1.9

13.4K 768 233
                                    

Bölüm Şarkısı: Şapkamı Geri İstiyorum- Kaan Boşnak


Uğur'un bize doğru geldiğini görünce Berkaylar'ın yanından ayrıldım. İçimde tarif edemediğim sinir bozucu bir his vardı anlam veremiyordum sadece dokunsalar ağlayacaktım ve çok sinirliydim.

Uğur, koluma dokunup "Selam güzellik!" Derken Anıl'ın sesini duydum.

"Çek lan elini!" Anıl, beni kendine çekerken Berkay'a baktım. Uğur'a bakıyordu gözleri kahverengileşirken boynundaki damarların gerildiğini gördüm.

"Uğur böceği bana bak, çiğnerim seni ayağımlana!" Yağız'ın bağırdığını duyunca gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım.

Uğur "Sakin olun bi'!" Deyince Yağız: "Sen sakin olursan biz neden olmayalım değil mi tosbik?"

Uğur'a bakınca sinirlendiğini gördüm çocuk bize yardım etmek için geliyordu ama bizimkilerin yaptığı hoş değildi.

"Uzatmayın artık Yağız!" Diye olaya dahil olup Uğur'a döndüm "Sen de kusura bakma saçma bi koruma yöntemleri var." Derken hafifçe gülümsemeye çalıştım.

Her ne kadar bir şey hissetmesem de onun da duyguları vardı ve bana böyle yapılsa üzülürdüm o nedenle biraz daha ılımlı olmak da fayda vardı.

Bizimkiler, şokla beni izlerken Buse'nin koluna girip önden önden yürümeye başladım.

"Gülce bazen sana hayret ediyorum he!"

"Niye be?"

"Kızım daha düne kadar Uğur'u sevmiyordun şimdi bizimkilere karşı savunuyorsun!"

"Hala çok sevdiğim söylenemez ama o da bi' insan, bize yardım etmeye gelen birine öyle kötü davranmak pek bizlik değil."

Buse gülümseyince ben de gülümsedim.

"Bu grupta en çok seni anlayamıyorum. Bazen dört yaşında barbieleriyle oynayan küçük bir kız çocuğu oluyorsun bazense kırk beş yaşında iki çocuklu güçlü bir kadın." Derken gülümsedim.

"İkisinden de içimde bulundurmaya çalışıyorum!" Diyip gülünce o da güldü.

"Hayatında kendinden başka kimseye yer yok değil mi Gülce? Sadece kendin ve ailen?"

Düşündüm.
15 senelik kısa ömrümde kimseye aşk anlamında değer vermemiştim ki bence bu çok doğaldı. Aşkın yaşı olur demiyorum ama daha küçüğüz ve aşk gibi güçlü bir duyguyu bünyemizde barındırmak biraz daha deneyim ister.

Aşk, ergenlerin elinde çar çur edilen bir duygu olmamalıydı bana göre.

Ergenlik hormonlarının getirdiği bir tatmin olmamalıydı.

Sadece küçük bir sahil kasabasında deniz kenarında bir lunaparka gittiğimiz zaman hız treninden aşağıya doğru kayarken hissettiğimiz o duyguları hissetmeliydik.

Önce inceden bir telaş, telaşın yerini sinsice korkuya bırakması, korkunun heyecanla birlikte olup coşkuyu doğurması ve coşkunun, bileşenlerinin etkileriyle hafif bir karın ağrısı, baş dönmesi, coşkudan kapanan gözler, nefeslerin sıklaşması ve...

Ve güçlü bir düşüştü ihtiyacım olan.

Aşk buydu, böyle hissettirmeliydi hem iyi hem kötü, hem heyecanlı hem korkulu, hem güzel hem çirkin, nefesimi kesen aynı zamanda güldüren...

Dışarıdan bakıldığı zaman soğuk ve egoist biri gibi göründüğümü söylerlerdi. Birinin bana aşık olmasından korkardım. Bana bağlanmasından, bana değer vermesinden...

Turuncu | yarı textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin