i found.

195 21 10
                                    




"James? Geçen dediğin şeyi hatırlıyor musun? Hani-" Remus kızarıyor, kelimeleri birbirine karıştırıyordu. "Hani şu şey hakkında Sirius ile ilgili olan küçük mesele." gittikçe kızarmaya da başlamıştı. 

James yatağının diğer tarafına doğru dönerken ağzından homurtular çıkardı. "Ha - ne kim? Lily?"

"Benim James." Remus onun yatağının kenarına oturup omuzunu dürttü. "Kalk hadi, konuşmamız lazım." 

"Kahvaltı nerede?" James ağzının kenarlarından akan salyaları sildi.

"Acaba söylediklerimin hiç birini dinliyor musun sen?" Sanki aksi mümkün olabilirmiş gibi daha da çok kızarıyordu, yalvarırcasına tekrar onu dürttü. "Sirius gerçekten Peter'a aşık mı?"

Salak. Hepsi salak. Bütün arkadaşlarım salak. James yüzüne aptal bir gülümseme yerleştirerek doğruldu ve Remus'a baktı. "Neden Sirius'a sormuyorsun ki bunu?" 

Remus kaşlarını çatıp onun yüzünde ki sırıtışa anlam vermeye çalıştı. "Neden gülüyorsun? Neyse. Sirius'a soramam ee şey onu üzecek bir şey söylemek istemiyorum."

"Sirius neden üzülsün ki böyle bir şeye?" James ağzını açıp kocaman esnerken ona bakmaya devam etti. "Sirius böyle şeyleri takmaz kime ilgisi varsa açıkça belli ede, hem sende bunu biliyorsun?"

"Y-yani Peter gerçek mi gerçekten?" Remus'un avuç içleri terleyip kalp atışları hızlanmaya başlamıştı. "Sence başkaları da var mı?" Remus, geçen sınıfta Sirius ile Lucius'un arasında ki tuhaf diye nitelendirdiği olayı hatırladı.

"Yani bilemiyorum Sirius'un her zaman yedeği vardır, yedeğinin yedeği falan, yani illa ki birileri hep vardır." James ağzından cümleler çıkar çıkmaz pişman olmuştu. "Ama Sirius artık öyle değil, öyleymiş gibi gözükmüyor." James doğruldu, bu sefer ayılmıştı. "Ve sanırım Peter ile aralarında bir şey yok. Sirius onu kardeşi olarak görüyor, ayrıca kardeşlerine o gözle bakacağını sanmıyorum."

"Ya." diyebildi Remus hem rahatlamıştı hemde içini umutsuz bir his kaplamıştı, sonuçta kendisi de onun kardeşi sayılırdı. "Eh teşekkür ederim James." Yavaşça yatağından kalkıp kendi yatağına gitti örtüyü kafasına kadar çekerken kahvaltı yapmayacağını söyledi. 

x

Sirius dalgın dalgın okul koridorlarında dolanıyordu kafası gerçekten karışmış ve ne düşüneceğinden emin değildi. Lucius kafasını karıştırıyordu ve Regulus'un ona verdiği aptal mektubu bir türlü bulamıyordu. Öğle yemeği için masaya geldiğinde Regulus'un arkadaşları ile Slytherin masasında bir şeyleri gülerek tartıştıklarını gördü. Gülümsemeden edemedi Regulus'un mutlu gözükmesi onu da mutlu ediyordu bunca zaman onu görmezden gelmek hataydı sonuçta hala küçük bir çocuktu. Masadan uzaklaşırken Bellatrix ile göz göze geldiler sanki tepelerinde bir ruh emici dolanıyormuş gibi içi bir anda soğuk bir huzursuzlukla kaplandı, bakışlarını ondan ayırıp, kendi masalarına yöneldi sıcak ve yabancı olmayan o şen şakrak sesleri hemen tanıdı ellerini Peter'ın omuzlarına koyup hafifçe sıktı, James ile göz göze gelip sırıttı. "Aylak nerede?" Sirius öylesine söylermiş gibi bir tavır takınsa da sesinde biraz endişe vardı.

"Bugün kendini pek iyi hissetmiyor sanırım izin aldı en son yataktaydı." dedi Peter önünde ki yemeğe iştahla bakarken.

"Ne- hasta mı? Ama kimse bana söylemedi. James?" dedi Sirius ellerini Peter'ın üzerinden çekerken...

"Sanırım fiziksel bir hastalık çekmiyor." dedi James eğlenir bir şekilde... Remus'un neden yataktan çıkmadığını biliyordu. 

"O ne demek?" dedi Sirius safça.

→ winter in my heart , wolfstar + luciusHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin