Mandalinalı Sodam 🍊 | Texting

Siebenundvierzig

Son 10 gün

"Sonra görüşürüz Batu"

"Görüşürüz"

Atakan'la hızlı hızlı bizim eve ilerliyorduk. Doruk bir gün salaklık yapma ya, bir gün. Dişimi kıracağım!

Bizim eve geldiğimizde hızla Doruk'un yanına gittim.

"Doruk mal mısın sen?"

"Öyleyim galiba"

"Sonunda kabul ettin"

"Ya ben ne bileyim anahtarı bi yere saklamam gerekiyordu onları çıkaramayacağıma ikna etmem için"

"Doruk onlar saklayıp saklamadığını nasıl bilecek?"

"Nasıl yani?"

"Yani diyor ki sakladım veya kaybettim deseydin de inanacaklardı"

"Bu kadar zahmete ne gerek vardı?"

"Heee. Ben düşünemedim ki onu"

"Düşünseydin garip olurdu zaten"

"Sinan nerede peki bu sırada?"

"Sinan'a tuvalete gidicem dedim"

"Sinaaan!"

"Ne var?"

"Bu salak tek başına bırakılır mı ya?"

"Tuvalete de mi ben götürücem?"

"Kapıya kadar götürseydin bari"

"Neyim ben? Doruk'un annesi falan mı?"

Sinan da haklıydı. Şimdi aşağı komşuya inmek yerine neden bu kadar tantana ettiğimi merak ediyor olabilirsiniz. Siz zekisiniz, en zekimiz olarak Sinan bunu sordu zaten.

"Sen bu kadar konuşmak yerine aşağı komşudan istesen daha hızlı olmaz mıydı sence de Mısra?"

"Ne kadar zekice! Ben bunu düşünemedim"

"Düşündüğüm şey olmasın"

"Düşündüğün şey"

"Off"

"Ney o ya?"

"Hayret zeki Sinan nasıl anlamadı bunu"

"Boş yapma Mısra, boş yapma"

"Çünkü aşağı komşumuz hem çok ters biri hemde tek yaşıyor ve akşam 12'ye kadar çalışıyor kadın!"

"Siktir"

"Hemde hasiktir"

"Doruk sen hiç konuşma bence"

"Sustum"

Tuvalet kapısının önüne gittim ve duyabilecekleri seste konuşmaya başladım.

"İyi misiniz?"

"Ölmediniz dimi lan"

"Doruk!"

"He kanka tuvalette kilitliyiz ama çok iyiyiz ya sorduğun için sağol (!)"

"Ya beni niye tersliyosun ben mi kitledim sizi?"

"Bu eve Doruk gidip geliyor Mısra sence anahtar ortada bırakılır mı?"

"Neyse tamam çıkarın bizi hadi"

"Şey..."

"Ney?"

"Anahtar komşunun balkonunda ve o kadın akşam 12'den önce gelmiyor"

"Lan Doruk anahtarı atacak başka yer bulamadın mı?"