•GARİP HİS•

139 8 2
                                    


◇◇◇◇◇

Bileğinizdeki prangalar bir engeldi,hareketlerinizi,
özgürlüğünüzü kısıtlardı oysa düşüncelerinizi kimse kısıtlayamazdı istediğinizi düşünürdünüz.

Fakat aklınızın düşüncelerinize vurduğu prangalar zamanla ilk önce bedeninizi daha sonra düşüncelerinizi kısıtlardı.Gün sayarak,sabır dileyerek geçirdiğiniz zamanların ardından nefes alacağınızı düşünür rahatlamaya çalışırdınız.

Ne zaman ki tam prangalarımdan kurtuldum dediniz yerini farklı prangalar alırdı,ne olursa olsun bileğinizdeki özgürlük zincirleriniz sizin değil kaderin elinde olurdu.

Omzuma değen el ile irkilerek hızla gözlerimi açtım.İlk önce nerede olduğumu algılamak için bulanan gözlerimi bir kaç defa kırpıştırdım ve etrafima bakındım.

Aklıma gelen görüntülerle özgürlüğümü hissetmek adına derin bir nefes alarak sol tarafımdan gelen yumuşak ve şefkatli sese döndüm.

Bu ses babamı anımsatıyordu.

"Kızım İstanbul'a geldik.Aslında seni uyandırmak istemezdim yorgun görünüyorsun fakat seni hâl'e gotürmek istemedim orada çok fazla erkek var ve rahatsız olacağını düşündüm."

Adamın söyledikleriyle üzerimdeki örtüye baktım ve gülümseyerek adama baktım,babamı gerçekten çok özlüyordum.

"Çok düşüncelisiniz gerçekten çok saolun,sizi de işinizden ettim kusura bakmayın."

Amca anlayışla bana baktı ve kafasını iki yana salladı.

"Ne kusuru kızım? İşimden falan etmedin beni öyle düşünme,sen nereye gideceksin ben sana tarif edeyim."

"Aslında arkadaşım beni hâl'den alacaktı fakat telefonunuzu tekrar kullanmama izin verirseniz ona yerimi söyleyebilirim."

Hemen yanından telefonu çıkarıp bana uzattı,gülümseyip elime aldım ve ne olur ne olmaz diye numarasını ezberlediğim Bars'ı tekrarr aradım.

Üçüncü çalışta açtığında ona amcanın tarif ettiği kadarıyla yerimi söyledim ve amcaya teşekkür edip arabadan indim.

Henüz sabahın ilk ışıklarıydı ve hava tenimi ısırıyordu.Yavaşca yanında durduğum kaldırıma çöktüm ve önümden korna çalarak giden kamyonun arrkasından beklemeye başladım,Ateş'ten kaçmıştım evet ama endişelendiğim bir nokta vardı.

Beni arkadaşlarımın hayatıyla tehdit etmişti dediğini yapardı bunu öğrenmiştim ama yinede içimde bir umut vardı.Onun bu kadar çabuk pes etmeyeceğini anlamıştım,büyük bir ihtimalle beni aratacaktı ve eğer hemen harekete geçerse beni bulmasının o kadarda zor olmayacağına emindim.

Herif psikopattı! Ve bu beni korkutup ondan kaçmam için sadece bir sebepti,bu hariç ondan kurtulmak için onlarca sebebim vardı.

O beni yaralamıştı fakat bu hayatta ondan önce beni yaralayan,hayatımı elimden alan biri varsa o,da Furkan'dı.

Abim,öz abim beni satmıştı gözünü bile kırpmadan,tereddüt dahi etmeden beni para karşılığında vermişti.

Kim yapardı bunu? Nasıl bir haysiyetsiz kardeşine bunu yapabilirdi ki?

Abim yapmıştı,benim abi demeye utandığım adam bir dakika bile düşünmeden yapmıştı.

Daldığım düşüncelerden omuzuma değen el ile ayrıldım,korkuyla kaldırımda gerilediğimde sakinleşmemi sağlayan Bars'ın yumuşak sesi oldu.

ELFİDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin