Jisung ensesini kaşıyordu. Ne diyeceğini bilmiyordu. Hayır aslında biliyordu.
"Hey sen benim telefonuma mı bakıyordun?"
İnkar etmesini beklemişti. Ama sanırım ters bir insandı. Öyle tepki vermemişti.
"Benim hakkımda konuşulan bir telefona bakıyordum ." dedi tek kaşını kaldırarak. Bu çocuk Jisung'un tedirgin olmasına sebebti. Çok ürkütücüydü.
Jisung "Ben gideyim o zaman." u dönüşü yapacakken Minho onun arkasından gelip Jisung'un kolunu tutarak kendine çevirdi.
Şimdi yüzleri çok yakındı. Jisung kalp atışlarının hızlanmasına engel olamıyordu. Minho derince baktı Jisung'un gözlerine. Küçük bir kahkaha attı. Korktuğunu anlayabiliyordu.
"Neden o zaman arkadaşın benimle sevgili olmasını istediği zaman o benim dedin. Ah Jisung gerçekten başka bir yalan uydur."
Jisung gözleri kocaman açılmıştı. İsmini nereden bildiğini merak ediyordu.
Asıl şaşırtıcı olan şey ise hala aynı pozisyonda olmalarıydı. Jisung şikayetçi değildi. Ama bir yandan da korkuyordu.
Minho biraz daha eğilince ,
" Şey-şey mm şa-şaka bunlar şaka. Şaka yapacağım ona şaka!" heyecanla söyledi Jisung.
Minho tuttuğu bedeni bırakmıştı ellerini çırparken.
"Yalanların üzerinde biraz daha çalış Jisung."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Elevator Fear//(Jisung×Minho)
Novela Juvenil™✓ Jisung asansör korkusu olduğu için 17 katı yürüyerek çıkmak zorunda kalıyordu.
