Evime girerken bugün olanları düşünüyordum.Saat şua 23.26 ve be Amerika'ya döndüm.Sabah annemin sesiyle uyanmış ailem ve arkadaşlarımın aileleri ile büyük bi kahvaltı masasına oturmuştum.Hatta annem Ufuk ve ailesini de çağırmıştı.Tüm herkesi Fırat'la tanıştırmıştım herkes Fırat'ı çok sevmişti ve hemen ona alışmışlardı.Kahvaltıdan sonra hep birlikte vakit geçirirken Tuğsem'in annesi Tuğba teyze Tuğsem'in Almanya da okuyan kardeşi Kuzey'in 2 Aralıkta geleceği haberini vermiş ortalık şenlik alanına dönmüştü.
Kuzey benim kızlardan önceki ilk kankamdı ben 7 yaşıma kadar tamamen Kuzeyle takılırdım ve ikimiz mahallenin fena çocuklarıydık ortalığı sürekli karıştırırdık.7 yaşımdan sonra bende bizim kızlarla oynamaya ve takılmaya başlamış akıllanmıştım tabi o sıralar Kuzey de bizim erkek tayfayla takılmaya başlamıştı.İki grup olsak da birlikte de oynardık,zaten bizim liseye başladığımız sene gruplarımız tamamen birleşmiş tek grup haline gelmiştik.Kuzey ben,Tuğsem ve Kayla'dan 1 yaş küçük Ceylinle aynı yaştaydı.3 sene öce Almanya'ya gitmiş şimdi ise okulunu bitirmiş dönüyordu.Aslında onunla sık sık telefonda ve görüntülü konuşsam da size bahsetmemiştim.Kuzey kızların arasın da hala en iyi benimle anlaşır Tuğsem'le konuşmadığı kadar benimle konuşurdu Almanya'da ki tüm hayatından haberim vardı hatta gittiği ortamlardan yaptığı sevgililere kadar bana anlatırdı.Demir'den hoşlandığımı kızlardan önce anlamış ve bana anlattırmıştı zaten sonra kızlar da anlamıştı.
İkinci bir olaysa Ceylin ve Berkan abinin nişan ve düğün tarihleri net olarak açıklanmış yine tebrikler havada uçuşmuştu.Sonra Tuğsem ve Ege abinin düğün tarihi de söylendi daha sonra ise Ufuk ve Kayla'nın istemesi ve nişanı bi de üstüne defile tarihi açıklandı ailelerimiz kuracağımız yuvalardan da işlerimizdeki okullarımızdaki başarılarımızdan da memnun şekilde sohbetlerine devam etmişlerdi.
Babam Demirle benim birbirimize olan hüzünlü bakışlarımız anlamış gibi Demir'i yanına çağırıp bir saatliğine falan dışarı çıkabileceğimizi söylemişti.Demirle Eskişehir sokaklarında gezerken el ele tutuşmuş ben Demir'e şımarıklık yapıyordum.Saat 14.00 olduğunda eve dönmüştük.Sonra arkadaşlarımın aileleri ile orada vedalaşıp evden benim ailem,Demir'in ailesi ve arkadaşlarımız şeklinde ayrılıp hava limanına gitmiştik.Annemin ve ablamın bol ağlamaları,kızların hüzünlü gözleri ve Demir'in sessizliğiyle ülkeme veda etmiş Amerika'ya dönmüştüm.
Yattığım yerden oturur hale gelip aileme,arkadaşlarıma ve sevgilime geldiğime dair mesaj attım.Uçakta uyuduğum için uykum gelmiyordu.Yataktan kalktım ve Fırat'ı aradım.
"He?"
"Geliyorum mısır patlat"
"Kızım daha evine yenin girdin saat gecenin 12'si git yat be"
"Of Fırat uykum yok ama"
"Kömüş gibi uyumasaydın ne yapıyım ben"
"Sen de uyudun bana ne geliyorum film bul hadi"
"Of tamam ya gel gel"yüzümde sırıtışla üstüme hırkamı alıp aşağı indim anahtarımı alıp evden çıktım,karşı dairenin kapısını çaldım.
"Ne kadar uzun zaman oldu görüşmeyeli nasıl özledim bilemezsin"
"Ha ha ha komik misin?"
"Yo neyse geç hadi"gidip l koltuğa yayıldım yandaki battaniyeyi üstüme çektim.Fırat elinde mısır tabağıyla girince tabağı da elinden aldım filmi başlattı.Ben mısır yiyerek film izlerken Fırat
"Yüzsüzsün be evime gece yarısı geldin,koltuğuma yayıldın,battaniyemi aldın,mısırı da sahiplendin ve ben mal gibi kaldım"
"Of elimle mi yedireyim gel ye sende he"yanıma gelip battaniyenin altına oturdu ayaklarımı üzerine atıp mısırı aramıza koydum.Mısır yiyerek film izlemeye devam ettik.Fırat kısa sürede en yakınlarımdan olmuş her kötü anımda yanımda olup iyi anlar oluşturmaya çalışmıştı.Ailesi ile sorunları olduğu için aile nedir bilmeyen Fırat ailemi ailesi beni ise kardeşi olarak benimsemişti ben de onu Gökdeniz'le aynı yere koymuştum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK-I NÂZENİN (Mahalle Aşkları1) TAMAMLANDI
Tiểu Thuyết ChungHayat gözünün önünde göremediklerinden ibaret oluyor bazen.Benim geleceğim aslında geçmişimde de olan bir adam da saklıymış. Ben Güneş Aydın birlikte büyüdüğüm,her zaman hayranı olduğum adama şimdi aşığım... Aileleri dost olan ,çocukluğundan beri...