"Anne okuldan daha yeni geldim destur yaa bu ne işkence yaa keşke korona olsa da hasta olsam o zaman degerimi anlarsın belki yaaaaa"
Jisung annesine söyleniyordu. Ama annesinin istedi çok birşey yoktu aslında.
"Eşek sıpası ben seni boşuna mı yetiştirdim. Gitcen tabi gitmezsen babanı ararım akşam gelince telefonunu alır"
Annesi elinde oklavayla Jisung'a bağırıyordu . Jisung ise ofluyor pufluyor gitmek istemiyordu.
"Bana bak eşek sıpası. Altı üstü bir alt kata şu tofuları bırakıp geleceksin. Dua et seni markete gönderiyorum."
"Off tamam anne yaa. Ver !"
Annesi eline çok güzel bir tabağa koyduğu tofuları vermişti.
"Oha yaa bana bile bu kadar güzel yapmadın yaa."
"Oğlum aşağıdakiler lazım olur belki ilerde birini sana alırım."
Annesiyle Jisung kahkaha atıyorlardı.
Jisung nefes nefese kalmışken"Anne ben 18. kattakileri istiyorum. Onlar daha yakışıklı.
"Ah benim yavruuum. Sen her yerde erkek mi görmeye başladın. Yukarıdaki ajumma'nın erkek akrabası bile yok."
Jisung annesine dalga mı geçiyorsun edasıyla bakıyordu. Neyse alt kattakilerle de tanışmış olurdu.
Jisung bir alt kata gideceğine rağmen kulaklığını takmış ateez wonderland dinliyordu. Sanki savaşa gider gibi elindeki silah sandığı tabakla şarkıyı söylerken merdivenlerden aşağıya iniyordu.
On ma ma way diye bağırıyordu.
Sonra Mingi'nin rapini yapmaya başlamıştı. O sırada tofuları vereceği komşusu kapıyı açmıştı.Karşısında 1.80 boylarında zayıf dudakları büyük bir çocuk duruyordu.
Jisung şaşırmıştı."Ben yanlış kata geldim galiba. Burası hangi ünlünün evi?"
Jisung bir eliyle kapının sağına soluna bakarken kapıdaki çocuk gülümsüyordu.
Eliyle içeriyi işaret ederek
"Ben ev sahibini çağırayım isterseniz.""Annem , bu aralar bir sürü yakışıklı çocuk gördüğüm için halüsinasyon görüyorsun diyor. Ben bir anneme gideyim beni piskologa yatırsın."
Yakışıklı çocuk tofuları alırken teşekkür etmeyi de ihmal etmedi.
"Ah şey çok teşekkür ed-"
"Hyunjin kimmiş o bağıra bağıra şarkı söyleyen?"
Jisung bir an durakladı. O Mecnun hâlinden eser kalmamıştı.
Diğer çocukta Jisung'un Jisung olduğuna inanmak istemediği için baştan aşağı onu süzüyordu.
Sanki limon yemişti dayanamamış gibi bir yüz ifadesi vardı."Jisung!" diye şaşırırken arkadaşı
"Ah şu bahsettiğin Ji-" hemen elini ağzına koyum çekiştirerek kapının arkasına getirdi yakışıklı olan yakışıklı olanı .
İkisinde yakışıklı olduğu için seçemedim."Lütfen bana pot kırmadığını söyle."
Hyunjin ise ellerini kafaya kaldırarak yapacak bir şey yok dermiş gibi bir ifade takındı yüzüne.
"Of hyunjin of !"
"Minho bana çıkacağına git çocuğu ikna et 18 de oturduğunda. Hem biz neden böyle birşey yapıyoruz ki söyleyelim gitsin."
"Olum olmaz coolluğum gider benim."
Minho ve Hyunjin içeride tartışırken Jisung onunla ilgilenilmesini ister gibi kafasını kapıya yaklaştırarak kaşlarını kaldırdı.
Elini ağzına götürüp
"Öhm öhm." yalancıktan öksürdü.Bir elini arkaya atıp ukela tavrıyla kapıya tıkladı.
"Ev sahibi gelebilir mi?"
Minho Hyunjin'i bırakıp kapıda bekleyen Jisung'un yanına yaklaştı.
Ne diyeceğini bilmediğinden endişeli bir yüz ifadesi vardı.Jisung ise tiki kız havalarına girmiş hiç Minho'nun suratına bakmadan konuştu.
"Yalanların üzerinde biraz daha çalış
Bay artist !"Q:kitap heyecanlı mı?
Olaylara hemen giriş yapayım mıQ:olmazsa olmaz iyiki izlemişim dediğiniz dizi?
City hunter "onyuzbinmilyonbinbesyuzotuzkirkmilyonbin defa izledim heueheu."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Elevator Fear//(Jisung×Minho)
Jugendliteratur™✓ Jisung asansör korkusu olduğu için 17 katı yürüyerek çıkmak zorunda kalıyordu.