Siebenundzwanzig

624 72 101
                                    

"Second things second
Don't you tell me what you think that I could be"

"I'm the one at the sail, I'm the master of my sea, oh ooh"

"The master of my sea, oh ooh"

"I was broken from a young age"

"Taking my sulking to the masses"

"Writing my poems for the few"

"That look at me, took to me, shook to me, feeling me"

"Singing from heartache from the pain"

"Taking my message from the veins"

"Speaking my lesson from the brain"

"Seeing the beauty through the..."

"Pain!"

"You made me a, you made me a believer, believer"

"Pain!"

"You break me down, you build me up, believer, believer"

Boş sokakta Doruk'la bağıra bağıra şarkı söylerken insanların içinden bize sövdüğünü tahmin edebiliyordum.

Sonuçta sabahın 8inde biri bağıra bağıra sokaktan geçse ben çıldırırdım.

Artık öğrencilerin yoğunlaştığı alana girdiğimizde sustuk.

Sınıfa "günaydın" diye bağırarak girdiğimizde bizimkilerden aynı coşkuyla tepki almıştık.

Sıraya çantamı bırakıp Dolunay'ı elinden çekiştirerek dışarı çıkardım. Garip bir şekilde aşırı enerjiktim.

"Noluyo be"

"Kanka bilmiyorum çok enerjiğim bugün"

"Gerizekalı" diyip güldükten sonra suratıma şok içinde bakmaya başladı.

"Lan aşık mı oldun sen"

"Mal ne alaka"

"Ne bileyim bi enerjiksin falan. Kesin öyle kim söyle çabuk "

"Yok öyle birşey be manyak mısın"

"Eh iyi madem. Bilinmeyenle nasıl gidiyo?"

"Konuşuyoruz normal. Bugün ceza verdim ona bana yazmayacak"

"Niye?"

Sonradan kafama dank eden şeyle durdum. Bana bugün yazmayacaktı! Keşke haftasonu deseydim ya haftasonu dışarıda oluyor sıkılmıyordum.

"Boşver öylesine birşey" suratım düşmüştü. Bugün çarşamba'ydı. Matematik vardı bi kere matematik derslerinde onla konuşurdum.

"Noldu bi yüzün düştü bugün bana yazmayacak diyince"

"Mal mısın kızım ne alaka"

"Hadi yedim say"

Sınıfa geri dönüp sıraya oturduğumuzda arkama dönüp Berk'le konuştum.

Mandalinalı Sodam 🍊 | Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin