1

2K 52 43
                                    

Aycan'ın Ağzından;

Son kez aynaya baktım. Siyah elbisem gerçekten hoştu. Kırmızı rujumda ayrı bir hava katıyordu bana. Gayet güzel olmuştum. Acaba Barış beğenir miydi beni? Daha doğrusu kendimi affettirir miydim? Mert ve Sercanın gazına gelip sevdiğim adamın elenmesi için oy kullanmıştım. Sonra ona karşı taraf tutup depresyona girişini izlemiştim.

Elimi anlıma koydum. Aycan bu parti aranızı düzeltmek için tek şans olabilir. Bu şansı değerlendir.

"Aycann nasıl olmuşumm"

Aşkım ın sesini duymamla düşüncelerimden ayrıldım. Kafamı Aşkım a çevirdim. Gerçekten hoş olmuştu ve fiziğini ortaya çıkarıyordu üstündekiler. Gülümsedim. "Her zamanki gibi mükemmelsin Aşkım" dememle Aşkım bana sıkı sıkıya sarıldı. Küçük olduğu kadar güçlü de. Ben daha fazla ezilmeden ayrıldık. Beni baştan aşağı süzdü. Sonrada gülümsedi.

"Sende çok güzelsin Aycan. Kim için bu süs?"

Aşkım'ın dediği şeyle kızardım ve kafamı eğdim. Ne yani Aşkım biliyor muydu? Bu kızın gözünden kaçan bir nokta yok mu?

Aşkım artık kahkaha atmaya başlamıştı. Sonra fısıldayarak

"Cemale olan bakışlarından sonra  anlamayacağımı mı sandın sen şaka mısın Aycan?"

Gülümsemem yüzümden silinmişti. Cemal ne alakaydı? Cemale öyle mi bakıyordum ben? E Aşkım böyle düşündüyse ya Cemal? Yok yok Aşkım yanlış anlamıştır.

"Hayır hayır Aşkım yanlış anladın."

Aşkım gülerek ağzına fermuar çekti. Ve geri geri uzaklaştı. En son fısıltıyla "O da sana karşı boş değil gibi" dedi ve gitti.

Aşkım'ın gitmesi ile odada tek kalmıştım. Yere çöktüm. Aşkım'ın dediği gibi görünüyorsa dışardan büyük bir sorun olabilirdi bana. Doğal olarak Barışla aramda olabileceklerine de. Ya Cemal Aşkım'ın dediği gibi bana karşı bir şeyler hissediyorsa. Off! Aklıma Barış ın yüzü getirmeye çalıştım belki yüzünü görürsem rahatlardım ama olmuyordu. Gözümün önünde beliren tek yüz Cemalindi.

İyi halt yedin Aşkım içime kurt düşürdün

<><><><><><><><><>
<>Birleşme Partisi  <>
<><><><><><><><><>

Aycan'ın Ağzından

Alana geldiğimizde gönüllüler daha gelmemişti. Oysaki çokta havalı bir giriş yapmıştım. Cemal burda olsun görsün isterdim yani. Ay pardon Barış. Ulan Aşkım bunun intikamını alacağım senden.

Erkeklerle ayrışıp kız kıza bir yere kurulduk. Ezgi ile Aşkım koyu bir muhabbeteydi. Bende arada kulak veriyordum.Arada Sercan a dönüp sataşıyordum ama eğlencesine olan sataşmalar. Elif ablaysa sadece gülümsüyor ve bizi dinliyordu. Ooo seslerinin gelmesi ile muhabbete ara verdik. Gönüllüler gelmişti.

Barış her zamanki gibi çok hoştu. Onu incelerken Aşkım beni dürttü. Gel gel hareketi yaptı. Ona doğru eğildim  Kulağıma fısıldadı

"Seninki de iyi olmuş. Ama sanki Berko ile pişti olmuşlar"

Dediği şeye kendi gülerken gözüm Cemal e takıldı. Gerçekten hoş olmuştu. Bir alaçatı havası vardı. Beyaz kombinini mavi bandanası ve siyah gözlüğü ile renklendirmişti. Kısacası çok yakışıklı olmuştu.

