9. Sezon 2. Bölüm "Assilah"

45 2 1
                                    

250 günlük cinayet 9. sezon

2 saat 3 dakika

Bölüm #2

İnsanlar yapmak istedikleri şeyleri bir çok kez ertelerler... Mesela bir anne çocuğunu okuldan almak için güzellik salonu randevusunu iptal edebilir.. Veya bir adam akşam karısı evde olmadığı ve çocuklarına bakmak zorunda olduğu için halı saha maçına gitmeyebilir. Evet. Bunlar hayatın tadı tuzu olan minik sorunlardı. İnsanlar çoğu zaman bu minik aksilikler ve günlük telaşlarla yaşamayı çok ama çok severler. Ama bir gün bir kadın oğlunu okuldan almayı unutmuştu. Unutmasının sebebi bir güzellik salonu ya da bakım değildi. Tefeci ile görüşmesi vardı. Evet.. Sude bir tefeci ile görüşüyordu..

Sude okulun çıkış saatine randevu almıştı bir admaa. Bu adam tefeciydi. Bilinir ki tefeciler borçlarını her zaman bir şekilde alır. Alır alır ki o yeter ki insan hayatta olsun.. Sude tefeciden aldığı  para ile holdinginin tüm borçlarını ödemiş, şuan için her şeyden kurtulmuştu. Zaman ilerledikçe onu kötü durumlar bekleyecekti..

Eyüp holdingteydi. Sekreteti yanına gelmişti. O anda Eyüp;

Eyüp; Allah aşkına, bir kötü haber daha mı?
Sekreter; Efendim. Babanız sizinle görüşmek istiyormuş..

Eyüp babasından fırça yiyeceğini anlamıştı. Yavaş adımlarla onun odasına gitmişti. Girdiğinde Yıldız'ı da orada görmüştü. O anda Eyüp;

Eyüp; Efendim baba..
Tufan; Oğlum sen nasıl böyle bir hata yapabildin? Nasıl böyle aptallık yaptın kafam almıyor?! Nasıl? Nassıl?!
Eyüp; Ayıp olmuyor mu Tufan Bey? Ben bu şirkete neler neler kattım?
Tufan; Babaya ne oldu ulan he? Yıllardır sen benim soyadımla her şeyde öncü oldunda ben ses ettim mi aptal? Şimdi eşyalarını topla, bir süre uzaklaş bu şirketten.
Eyüp; Gitmeyeceğim.
Tufan; Sana siktir git dedim!

Babası Tufan küfür edince Yıldız kıkırdamıştı. Eyüp bu kıkırdamayı duyunca daha da kudurmuştu.. Fakat sinirini belli etmemesi gerekiyordu. Şuan bu sinir ile çok kötü şeyler yapabilirdi. Eyüp hemen odasına gidip ceketini alıp çıkacaktı ki masa da duran çerçevesini almıştı. Arabasına binmişti. Yıldız'da onun peşinden gidiyordu. Yavaş yavaş farkettirmeden. Eyüp dışarı çıkıp arabasına binmişti. Arabasının camından bakarken kapıda Yıldız'ı görmüştü. Yıldız Eyüp'e gülerek el sallamıştı. Eyüp ise dayanamayıp son hızla gaza basmıştı. Hemen evine gitmişti.
Eyüp evine gider gitmez aşağı inmişti. Bodrum katında ki resim atölyesine inmişti.. Evet.. Eyüp ne zaman bir plan kurmak istese, sabırla özenerek o düşündüğü kötülüğe göre bir resim yapardı. Bunu hiç ihmal etmezdi. Hemen çizmeye başlamıştı..

Sude ise tefeciden çıktıktan sonra saate bakıp çıkış saatinin geldiğini farketmişti. Doğruca okula gidip almıştı oğlu Mert'i.. Öğretmenlerden özür dilemişti. Bu olayı da babası Eyüp'e söylememesini istemişti. Mert ise tamam demişti..

Merve evdeydi. Hala daha sadece dışarıyı seyrediyordu. Gözleri kanlıydı hala daha.. Bunu beceremiyordu, yenmeyi, kabullenmeyi.. Daha sonra ise Süda telefonla konuşuyordu. Merve'nin yanına gelmişti. O anda Süda;

Süda; Merve'ciğim. Yarın sabahtan terapin başlıyor canım. Dinlenme süresi bitti. Yavaştan başlayacak artık terapi. Anladın mı?
Merve; Olur. Hemen üstümü giyiniyim.

Merve ağlıyordu..

Süda; Merve'ciğim yarın sabah dedim..
Merve; Olmaz. Şimdiden hazırlanayım ki unutmayayım. Ben çok unutkanımdır. Bak geçen dışarı çıkarken unutmuşum giyinmeyi. İnsanlar bana öyle çok baktı ki utandım vallahi. Bir zamanların meşhur avukatı Merve Tunca'ya.. Aman neyse, senin şu çizgili gömleğini
alsam ya?

250 GÜNLÜK CİNAYET!  9. SEZON! Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin