Minho eve taşınalı 1 ay olmuştu bir ay içinde Minho ve Jisung sevgili olmuştu. Hyunjin ve Seungmin'de öyle bir sürü randovuye çıkmışlardı.
Minho ise babasından ne zaman tehdit mesajaları almaya başlayacağını düşünürken babasından gelen telefonla müzik odasına girmeye karar vermişti. Böylece kimse duyamazdı onu.
"Ne istiyorsun?"
"Hahahaha. Minho ilk ve tek oğlum. Böyle olacağını bilseydim bir tane daha çocuk doğurur seni yetimhaneye verirdim."
"Ne istiyorsun dedim! Tekrar sormadan söyle. Beni sinirlendirmek istemezsin değil mi?"
Babası ise göt olmuştu sayın seyirciler. Şuan karşılık veremiyordu.
"Bana bak ben seni o paralarla büyüttüm. Şimdi beni hapse artırmayı mı düşünüyorsun?"
"Keşke o kirli paralarına büyümeseydim baba. Neden beni yıllardır takip ettirdiğin adamlarına öldürtmüyorsun beni?"
"Hahaha bir de benimle dalga geçiyor.. Zekilik yönünde bana çekmişsin oğlum. O belgelerin milyonlarca kopyaları olduğu ve sürekli hepsinin yerini değiştirdiğini biliyorum. Oğlum da olsan o belgeleri ele geçirdikten sonra seni öldüreceğim.
Peki sen neden beni polise vermiyorsun?""Neden cevaplarını bildiğin soruları soruyorsun. Her ay bana harcıyabilmem için yüklü miktarda para göndermek zorundasın. Elime bir meslek geçince kendim öldüreceğim seni. Sen beni öldürmeyeceksin."
"Savaşalım o zaman Lee Minho. Bakalım sevdiklerini mi yoksa kendi canını mı seçeceksin?"
"Sana kaç kere diyeceğim! Kimseyi sevmiyorum. Sevmeyeceğim de."
"Hahahah O zaman şuan asansörde kalan Han Jisung'u kurtarmaya gelme."
"Ne- ne dur ne diyorsun!"
"Hahahah herhangi bir yerin asansöründe kalan asansör korkusu olan Han Jisung'tan bahsediyorum."
Minho hemen telefonu babasının yüzüne kapatmıştı. Daha fazla iğrenç kahkahalarını duymak istemiyordu. Eli ayağına birbirine dolanmıştı Minho'nun.
Ama böyle durumlar için verdiği kolye'den bulabilirdi Jisung'u.
Babasının blöf yapma ihtimaline karşı müzik odasında çıkıp koşarak Jisung'un sınıfına girdi. Fakat Seungmin'de başka kimse yoktu.
"Seungmin! Jisung nerede ?"
"Minho sakin ol sadece eski arkadaşı aramış okulun kapısına çıkacaktı 2 dakika."
"Hyunjin'e haber ver! "
Arkasına bakmadan koşarak sınıftan çıkmıştı Minho.
Seungmin ise ne olduğunu anlamayıp koşarak Hyunjin'i bulmuştu.
"Neyi haber vermem gerektiğini bilmiyroum ama- Minho-"
Ellerini dizlerinin üstüne koyup deşrn nefes almaya çalışırken konuşuyordu Seungmin.
Devam etti."Minho- Jisung'u sorduktan sonra- Hyunjin'e haber ver deyip koşarak gitti."
Hyunjin Seungmin'in elini tutar tutmaz koşarak okulun bahçesine indiler. Arabaya bindikten sonra Seungmin söylenmeye başladı fakat Hyunjin ona hiçbir şey söylemeden emniyet kemerini takıp kontağı çalıştırdıktan sonra telefonundan hemen Minho'yu aradı.
"Acil durum mu?"
"Evet. "
"Baban mı? NearBeats mı?"
"Babam. Silahlar yanında mı?"
"Bagajdalar. Senin yanında varmı?"
"Var ama oraya öyle gitmek istemiyorum. Jisung'a mermi isabet edebilir. Sen de kullanma. Seungmin'i de bu işe karıştırma."
"Okul elbiseleriyle dövüşmek mi kulağa hiç hoş gelmiyor. Yerlerini bulabildin mi?"
"Tahmin etmek çok ta zor değildi ama buldum. Soodaeum yapıtları."
"Tamam Minho kendine dikkat et. Geldiğimde seni sağlam istiyroum."
Telefonu kapattıktan sonra Hyunjin Seungmin'in sorularına cevap vermeye başlamıştı.
"Seungmin seni bu işe karıştırmamam gerekiyor sen geride duracaksın. Tamam mı?"
"Ne işi Hyunjin hiçbir şey anlamadım."
"Minho'nun babası Jisung'u bir binada asansörün içine koyup asansörü durdurmuşlar. Babası'nın adamları vardır yanında. Silahları olsa bile kullanmayacaklardır. Minho'yu öldürürlerse direkt babasının yolsuzlukla kazandığı paraların belgeleri polise verilecek. Bunun olmasını istemezler. Her neyse sakin ol sadece Minho'yu ve Jisung'u alıp geleceğiz."
Bölümleri yazıp kontrol etmeden atıyorum hatalar tutarsızlıklar varsa kb brolar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Elevator Fear//(Jisung×Minho)
Teen Fiction™✓ Jisung asansör korkusu olduğu için 17 katı yürüyerek çıkmak zorunda kalıyordu.