Bir an Cemal kafasını benden yana  çevirdi. Göz göze gelmemizle hafifçe sırıttı. Yanaklarımın yandığını hissediyordum.

Hemen gözlerimi kaçırdım. Napıyordum ben? Bildiğin sevdiğim çocuğu es geçmiş elin oğlunu kesiyorum. Tamam sadece Aşkım diyince baktım o kadar. Sakinim.

İki takım bir araya gelmişti. Selamlaşmalar  derken Barış'ın bizim tarafa geldiğini farkettim. Hemen heyecanla ayağa kalktım. Ama o kuru kuru elimi sıkıp gitti. Biraz moralim bozulmuştu. Heyecanlanmama mı kızsam onun soğuk davranmasında haklı oluşuna mı sinirlensem bilemedim. Ne de olsa ben de onun takımdan gitmesini istemiştim. Onu takım dışlarken bir Perviz olamamış yanında durmamıştım. Haklıydı.

Bunları düşünürken kızlarla bile selâmlamıştık. Garip bir şekilde Nisa yoktu. Genelde Cemalle dolaşırdı. Ya sevgilileri ya da bayağı iyi dostlardı. Başka açıklaması olamaz.

Sona Cemal kalmıştı. Aşkım bana kaş göz yapıyordu. Onun bu hâline güldüm. Şapşal her şeyi yanlış anlamıştı.

Cemal Elif abla ile sarılırken onu biraz süzdüm. Onu süzdüğümü farkeden cemal göz kırptı.

"Çok şık olmuşsun" dedim gülümseyerek.

Biraz dans eder gibi yaptıktan sonra bana sarıldı bende ona sarıldım. Kalbim çok hızlı atmaya başlamıştı. Cemal bunu fark etmesin diye hemen ayrıldım.

"Teşekkür ederim o seni  güzelliğin"  demesiyle elimi saçıma attım. Nedensizce saçım bir anda beni bunaltmıştı.

Cemal diğer herkesle selamlaşıp gitti. Bizde yerimize oturduk. Bir kaç dakika sonra herkes yer değiştirmeye başlamıştı bile. Elif abla Cemallerin oraya gitti. Yanım boşalmıştı. Gözlerimi kapattım. Allahım nolur Barış buraya gelsin. Bir şans rabbim sadece bir şans istiyorum.

"Bende şuraya geçeyim de değişiklik olsun"

Barış'ın dediği şeyle gözlerimi açtım. Bizim oturduğumuz yere doğru geliyordu. Ve bir tek benim yanım boştu. Nefes al Aycan nefes ver Aycan.

Gelip yanıma oturması ile gözlerimi kapattım. Kalbim o kadar hızlı atmıyordu. Duygularımı kontrol altına almayı mı öğrenmiştim?

"Hoşgeldin"

"Burası Alaçatı masası"

Ezgi'nin dediği şeyle gözlerimi pörtleterek Aşkım a baktım. Oysa hiç oralı olmadı omuz silkti.

Barış gülümseyerek "Alaçatı köşesi" dedi. Onun gülmesi ile rahatlayıp dağıtılan kokteyllerden aldım.

"Acun abi el insaf ya bu da mı hindistan cevizli?"

Dediğim şeye hepimiz güldük.

" E o zaman hindistan cevizli kokteyllerimiz birleşme için kalksın"

Barışla gülüşerek kokteyllerimizi kaldırdık. Kokteyli yavaşça içmeye başladım. Her şey iyi gidiyor gibiydi. Barış bana en başta soğuk davransa da masamıza gelmiş hatta yanıma oturmuştu. Güzel düşüncelerimden izlenme hissi yüzünden ayrıldım. Gülümseyerek bana bakanın Barış olduğunu düşündüğümden ona döndüm. Ama o Ezgi ile konuşuyordu. Etrafa bakındım. İşte bana bakanı bulmuştum.

Cemal Can...

Seviyorsan Sütlaç Ver || Aycem||Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin