Bugün günlerden Salı! Sebepsizce en sevdiğim gündür. Ders edebiyat ve ben yine uyku mood on.
Neyseki son dersteyiz. Buradan eve geçip üzerimi değiştirecek ve Sinan'ın yeni elemanla tanışmaya gidecektik.
Sınavların başlamasına da 2 hafta kalmıştı. Bir öğrenci her zaman sınava son gün çalışmalıdır taktiğini maalesef uygulamıyorum.
Çünkü gram ders dinlemiyorum ve bir günde konuları anlatıp bitiremiyorum. Ki günde iki sınav var !
Bugün bizimkilerle konuşacak yarın tam iki hafta kaldığı için ders çalışmayı teklif edecektim.
Beni rahatlığımdan uzaklaştıran şey Dolunay'ın beni dürtmesi oldu.
"Ne var ya beni ders varken ellemeyin diyorum"
"Kızım hoca saldı o yüzden kaldırdım ne kızıyon hemen"
"He tamam. O zaman sırayla tuvalete izin isteyip çıkıyoruz okuldan "
Doruk ve diğer yaratıklar
Mısra: tuvalet operasyonu !
Hepsi sırayla tuvalet için izin alıp çıktıklarında sona ben kalmıştım. Hocanın yanına gittim.
"Hocam acil tuvalete gidebilir miyim?"
"Hayır"
"Ama hocam acil"
"Hayır dedim"
"Ama neden "
"Çünkü öyle istiyorum"
"Hocam herkese izin veriyorsunuz niye bana gelince izin vermiyorsunuz?"
"Gıcıklık yapasım geldi"
"Öyle olsun hocam. Sizin bir gün bana işiniz düşer."
"Haha ve ha. Güleyim bari. Benim neden sana işim düşsün"
Arkamı dönüp sırama giderken kendi kendime konuştum. Götü kolla.
Sırama oturmuş telefonumla oynuyordum. Lan 15 dakika kalmış salsana beni de!
Mısra: cama bakın
Cama yapışmış üzgün surat ifademi yüzüme takmıştım. Sinan okulun kapısına doğru gelirken ne yaptığını anlamaya çalışıyordum.
Yaklaşık 2 dakika sonra kapı tıklanmış ve içeri Sinan gelmişti. Benle oturmayacaktır umarım.
"Hocam lavabodan gelirken müdürle karşılaştım da sizi kütüphane de bekliyormuş"
Sinan bana garip garip el hareketleri yaparken ne olduğunu anlayamamıştım. Ne var lan söyle işte.
En sonunda yanıma geldi ve " Hadi kalk gidiyoruz işte aptal" dedi ve beni kolumdan çekmesi bir oldu.
Koşarak çıkmıştık ve biz durmadan çıkış kapısına yönelirken diğerleri de arkamızdan geliyordu. Son derste erken çıkmak serbestti.
Evlere dağılırken kulaklığımı takmış hafifçe dans ederek yürüyordum. (Bu zamana kadar multimedia koymadım ama şimdi koyayım bari). Arianaşkımdan bir şarkı açmıştım.
Eve gidip üzerime siyah crop sweatshirt'ümü üzerime giyip altıma siyah yüksek bel pantolonumu giymiştim.
Saçımı alttan topuz yapıp önlerini salık bırakmıştım. Dudağıma kırmızı bir ruj, gözlerime eyeliner ve rimel sürmüştüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mandalinalı Sodam 🍊 | Texting
Kısa HikayeBilinmeyen: seni Mandalinalı Sodamı paylaşacak kadar seviyorum --- Bilinmeyen: sen beni bulmaya çalışacaksın Bilinmeyen: asıl oyun o zaman başlayacak Mısra: bundan şeyin haberi var mı Mısra: benim? --- Bir bilinmeyen texting hikayesi 🦋 Burada b...