Fünfunddreißig

532 45 75
                                    

Son 18 gün

"Doruk ben inmemiz gereken zamandan bir 15 dakika kadar geç inebilirim"

"Niye?"

"Ufak bir işim var"

"Uuuuu criminal işler diyosun"

"Ya Doruk" gülmeye başladım.

"Criminal mı dersin bilmiyorum ama uyarayım sonra yarım saat aşağıda bekleme beni"

"Napcan kız illegal falan mı"

"He kanka illegal hurdalık bugün kapalı demirlerden atlayıp araba çalıcam hızlı gidelim diye"

"Sen adamın dibisin"

"Aynen evet öyleyim hadi görüşürüz"

"Seni criminal artı illegal işlerinle yanlız bırakıyorum beybisu"

Doruk böyleydi işte. Ona genelde ne olduğunu anlatırdım bu yüzden hiçbir  zaman üstelemezdi.

Anlatacağımı biliyordu.

Söylemememin sebebi gizlice gelip bilinmeyeni görüp onu bana söylemesi oldukça olağandı.

Bense bilinmeyeni bekliyordum. Bana 18 gün sonra karşıma çıkacağını söylemişti ve üstelemiyordum.

Saat daha 3'tü. Sanırım biraz heyecanlanmıştım ve şuan hazırdım.

Öğlen yemeğimi yemeye karar verdim.

Öğlen yemeğimi 3.30 gibi bitirdikten sonra evde daha fazla kalamayacağımı hissettim ve anneme haber vererek çıktım.

Sokak bomboştu. Sallana sallana sanki sarhoşmuşçasına yürüyordum.

Uzun siyah düz saçlarımı salmış dizimin 2 karış üstünde biten sweatshirt'ümü giymiş altına birşey giymemiştim.

Kesinlikle Ariana'ya özenmiyordum.

Kollarımı açmış bir Ariana şarkısı söyleyerek yürüyordum.

Normalde söyleyişinden daha yavaş söylüyordum. Yavaşça mırıldanır gibi. (Şarkı multimedia'da)

How soon do we forget, how we felt?
Dealing with emotions, that never left
Playing with the hand that we were dealt, in this game

Maybe I'm the sinner, and you're the saint
Gotta stop pretending, what we ain't
Why we pointing fingers, anyway?
When we're the same

Break up
Make up
Total waste of time
Can we please make up our minds
And stop acting like we're blind?

'Cause if the water dries up and the moon stops shining
Stars fall, and the world goes blind, boy
You know, I'll be savin' my love for you, for you

'Cause you're the best mistake I've ever made
But we hold on, hold on
There's no pot of gold in the rainbows we chase
But we hold on, hold on

Şarkıyı bitirdiğimde parkada gelmiştim. O kadar yavaş yürüyerek gelmiştim ki yarım saat sürmüştü.

Sıkılmayayım diye sallana sallana şarkı söylemeye başlamıştım.

Sırayla piano, fake smile, nasa, needy, sweetener, bad decisions, everytime, breathin, god is a woman, into you, bad idea, side to side, one last time, dangerous woman söylediğimde artık yorulmuştum.
(Bir ari fanı olduğum için bunları görmeniz çoook normal)

Mandalinalı Sodam 🍊 | Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin