Son 4 gün
"Hadi Atakan"
"Geliyorum"
Atakan'la Batu'ları almaya gidiyorduk. Ne de olsa onlar Berk'in evini bilmiyorlardı.
Ah Atakan, yakışıklı kekim.
Atakan'ın ne zaman yanında olsam kalbim 609 atıyor. Ne zaman alışacağım acaba bu duruma?
"Batu'yla Bade'yi sevdin mi?"
"Bade çok tatlı kız ama Batu biraz... ne bileyim. Sevdim ama Bade kadar değil"
"Niye"
"Bilmiyorum. Her neyse. Sen Batu'yla nasıl tanıştığını söylemedin hala"
"Söylemesem daha iyi"
"Ama ben söylemeni istiyorum"
"O sıralar seni yeni seviyordum ve... beni sevmeyeceğini biliyordum. Bilinmeyende bi tarafta olunca. Bende bi kaldırımda ağlıyordum Batu geldi. Öyle" titrek bir nefes aldığımda Atakan'ın konuşmasını bekledim.
Yutkundu. Ne diyeceğini tahmin ediyordum.
"Mısra benim yüzümden ağlama. Isteyerek yapmıyorum. Benim yüzümden ağlaman... kendimi çok kötü hissediyorum"
"Dediğin gibi, isteyerek yapmıyorsun. Istekle olabilecek birşey olsaydı. Beni seveceğini biliyorum zaten"
Omzumdan tutup beni kendini çektiğinde o sokağa kadar öyle yürüdük.
Batu'lar biz geldikten yaklaşık 5 dakika sonra geldiklerinde ilk selâmlaşıp sonra Berk'lerin evine yürüdük.
Hepimiz yuvarlak masa etrafına kurulduğumuz zaman Berk konuşmaya başladı.
"Doğruluk mu cesaretlilik mi oynuyoruz o zaman. Doğrulukta birbirimize klasik sorular sorup birbirimizi tanırız, cesaretlilikte de eğleniriz. Özellikle Bade'nin neler yapabileceğini çok merak ediyorum"
Dedikten sonra Bade'ye göz kırptı. Bade gülümserken Berk'e düştüğünü hissettim. Aramızda kalsın, o göz kırpmasına ben de düşüyorum.
"Kapak kısmı soran kişi olsun"
"2 kereden fazla doğruluk demek yok"
"Ve son kural, eğer verilen görevi yapamayacaksanız en en en acı biberin bir tanesini yemek zorundasınız"
Benim görevleri kesin yapmam gerekiyordu. Acıya asla dayanamıyordum.
Berk şişeyi çevirdi ve Batu ile benim aramda durdu. Soracağım soruyu biliyordum.
"Doğruluk"
"Birine hiç bilinmeyenden yazdın mı?"
Bu soruyu beklemediği o kadar açıktı ki.
"Yazdım"
Sanırım bilinmeyeni gerçekten bulmuştum. Ama zaten 4 gün vardı, onun gelmesini beklemeliydim.
Bekle bekle de, gelince ne yapacaksın acaba
"Atakan soruyor, Batu cevaplıyor"
"Doğruluk"
"Neden kolejden buraya geldiniz?"
"Mısra, öncelikle yalan söylediğim için özür dilerim. O zaman ilk karşıma çıkan birine söylememem gerekiyordu. Orada babamla birilerinin iş bakımından sorunu olduğu için buraya taşınmak zorunda kaldık"
Ama bana daha önce okulda karşılaştığımızı söylemişti değil mi? Belki daha önceden gelmiştir de ben farketmemişimdir?
Batu şişeyi çevirdiğinde Dolunay ve benim aramda durdu. Dolunay soruyordu ve cesaretlilikti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mandalinalı Sodam 🍊 | Texting
Cerita PendekBilinmeyen: seni Mandalinalı Sodamı paylaşacak kadar seviyorum --- Bilinmeyen: sen beni bulmaya çalışacaksın Bilinmeyen: asıl oyun o zaman başlayacak Mısra: bundan şeyin haberi var mı Mısra: benim? --- Bir bilinmeyen texting hikayesi 🦋 Burada b...