"Anne bugün Baekhyun bize yatıya gelecek."
Okuldan eve geldiğimde kendimi sadece odama kapatmıştım. Günlerdir ne annemle ne de babamla konuşuyordum, zaten ilk konuşmamı da Kyungsoo'yla yapmıştım. Yine de bugün anneme söylemem gereken bir davetsiz misafir vardı.
Baekhyun'un geleceğini söylediği saate yakın bir zamanda odamdan çıktım ve annemin karşısına bütün cesaretimle dikildim. Yemek yapıyordu, umarım sıcak yemeği başımdan aşağı falan boşaltmazdı duyunca.
"Ne?" Aniden bana dönüp aşırı ters bir şekilde söylediğinde korkmuştum. Bir adım geriye kaçtım. "Tamam, son anda söylediğim için üzgünüm ama yapacak bir şey yok, değil mi? Zaten benim odamda kalacak."
"Chanyeol niye daha önce söylemiyorsun çocuğum?" Az önceki sert sesini biraz daha yumuşatarak söyledi. "En azından gelmesine yakın söyleyeyim de bana fazla kızma istedim."
Dediğim şeye ince kaşları iyice çatılırken zil çaldı ve ben rahat bir nefes aldım. Kesinlikle doğru bir zamanda söylemiştim anneme.
"Ben bakarım." Gülümseyerek söylediğimde annem de söylenerek arkasında bıraktığı yemeklere döndü ve kapıyı açmaya gittim.
Kapıyı açtığım anda Baekhyun'un o güzel yüzüyle karşılaştım. Her zamanki gibi yine gülümsüyordu, böyle güleryüzlü olmasına aşıktım.
"Hoşgeldin." Sırıtarak söylediğimde sızlayan dudağımın kenarını umursamadım.
"Hoşbuldum." Elindeki poşeti bana uzattı. "Bu ne?"
"Elma şekeri aldım yeriz diye." Poşeti elime verdikten sonra spor ayakkabılarının bağcıklarını açmaya başladı.
"Ben de almıştım aslında." Eve gelirken sırf Baekhyun yatıya gelecek diye dört tane elma şekeri almıştım. Onun da benimle aynı düşünmesine gülümsedim.
"O zaman gece boyunca şeker yeriz." İçeri girdi ve kapıyı kapattı. Bu sırada annemin oldukça neşeli gelen sesini duyduk.
"Hoşgeldin kuzum. Şimdi yemek yiyeceğiz, masaya oturun."
Kesinlikle annem kadar iyi bir oyuncu göremezdiniz.
-----
Yemeklerimizi yedikten sonra odama gitmiştik ve odamdan çıkmak gibi bir niyetimiz yoktu. Baekhyun yatağıma oturmuş hayranlıkla odamı incelerken ben de onu izliyordum. İzlendiğinden habersizdi.
"Öhm." Ortama yalandan bir öksürük bırakarak dikkatini çektim. Gözleri anında gözlerimi buldu ve mahçupça gülümsedi. Başını eğdi.
"Nasılsın?" Sorduğum soruyla birlikte kafasını tekrardan yukarı kaldırdı ve iki yana salladı. "Aynıyım işte, ben oldukça iyiyim ama sen... Sen nasılsın?" Bunu sorarken gözleri yüzümdeki yaralara değiyordu.
"Çok iyiyim." Hâlime tezat bir şekilde cevap verdiğimde başını iki yana salladı ve karşısında oturan bana yaklaştı biraz. "Bu hâlde iyi olman mümkün değil."
"Hayır, çok iyiyim." Tekrardan iyi olduğumu söylediğimde sağ elini yukarı kaldırdı ve yaralarımın üstünde gezdirmeye başladı tıpkı bu sabah yaptığı gibi.
"Yalan söylemiyorsun, değil mi?" Elbette söylemiyordum. Çok iyiydim çünkü o şu an odamdaydı, çok yakınımdaydı ve eli yanağımdaydı.
"Bana bunu kimin yaptığını anlatacak mısın artık. Bir de ne zaman oldu bu?"
"Seninle buluşmamızdan sonra eve dönerken. Ve kimlerin yaptığını söylemeyeceğim." Verdiğim cevaptan mutlu olmadı ve sinirle soludu. "Chanyeol."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
byun baekhyun'un elma şekerleri // chanbaek
Fanfiction"Ve ben yanıldığımı fazlasıyla geç anladım. Tahminen ne zaman mı anladım? Sen elinde o elma şekeriyle müzik odasına girdiğin anda, bendeki aşkın tanımı bambaşka bir şeye dönüştü."