25✉

5.1K 718 208
                                    


Ben geldimm, yorumlarınızı bekliyor olacağım.

Sizi seviyorum❤



Bugün Jeongguk'un bizdeki son günüydü.

Günlerin bu kadar hızlı geçişi fena derecede moralimi bozmuştu. İkimiz de utangaçtık, ve bu yüzden birbirimize tam doyamamıştık bile. Gerçi utanmıyor olsak bile üç günün yeteceğini asla düşünmüyordum.

Dün olduğu gibi bugün de annemle birlikte üçümüz kahvaltı ederken tek yaptığım gülümseyerek ikisini seyretmekti. Annem Jeongguk'a ard arda sorular soruyor, daha sonra fazla konuştuğunu fark edip onu sıkmamak gözlerini kaçırıyor, sustum dercesine ağzındaki hayali fermuarı kapatıyordu. Gerçi pek uzun bir süre kapalı kalamıyordu da, neyse.

"Ne zaman seni sorsam, Taehyung'un gözleri ışıl ışıl parlıyordu" dedi annem heyecanla. "Onu bu kadar mutlu görmek belki de yavaş yavaş iyileştiriyor beni" Pek de hafif olmayan rahatsızlığı günden güne iyiye gidiyordu. Gülümsedim. Jeongguk'a baktığımda onun da dudaklarını birbirine bastırarak ayaklarını salladığını görmüştüm.

Ve ben, sürekli o minik dudaklarını öpmek istiyordum.

"Taehyung senin üzerine atlamadan önce kalkayım ben" diye mırıldandı annem son lokmasını ağzına atarken. "Anne" diye çıkıştım gözlerimi büyütürken şakayla karışık. Daha sonra gülerek mutfaktan çıkışını izlemiştim.

"Nasıl baktıysan annen bile korktu" Jeongguk dudaklarını büzüp söylenirken sandalyeyi daha sıkı tuttum. "Öyle büzersen dudaklarını bakarım tabi küçük bebek"

"Bu küçük bebeği deli gibi öpmek istiyorsun" Üzerime doğru eğilerek söylediği şeyle kaşlarım havalanırken ben de ona doğru yaklaştım, "Masadan bir kalkalım"

"Neyi bekliyorsun?" Sessizce söylediği bu cümle sabrımı taşırmış gibi bileğine yapışmış, Jeongguk'u ayağa kaldırıp odama doğru ilerlemeye başlamıştım. Arkamdan gelirken kıkırdayıp durduğunu işitiyor, onu öpme isteğimi ikiye katlıyordu. 

Odama girip hızla kapıyı kapatmam ve Jeongguk'un sırtının kapıyla buluşması bir olmuştu. Hala parmaklarım arasında olan ince bileğini kapıya, göğsünün hizasina yaslarken diğer parmaklarım canımı bile feda edebileceğim beline yerleşmişti.

Büyük ve parıldayan gözleri güzelce yüzümü incelerken burnumu önce yanağına, sonra boynuna sürttüm usulca. Kokusunu duymak için kokladığım mektupları geldi gözümün önüne, beyaz boynuna dudaklarımı bastırdım, güzelce içime çektim kokusunu. Ve Jeongguk, tanrım, hiç uslu bir çocuk değildi. Dudaklarım boynunu bulduğu gibi parmaklarını ensemdeki uzamış olan saçlarıma daldırıvermişti.

"Taehyung" İsmimi söylemeyi çok seviyordu. İsmim, dudaklarına çok yakışıyordu. "Efendim aşkım" diye mırıldandım bakışlarımı onun baygın bakışlarına çıkartırken. Gülümsedi ön dişleri tamamen ortaya çıkarken, dayanamayıp minik bir öpücük bıraktım gülüşüne.

"Bana aşkım demen için söylemiştim sadece" Bu sefer ben gülüşüne karşılık verirken parmaklarım tişörtünün içinden kayarak tenine sürtündü. Yumuşacık teni beni öylesine çıldırtıyordu ki önce karnım kasılmış, sonrasında dudaklarım hızla minik dudaklarına kapanmıştı.

Alt dudağı benimkiler arasında usulca kaybolurken çıkan tatlı sesler eşliğinde çekiştirmiş, kolumla belini kavrayıp kendime bastırırken başımı yana eğmiştim. Böylelikle hem alt, hem üst dudağı benimkiler tarafından hapsolduğunda hırsla öpmeye devam etmiş, hayıflanırcasına çıkarttığı mırıltılarla bileğini parmaklarım arasından kurtarıp kollarını sıkıca boynuma sarmasına sebep olmuştum.

Daha sonra beni yönlendirmesine izin verdim. Nefes nefese üzerime doğru ilerleyip beni yatağa oturttuktan sonra kalçası baldırlarımın üzerine yerleşti. Önce parmakları hafifçe ensemi okşamaya devam etmiş, daha sonra tişörtünün eteklerine giden ellerim onu bir anlığına duraksatmıştı. Küçük bebeğim edepsiz olduğu kadar utangaçtı da. "Jeongguk, o ince belini görmeme izin ver"

Fısıltımın üzerine dudaklarıma nefesimi kesen bir öpücük bırakmış, tişörtünü üzerinden sıyırmama izin vermişti. Göğsünde dudaklarımı gezdirdim ona doymaya çalışırcasına, tenini yavaşça emdiğimde dizleri üzerinde yükselmiş, havaya tatlı mırıltılar bırakmıştı. Dudaklarına uzanmadan önce fısıldadım, "Gitmeni hiç istemiyorum"

Dudaklarının benimkiler arasında birkaç kez kaymasına izin vermiş, geri çekildiğinde yüzüme düşen saçlarımı kulağımın arkasına sıkıştırmıştı "Gitmek istemiyorum" Kollarımı sıkıca beline sarıp başımı boyun girintisine yasladım. "Üniversiteyi evine yakın bir yerde okuyacağım" Söylediğim şeye karşı gülümsediğini hissedebilmiştim. Bana daha sıkı sarıldı.

"Seni seviyorum Taehyung"

"Ben de seni güzel bebeğim, ben de seni"









Lütfen beğenmiş olun lütfen beğenmiş olun lütfen beğenmiş olun

🕊

pen friend | taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin