24✉

5.2K 679 249
                                    


"Taehyung, hadi uyan"

Parmaklarımı usulca gezindirdiğim yüzüne bakmayı sürdürdüm yaklaşık on beşinciye Taehyung'a seslenirken. O sırada bakışlarım çıplak göğsüne kaydığında istemsizce parmaklarım da oraya çekilmişti.

"Taehyung" diye mırıldandım sessizce. Kalbimin ritmi anında değişirken göğsünde daire çizmeye devam etti parmaklarım.

Dün akşam beni daha fazla öpmesini söylediğimde Taehyung tam olarak bunu yapmış, beni kucağına alarak dakikalar boyunca öpmüştü. Daha sonra ise, tanrım, nasıl olduğunu bile bilmediğim bir şekilde üzerindeki tişört çıkıvermişti işte.  Sonrasında ödeşmek ister gibi benim tişörtümü de üzerimden sıyırmış, sıcak göğsünü benimkine yaslamıştı.

Ve ben fazla hassas olmanın verdiği etkiyle gözlerim dolu dolu kucağında uyuyakalmıştım.

"Taehyung" eğilip dudağının hemen yanına ufak bir öpücük bıraktığımda  elleri hızlıca belime dolanıverdi. 'Hm' diye bir ses çıkardı boğuk sesiyle. "Efendim aşkım"

Nefesim kesilir gibi olmuş, yutkunduktan sonra dudaklarımı birbirine bastırıp boynuma çarpan sıcaklığı hissetmiştim bir süre. Kim Taehyung bana aşkım demişti.  "Şey, bir şeyler yiyip dışarı çıkalım diyecektim ben" Beni onaylarcasına bir mırıltı çıkartıp boynuma birkaç öpücük bıraktı. Bu sırada gözlerim usulca kapanmış, dudaklarım aralanırken parmaklarım saçlarına dolanıvermişti.

"Taehyung" diye mırıldandım, "Neredeyse on sekiz yaşındayım" Kaşlarını çatıp sorarcasına bana baktığında gözlerimi kaçırdım. "Hormonlarım diyorum, tavan yani"

"Öyle mi?" Tam anlamıyla sırıtıp boynuma daha ıslak öpücükler bırakmaya başladığında yeniden gözlerimi kapattım. Belime ufak ufak masaj yapan parmakları tekrar uykumu getirirken gülümsedim.

Pekala, kahvaltı biraz daha bekleyebilirdi.

Taehyung'un annesiyle birlikte yaptığımız kahvaltıdan sonra vakit kaybetmemek için hızlıca evden çıktık. İç içe geçmiş olan parmaklarımıza bakıp gülümsemekten yanaklarım ağrımaya başlamıştı.

Bakışlarımı Taehyung'un bana bakan gözlerine çıkarttım "Nereye götürüyorsun beni?"

"Rahatça dizlerime yatabileceğin bir yere" O sırada aklıma gelen fikirle gülümsemiş, etraftaki insanları umursamadan koşmaya başlamıştım. Taehyung ise saniyeler içersinde bana uyum sağlamış, elimi bırakıp sırtıma atlayıvermişti.

Dakikalar sonra soluk soluğa Taehyung'u sırtımdan indirmiş, "Burası mı?" diye sormuştum. O ise cevabını çimlere oturarak vermişti. "Gel hadi"

Yatıp başımı dizlerine koyduğumda, ve varlığı her bir yanımın huzurla dolmasına sebep olduğunda tanrıya binlerce kez şükrediyordum. Parmakları usulca saç tutamlarımın arasına girdi, olduğu yeri hafifçe okşarken gözlerimi usul usul kapandı. Bu sırada diğer eli çok sevdiği belimdeki yerini almıştı bile.

"Tenin çok yumuşak" diye mırıldandı. Hafifçe kendinden geçmiş sesi kıkırdamama sebep olmuş, sinsi bir gülümsemeyle yana dönmüştüm. Dizlerimi karnıma doğru çektiğimde kalçam biraz daha dışarı çıkmış, belim daha kıvrımlı bir hal aldığında aldığı derin nefesle dudaklarımı ısırmıştım.

"Tanrım, lütfen bunu bana yapma" Hayıflanırcasına çıkan sesiyle uzun parmakları belimin büyük bir kısmını kolaylıkla kavramış, hafif masajlarına devam etmişti.

Ve ben, uzun zaman sonra ilk kez bu kadar huzurluydum.








🕊

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🕊

pen friend | taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin