"Ben piyano çalmak istiyorum."
Baekhyun'un bize gelmesinin ve ben edebiyat anlamıyorum ama size başka zamanlarda da gelirim demesinin üstünden üç gün geçmişti. Okulda birbirimizi görünce selam veriyorduk, ilişkimiz resmen bundan ibaret olmaya başlamıştı ve ben uzaklaşıyoruz diye korkuyordum. Ayrıca okul çıkışlarında falan da hiç yürümemiştik, ödüm kopuyordu.
Dün karşıma Kyungsoo ve Yun'u alıp birkaç gündür Baekhyun'la neler yaptığımı anlatmıştım. Bize gelmesi olayını daha ayrıntılı bir şekilde anlatmıştım, o bana piyano çalmayı öğrenebileceğini ama benim onu reddetmemi anlatmıştım. Bundan sonra ikisinden de büyük azarlar yedim.
Reddettiğimi söylediğim anda Yun yüzüme küfür etti, Kyungsoo da epeyce bir laf soktu. Madem Baekhyun'la zaman geçirmek istiyorsun ne diye reddettin teklifini dediler ve beni müzik işine iyice ittiler. Şimdi de Baekhyun'un sınıfına daldım ve ona piyano çalmak istediğimi söyledim.
"Ciddi misin?" Yerinden hızla kalktığında bir adım geriye gittim çünkü olduğum yerde kalırsam ayağa kalkar kalkmaz aşırı yakın olurduk ve ben heyecandan ölürdüm, olmazdı yani.
"Ciddiyim, evet." Sesimin titrememesi için elimden gelen her türlü şeyi yapıyordum, heyecanımı anlamasını istemezdim.
"Bu süper." Yüzüme büyük bir mutlulukla bakmıştı. Gülümsedim. "Ne zaman başlayacağız?" Bu soru fazla mı ani olmuştu sanki Chanyeol?
"İstediğin zaman."
"Bana fark etmez aslında. Sen ne zaman müsaitsen." Baekhyun ne zaman isterse o zaman yapabilirdik, onun için önümdeki bütün işleri ileri itebilirdim.
"O zaman, bugün?" Gülerek söylediğinde şaşırmıştım, en azından bir yarın falan bekliyordum yani. Yine de dediğine karşı gelmedim ve kafamı salladım. "Tamam, müzik odasında falan mı çalışacağız?"
"Müzik odasında da olabilir, bizim eve de gelebilirsin. Evde piyanom var." Şu durumda kesinlikle evine gitmek isterdim, onun evini, hayatını, her şeyini deli gibi merak ediyordum ve evi kesinlikle daha iyiydi. Yine de bunu ona bırakmalıydım. "Nerede rahatsan orası olsun."
"Evde rahatım tabii ki." Kollarını çaprazlayarak söylediğinde derin bir nefes verdim, şu zamana kadar nefesimi tuttuğumu bile bilmiyordum üstelik. "O zaman evinde mi çalışacağız?"
"Evet. Hem ben size geldim, karşılıklı olmuş olur." Dedikten sonra göz kırptı ve ben eridiğimi hissettim. Anne, oğlun bir oğlan yüzünden eriyor ve birazdan ölecek.
"Tamam. Okul çıkışı gidelim o zaman." dediğimde kafasını salladı ve ardından zil çaldı. "Gitmem gerekiyor. Görüşürüz sonra."
"Görüşürüz." El sallayıp tekrardan göz kırptı ve ben kalbim güm güm atarken sınıftan kendimi zorla dışarı atıp kendi sınıfıma gittim.
------
"Ev buraya yakın ama bisikletinle gitmek daha iyi gibi, hm?"
Okul çıkışında okulun kapısının buluşmuştuk, birlikte bisiklet park yerine kadar gitmiştik ve Baekhyun bu fikri öne sürmüştü. Aslında benim de aklımda bu vardı.
"Ben de öyle düşünmüştüm." dedim gülerek. Bir yandan da bisikletimin kilidini açıyordum.
Bisikleti çıkardım ve oturdum, sonra en sevdiğime bisikletin arka tarafını işaret ettim. "Atla, pek rahat olmasa da."
"Sorun değil." deyip arkama oturdu ve oturur oturmaz kollarını belime doladı. Aslında yanlarda tutması için demirler vardı, bana sarılmasına gerek yoktu ancak yine de ses etmedim. Şu an dünyanın en mutlu adamıydım, sesimi çıkarmazdım böyle bir güzelliğe.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
byun baekhyun'un elma şekerleri // chanbaek
Fanfiction"Ve ben yanıldığımı fazlasıyla geç anladım. Tahminen ne zaman mı anladım? Sen elinde o elma şekeriyle müzik odasına girdiğin anda, bendeki aşkın tanımı bambaşka bir şeye dönüştü."