bayılmak üzereydi.
İkisi de Jungkook'un onlar için özel olarak tasarladığı damatlığı giymişti ve kesinlikle çok şık duruyordu.
"Yeminlerinize hazırlandınız değil mi?" Jungkook sorduğunda Jimin gözlerini irice açtı. "Ya batırırsam? Çocuklarımıza bu anı anlatacağım, rezil olamam!" bu haline kıkır kıkır gülerken Jungkook gülerek alınlarımızı birleştirdi.
"Biz de böyleydik, ne güzeldi o gün, resmî olarak birbirimizin olduğumuz gün," dudaklarıma minik bir öpücük kondurdu. Bilirsiniz onun minik öpücükleri hep aklımı başımdan alırdı.
"Çok güzeldi," burnumu burnuna sürttüğümde iki eliyle yanaklarımı tuttu ve yanaklarıma öpücükler kondurdu. Bu haline kıkır kıkır gülerken gözlerim Tae ve Jimin'e kaydığında oturdukları yerden başlarını birbirine yaslayıp yüzlerindeki tebessümle bizi izlediklerini farkettim. Utanıp başımı Jungkook'un boynuna yerleştirdiğimde Jungkook saçlarımı usulca karıştırdı.
"Yeminleriniz çok uzun mu?" Tae usulca ensesini kaşıdı. "Bir sayfa benimki," gözlerimi irileştirdiğimde kare gülüşünü ortaya koydu. "Ama ne yapayım, içimden geldiği gibi yazdım!" elimle başıma vurdum.
"Yeminini gözden geçirelim."
✨
Jimin'in son kez makyajının üzerinden geçtim ve saçlarını düzelttim.
Bir melekten farksızdı.
"Çok güzel oldun Jiminie," gözlerim dolu dolu olurken gururlu bir anne gibi hissediyordum.
"Hyung ağlarsan ağlarım yapma, son beş dakika," derince bir nefes çektim içime. "Çok güzel bir aile olacaksınız Jimin," yerinden kalkıp bana sıkıca sarıldı. "Teşekkürler hyung, iyi ki yanımızdasın," kapı açılıp içeriye Jungkook girdiğinde gülümseyerek ona baktım. "Çıkmanız gerek duygusal bebekler," gözümdeki yaşı silip kıkırdadım.
"Hadi bakalım."
Odadan çıktığımızda Tae gözleri dolu dolu Jimin'i baktı. "Tanrım rüya gibi geliyor," Tae hızlıca Jimin'e sarıldığında gözümden akan yaşı hızlıca sildim.
"Ağlama Taehyungie, hadi gidelim artık."
✨
Eve gelmiştik ve cidden Jimin hâlân daha aşırı heyecanlıydı. Ne yapacağını kestiremiyordu. Tae'nin de ondan zerre farkı yoktu. Erken olduğunu düşünüp dört sene sonra evlenmelerine rağmen hâlân daha tam olarak hazır olmadıklarını düşünüyorlardı.
Biz de Jungkook'la onlarla ayrı ayrı konuşma kararı aldık. Tae ve Jungkook evden çıktığında iki bardak alıp kahve hazırladım ve çocuklarıma çizgi film açarak dışarıya çıktım.
Jimin oturduğu yerde dalgınca oturup havuzu izlerken usulca önüne geçip kahveyi uzattım. İrkildiğinde gülümsemem daha da büyüdü.
"Oh, üzgünüm hyung. Geldiğini duymadım," kahveyi elimden aldığında onun hemen önündeki alçak masaya oturdum.
"Jimin, evlenirken heyecanla bir karar aldığınızı biliyorum. Şu an sana hazır değilmişsin gibi hissettiriyor, biliyorum. Aynı şeyleri ben de yaşadım," usulca omzunu okşadım. "Evlilik seni değiştirecek, artık daha da olgun ve sorumluluk sahibi bireyler olacaksınız, kararları beraber verip verdiğiniz her kararın arkasında durmayı bileceksiniz. Birbirinize köstek olmak yerine destek olacaksınız," omzundaki elimi yanağına çıkararak usulca okşadım.
"Acı da çekeceksiniz, üzülüp kırılacaksınız ama bir gün bile beraber olduğunuza lanet etmeyeceksiniz. Kötü bir olay olduğunda bile hep onunla eğlendiğin zamanlar gelecek gözüne." burukça tebessüm ettim. "Jungkook'la en büyük kavgamızda Minki'ye zarar geldiği için çok üzülmüştüm. Bana kullandığı kelimelerde canımı çok yakmıştı ama Minki'nin o ana şahitlik etmesi kadar değil," derin bir nefes çektim içime ve onun gözünden akan bir damla yaşı usulca sildim.
"Yeri geldiğinde çocukların için canını vermeye bile hazır olacaksın Jimin, saçlarının teline zarar gelse çıldıracaksın," tebessüm ettim. "Aile olmayı bileceksin Jimin, baba olmanın ne demek olduğunu bileceksin."
"En önemlisi aşkından ve Tae'nin aşkından asla şüphe etmeyeceksin, şüphe ve güven sorunu araya girdiği zaman işler her zamankinden daha kırıcı oluyor." aklıma gelen anılarla gözümdeki yaşları tutamazken Jimin yerinden doğrulup sıkıca bana sarıldı. "Ya senin kadar güçlü olamazsam?" gözyaşları içinde kıkırdadım.
"Aşk sana güçlü durmayı da öğretecek."
✨
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bitti.
Umarım size anlatmak istediğim her şeyi anlamışsınızdır.
Umarım bu kitap sizin vakit kaybettiğiniz bir kitap olarak aklınızda kalmazda hep kalbinizin ve aklınızın en güzel köşesinde kalan bir kitap olur.
Kısa bir sürede benim için kocaman bir aile oldunuz. Bunun için çok müteşekkirim♡
Sizleri seviyorum, bu yolda benimle beraber olduğunuz için hepinize teşekkür edip kalplerinizden öpüyorum :')♡
