'Ve ben, vazgeçip her şeyden;
Hayatlardan,bir gölge gibi çekiliyorum uzaklara.'
Sabah uyandığımda başımın üstünde dikilen Fatmaya bir bakış attım. Elinde kahve vardı.
Başımın ağrıma sebebiyle bana kahve yapmış.
Gani ve Serhat odaya geldiğinde dün olanları hatırladığım kadarını anlattım.
Bunu az da olsa tepki verdiler. Çünkü Görkem de sonuçta müdürün oğlu onlardan uzak durmamı ne kadar söyleseler de Görkem babası gilden farklıydı.
Kahvaltı hazırlamak için Fatma ile mutfağa geçtik.
Küçük mutfak dedikoduları dönerken Tarık geldi."Kızlar birşey mi oldu?"
Fatmaya olanları anlatması için kafamı anlat anlamında salladım.
Daha sonra masaya oturduğumuzda kimseden ses çıkmıyordu.
Gani "Noluyor lan ölü gibisiniz. Dün olanları abartmayın bu yüzden ara soğutmaya gerek yok."
Serhat "Tek sorun Görkem mi?"
Ertan "Abi nerden çıktı bunlar ya"
Defne "Tamam kapatın konuyu uzatmaya gerek yok. Olan oldu işte kötü birşey de yapmadım ben sadece-"
Ayaz "Sen sadece kafası karışık bir kızsın Defne. Görkem seni oynatıyor dikkat et."
"Ayaz saçmalama cidden böyle mi düşündün. Ben sadece babası hakkında bilgi almak için yanına gitmek istedim o da beni çağırdı zaten."
"Neden çağırdı acaba?"
"Ayaz yanlışa vurma sende tanıyacaksın"
"Aynen Defne"
"Tamam size afiyet olsun ben çıkıyorum"
"Nereye"
"Görkeme gidicem gelicikmesin?"
"Gidemezsin" diyerek bileğimden tutarak beni kendine çevirdi.
"Sen kimsin ki gidicem." Göz devirerek kapıya doğru yürüdüm.
Kapıyı doğru ilerlediğinde cebindeki anahtarı çıkarıp kapıyı kitledi.
"Hadi git"
"Senin yetkin ne ki gitmek istesem giderim"
Gani " Lan şerefsiz müdürün oğulları yüzünden düştüğünüz hale bak kendinize gelin"
Tarık "Aynen artık yeterli öpüşün barışın."
Gani "Aynen hadi. Öp öp öp"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GARİP
ChickLitYağmurda çay içmek kadar huzur verici birşey varmıydı? Onca acın varken...