250 GÜNLÜK CİNAYET! 9. SEZON!

9. Sezon 13. Bölüm ""Katliam Savaşları""

250 günlük cinayet 9.Sezon Bölüm 13 (129)

2 saat 9 dakika

Sabah olmuştu..

Eyüp bugün aytölyede uyanmıştı. Bazı boyalar yerlere dökülmüştü. Ayağa kalktı ve derin bir nefes aldı.. Elleri, ayakları hep boya olmuştu.
Yürümeye başladı, Merdivenlerden çıkarken, yürürken elini sürdüğü ve ayağını bastığı her yer boya olmuştu. Her yerde ayak izi vardı.. Girip duş aldı ve evden çıktı..

Berrin evindeydi. Sabaha kadar uyuyamamıştı. Telefonları susmuyordu bir türlü. Herkes onu arayıp Selim'i soruyordu. Merve yüzünden tüm sosyete öğrenmişti Selim'in hapise girdiğini.. Berrin telefonunu kapatmıştı en sonunda.. Mutfağa gitmişti. Nefes alış verişi çok hızlanmıştı. Birden bire çekmeceyi çekmişti.. Orada beliren bıçağa uzun uzun bakıyır delici ucunda kendi yansımasını görüyordu. Hızla eline aldığı bu bıçakla uzun uzun bakıştı.. Merve'nin dünkü ağzından kaçırdığı şeyi bilerek yaptığını düşünüyordu. Bu bıçağı alıp mutfaktan çıkmıştı..

Kapıya doğru gidiyor, asla arkasına bakmıyordu. Fakat bu bıçağı ne için kullanacaktı?

Berrin dışarı çıkmak üzere kapıya gittiği anda telsizden kızının ağladığını duymuştu. Kapıdan geri dönmüştü. Masada duran elmaya bu bıçağı saplayarak kızının yanına çıktı..

Merve kolunu yüzüne dayamış pencereden dışarıyı seyrediyordu. Olanları düşünüyordu, Yaman'ı yüz üstü bırakmıştı.. Ne yapmalıydı? Onu bile bilmiyordu.. Nasıl hareket edecekti? Ne doğru idi? Ne yanlış? Bunları tartması gerekiyordu artık, kendisini bırakmak istemiyordu. En son ise aklına Kerem gelmişti. Onu birkaç gündür hiç görmemişti.. Nasıl görmeliydi? Görmemeliydi..

Birden bire doğrulmuştu Merve.. Camdan dışarıyı seyrediyordu. Dışarıda yürüyen Yaman'ı görmüştü.  Tamda Merve'nin kapısının önünden geçiyordu. Bir süre sonra gözden kaybolmuştu.. Medve ayaklanmıştı.. Tam pencereden bakmaya cesaret ettiği anda kapı çalmıştı.. Merve aşağı inmişti.. Yaman'ın geldiğinden emindi.. Sakince açmıştı kapıyı.. Ancak gelen kişi sucuydu. O anda Merve;

Merve; Bahri Bey.. Siz miydiniz?
Sucu; Evet efendim. Süda hanım sipariş etti.
Merve; Yaman Bey neredeydi biliyor musun? Buradan gitti ya.
Sucu; Yoo hayır! Yaman Bey falan yoktu.

Merve tamam diyerek kapatmıştı kapıyı.. Birden bire kendisinden şüphe etmeye başlamıştı. Yine mi delirmeye başlıyordu? Yine mi eski günleri başlayacaktı? Gözleri birden bire kan çanağına döndü ancak güçlü durmaya çalıştı..

Yıldız holdinge gitmişti.. Babasının toplantı odasında olduğunu öğrenince oraya doğru gitmişti. Kapıyı çalıp içeri girdiğinde ise şok olmuştu.. Eyüp ve babası Tufan Bey gayet gülerek konuşuyorlardı.. Yıldız içeri girip bu duruma baya bir şaşırmıştı.. O anda Yıldız;

Yıldız; Oo, barıştınız mı?
Tufan; Ne küsmesi kızım? Oğlumla ben böyle alevleniriz bazen.
Yıldız; Ne güzel.
Tufan; Olanı duydun mu?
Yıldız; Nedir?
Eyüp; Kimin departmanında olduğunu bilmiyorum ama yıllardır, Özyağcılar Holding ile yapılamayan büyük bir proje vardı.. Üçüncü bir yatırımcı aranıyordu, hoş riskli bir işti. Ancak yatırımcıyı bulup projeyi nihayet başlattım.
Yıldız; Bu proje bana ait değil miydi? Ne alaka anlamadım?
Tufan; Burada senin benim yok kızım, abin halletmiş işte.. Tebrik ederim!

Kerem sahilde yürüyordu.. Sahil bu sabah çok hırçındı.. Kerem anlayamamıştı.. Neden böyle hırçındı? Neden? Kerem orada olduğu için mi? Kendisine sahip çıkamayacak duruma gelmekten çok korkuyordu. Öylece yürüyordu..
Henüz, Yaman ve Merve'nin ayrıldığını bilmiyordu. Ne yapacağını bilmiyordu.. Birden bire Yıldız'ın hamile olduğu geldi aklına.. Bu çocuk haberi onu birden bire mutlu etmişti.