Siyah beyazdı dünyam. Ya güzeldi her şey ya da alabildiğine kötü. Ortasında yaşayamadım hayatı. Bir uçtan bir uca savruldum. Hayatıma devrim oldun, renkleri getirdin bana. Beyazın içinde tüm renklerin barındığını gösterdin. Siyahın aslında bir renk olmadığını söyledin. Işıktan yoksun olduğunda kararırmış nesneler. Sen olmayınca... Sen olmayınca diye bir şey yok. Seninle var, sen olunca var. Seninle renklerine kavuşur dünyam. Sen olunca anlamlı gelir şarkılar. Sen olmayınca... Sen olmayınca diye bir şey yok. Ya seninle var ya seninle yok.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Eve geldiğimde yine herkes kendi halindeydi. Babam yanınaçağırdı. Yine ne yaptım acaba.
"Defne bu aralar niye böylesin"
"Neyim?"
"Garip"
"Yoo baba"
"Tamam neyse orada kaldığın içinde olabilir anlıyorum seni. Gel biraz ailecek oturalım içerde."
"Aynen baba yoruldum bugün biraz. bidahakine belki ailecek"
Diyerek odama çıktım. Bu evdeki yerim odamdı benim. Karanlığımla, nefsimle, nutkumla, hayallerimle, yalnızlığımla, herşeyimle başbaşaydım bu odada. Battaniyemi alıp balkonuma çıktım. Gökyüzünü izlemeye. Düşündüm baya düşündüm. Nemidüşündüm? Herşeyi.
Bulutlara baktım. Neden sabah beyaz da gece karanlıkoluyorlar. İşte ben de böyleydim dıştangörünen parlak mutlu kız ama bide o kızıgecelerigörün siz.
Gözlerimin doldu. Yaşadığım her kötü ânımın acısıgözümdeki damlacıklarımdan akışını hissettim.
Bi anda irkilmeme sebep olan çıtırtıyla ayağakalktım. Etrafa bakındığımda siyahlar içinde birinin beni izlediğinigörür gibi oldum. Biri beni miizliyordu? Neden? Anında perdeleri kapatıpiçeriye girdim. Uykum da uzun yolculuklarınardındangeldiğinegöre yatmaya hazırlandım.