Mandalinalı Sodam 🍊 | Texting

Achtunddreißig

Son 15 gün

"Hadi bakalım kızlar ikinizde bir kişi çekeceksiniz biri eşiniz olcak diğer kalan iki kişi zaten eş olmak zorunda"

"E biz ikimiz eş olamayacak mıyız?"

"Diğer oynadığımızda direkt siz olun?"

"Olur"

Ikimizde aynanda elimizi atıp bir kağıt çektiğimizde Dolunay sevinçle zıpladı.

"Sinan!"

"Bu niye bu kadar sevindi ki şimdi"

"Sinan zeki ya"

"Ama bilmiyor ki bir tarafın zeki olması yetmiyor diğer tarafta zeki olmalı"

"Hahaha çok komik"

"Mısra sen?"

Adını gördüğümde gereksiz bir heyecan kaplamıştı beni. Siktir, cidden olamazdı değil mi?

Aşırı sevinsem de dışarıya normal yansıttım.

"Atakan" gülümsedim. O da gülümsediğinde ölüyormuş gibi hissettim. Noluyor lan bana?

Bu muhabbeti dün yapmadık mı Mısroş?

O dediğini asla kabul etmeyeceğim.

Hodri meydan

"Doruk'la da Berk"

"En merak ettiğim ikili" evet öyleydi. Ikisi de aşırı enerjik ve salak insanlardı, ne yapacaklarını merak ediyordum.

"Dolunay, Sinan başlayın"

"Iki kelime, etrafa baktığım organ ne?"

"Göz"

"Bu ikinci, kedine mama verirsin onun genel adı?"

"Yem... Kem göz!"

Onlar böyle tık tık bilirlerken 1 dakikada 4 kelime bilmişlerdi. Kazanacakları şimdiden belliydi bi kere. Sinan zeki çocuktu.

"Mısra ve Atakan" titrek bir nefes alıp Atakan'ın bana anlatmasını bekledim.

"Atıyorum ben seni seviyorum..." çok güzel yerden girdin anasını satayım. Keşke... Mısra oyuna dön.

"Sana açılmak istiyorum ne olmanı isterim"

"Sevgilin?"

"Evet bu sevgili karşılıklı birbirlerine ne olur?"

"Aşık"

"Bu ikinci kelime, biz şuan kaç kişiyiz"

"6"

"Hayır sen ve ben" kalpten gidiyordum.

"2... Iki aşık?"

"Süre bitti"

Ne kadar hızlı geçti ya?

"Niye bu kadar hızlı oldu ki bu"

"Çünkü Atakan'a yarım saat bakıp öyle cevap verdin" oha ne?

"Düşünüyordum"

Dolunay omzuyla beni dürterken bi haltlar olduğunu anlamıştı.

"Doruk ve Berk. Berk anlatıyor"

"Şimdi sen evlisin diyelim. Evlenmeden önce neydiniz?"

"Arkadaş"

"Ondan sonra"

"Evli"

"Ondan önce"

"Arkadaş"

"Doruk beynini sikeyim. Sevgili ulan sevgili"