🌈15

989 125 32
                                    

Jisung koşarak Seungmin'in yanına gelmişti.

"Seung herşeyi hatırlıyor."

Seungmin ise onu sakinleştirmeye çalışıyordu.

"Jisung hatırlasa ne olacak ki ömür boyu ondan mı saklayacaktın elbette öğrenecekti. Hem sen ne diye atar gider yaptın çocuğa ki."

"Ne biliyim Seungmin yaa ne yapacam ben şimdi?"

"Bir şey yapmana gerek yok sevmeye devam et."

Jisung gözlerini Seungmin'inkilere dikip bir kaç saniye düşündükten sonra
"Tamam ya akışına bırakalım."

Seungmin nihayet rahatlamıştı. Jisung'gu kolundan tuttu gibi kantine indirmişti.

Kantinde masalara göz gezdirip Minho ve Hyunjin'i bulmaya çalışıyordu.

Gözleri onu bulduğunda Jisung'gu da çekiştirerek yanlarına gittiler. Jisung çok utanarak oturdu yanlarına.

"Ben- .. özür dilerim farkında değildim."

Birden Minho lafa atlayıp özür dileyince Hyunjin Seungmin'e baktı şaşırarak. Jisung ise aniden kafasını kaldırdı ve sonra tekrar önüne indirdi. Tırnaklarıyla oynayıp duruyordu.

"Şey.. özür dileme. Yani senin hatan değildi. Bu saçma şeye beraber girdik. Sanırım izin vermemeliydim benim hatam."

Ortamda gerici bir sessizlik vardı. Seungmin ayağıyla Hyunjin'i dürtüyordu konuyu dağıtması için. Fakat Hyunjin ensesini kaşıyıp yapamam diye ağzını oynatıyordu.

Neyse ki zilin çalmasıyla kabus son bulmuş hepsi sınıflarına gitmişlerdi.

*************

Okul çıkışında Jisung tek başına bir yere gitmek istediğini söyleyip diğerleriyle beraber eve gitmedi.

Yolda yürürken kulaklığını cebinden çıkardı ve playlistinden han-close adlı şarkıyı açtı.

Bu şarkı onu anlatıyordu sanki. Yeni tanışmıştı minhoyla her ne kadar kötü başlasalarda ona kısa sürede duygular beslemişti.

Ama dün yaptığı çok utanç vericiydi. Kendine kızıyordu. Resmen arzularına yenilmişti. Kendi isteğiyle. Minho sarhoşken onunla sevişmiş üstelik Minho bunu gerçekten istiyormu onu bile bilmiyordu. N'apmıştı Han Jisung?
Altıüstü seviştin abartma bee.

Babasının mezarına geldiğinde mezar taşına doğru dizlerini büküp oturur pozisyona gelmişti.

Aslında şimdiki babası gerçek değildi üveydi. Her ne kadar iyi baksada gerçek babasını içten içe özlüyordu.

"Baba seni ne kadar özledim. Biliyormusun baba. Birini seviyorum artık. Çok saçma ama evet erkek. Ama annemin beni destekleyeceğini biliyorum. Keşke kalkıp kızsan bana. Eskisi gibi baba oğul kavga etsek. Sen bana sen adam olmazsın desen. Telefonumu elimden alsan okula git eşek sıpası desen."

Göz yaşlarıyla karışık konuşmaya çalışıyordu Jisung. Fakat acıları dinmiyordu.

*************

Uzun merdivenler Jisung'a bakarken  Jisung nasıl 17 kat çıkabileceğini düşünüyordu.

Bir yandan annesi ağladığını anlamasın diye göz yaşlarını siliyor bir yandan da ayağını yere vurarak isyan ediyordu.

Derin bir nefes alıp adım attı. Eninde sonunda biterdi diye düşündü.

2.kata geldiğinde asansörün durduğunu gördü. Asansörün içinden çıkan kişiye bakınca birazcık şaşırdı. Minho'ydu.

Jisung ağzı açık bakarken Minho onu kolundan tutup asansöre sokmuştu.

Jisung ise hayattan bıkmış gibi hiçbir tepki vermiyordu. Minho 16. kata bastığında Minho'nun onu kendi evine götüreceğini anlamıştı. Sesini çıkarmadı. Konuşmak istemiyordu.

Eve geldiklerinde Minho üstünü çıkarıp ceketini bir kenara fırlattı. Sımsıkı tuttu Jisung'u.

Sanki onu dizinin dibinden bile ayırmamak istercesine , sahiplenircesine sarıldı. Jisung ise kendini nedensizce güvende hissetti. Kendini böyle ilk defa hissediyordu.

Minho ona sımsıkı sarılıp yumuşak saçlarına bir öpücük kondurdu.
Niye bu kadar soft oldum lan ben şimdi.

"Bizi kimse ayırmasın Han Jisung. Hiçbir şey."

Jisung dediklerini kafasıyla onaylayıp kafasını göğsüne koydu.

"Sonsuza kadar seni koruyacağım."

**************

Geçiş bölümleri sorry.
Off nie bu hikaye hiç içime sinmedi benim nalet olmasın.

Elevator Fear//(Jisung×Minho)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin