♡3☆

1.1K 167 266
                                    

"Ben bir tane elma şekeri alabilir miyim?"

Okula geç kalmıştım ve geç kalmamı gram umursamadan mahallenin başındaki pastanenin açılmasını beklemiştim. Pastanenin sahibi epey pofuduk olan teyze sanki bilerek yapar gibi oldukça geç gelmişti ve şimdi de istediğim elma şekerini yavaş hareketlerle veriyordu. Bu kadar yavaş olmasını istemezdim ama sorun değildi, Baekhyun için sanırım bir kaplumbağadan bile elma şekeri alabilirdim.

Teyze elma şekerini paketin içine koyduktan sonra bana yavaşça uzattı ve ben de onun tam tersine elinden hızlıca aldım, parayı eksiksiz fazlasız önüne koyup pastaneden çıktım ve ardına bisikletime binip okula gittim. Geç kalmıştım ama en azından ilk dersin yarısına falan yetişirdim.

--------

Okula son hızla gelip bisikletimi yine aynı yerine park ettim ve sınıfa doğru yürümeye başladım. Elimde sallayarak götürdüğün elma şekerini Baekhyun'a derse girmeden önce vermeyi çok isterdim ama maalesef ki ders çoktan başlamıştı ve ben ona bu şekeri vermek için teneffüsü bekleyecektim. Keşke teyze biraz daha erken gelseydi, şöyle bir on beş dakikacık falan da olurdu.

Zaten geç kalmışım yavaş yürü koşmaya ne gerek var Chanyeol, diyerek merdivenleri ağır adımlarla yürümeye başlamıştım. Okula bisikletle son hızla gelmem o an saçma geldi aslında, dersleri iplemeyen tembelin tekiydim ben, niye ilk derse yetişmek için kendimi yormuştum ki boşuna?

Yavaş yavaş sınıfın kapısının önüne geldiğimde aynı yavaşlıkta kapıyı tıklattım. Pastanedeki teyzenin yavaşlığı gelmişti üstüme resmen, öyle bir yavaşlıktı.

Kapıyı tıklattıktan sonra içeri girdiğimde karşımda matematikçiyi bulmak yerine müdür yardımcısı, ve sanırım tek iyi müdür yardımcısıydı, Bayan Kang'ı bulmuştum. Onu görür görmez önünde hafifçe eğildim ve o kafasıyla yerime geçmemi işaret ettiğinde yerime geçtim. Sınıf defterini imzalıyordu, büyük ihtimalle yok yazılmıştım.

"Başkan, başka gelmeyen var mı?"

"Hayır hocam, sadece Chanyeol'dü ve o da geldi şimdi." Kyungsoo'nun tok sesiyle konuşmasından sonra hoca deftere imzasını attı ve defteri kapattı. "Hocanızın gelmediğini az çok anlamışsınızdır. Sakın ders sırasında dışarı çıkmayın. Başkan, dışarı çıkan olursa bana anında haber ediyorsun, sana güveniyorum." Kyungsoo'ya bakıp söylediğinde Kyungsoo kafasını salladı. "Tabii ki hocam."

Kyungsoo cevap verdikten sonra hoca hiçbir şey demeden sınıftan çıkıp gitti. Ve ardına da Kyungsoo tekrardan konuşmaya başladı. "Ne bok yerseniz yiyin."

Evet, Kyungsoo hocaların önünde mükemmel sınıf başkanı taklidi yapardı ve aslında asla öyle biri değildi ve benim sınıftaki kafa dengim olan biricik arkadaşımdı. Tamam, kafa dengim falan değildi.

Yerine, yani benim ön sırama, geçtiğinde onu omzundan dürttüm. "Yok yazıldım, değil mi?"

"İki dakika erken gelseydin yazılmayacaktın." deyip önüne döndü. Büyük ihtimalle yine defterine bir şeyler karalıyordu.

Bu sırada ben de elimdeki paketi masanın üstüne koydum ve masanın üstüne koyar koymaz bundan pişmanlık duydum.

"Bu ne lan? Dışarıya boyası bile çıkmış, elma şekeri mi bu?" Sehun'un gelip masamın üstüne oturmasıyla paketime göz dikmesi bir olmuştu. Keşke koymasaydım o paketi masanın üstüne. "Tch, elma şekeri değil, bok." Verdiğim cevabın saçmalığına gülecekken Sehun beni umursamış gibi değildi, hatta daha fazla dalga geçmeye başlamıştı. "Oha, en sevdiğim. Bana versene." Paketime tekrardan elini uzattığında paketi elime alıp kendime çektim. Bu sırada da Kyungsoo arkasını dönmeden konuştu.

byun baekhyun'un elma şekerleri // chanbaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin