250 GÜNLÜK CİNAYET! 9. SEZON!

9. Sezon 10. Bölüm "Üniversitede ne oldu?"

250 günlük cinayet 10.Bölüm

2 saat 11 dakika

Kapısı çalmıştı bir anda.. Merve koşarak aşağı indi.. Yavaş yavaş açtı kapıyı.. Kapıyı açtığı anda ise karşısındakini gördü.. Aralarında uzun bir bakışma oldu.. Ve bu bakışmanın sonu felaketti..

Karşısında ki kişi ona doğru yürümeye başladı.. O geldikçe Merve gerisin geri gidiyordu.. Merve'nin suratı asılmıştı. Hemen.. Bunun bir tehlike olduğunun farkındaydı. O anda Merve;

Merve; Dur Reyhan! Ne oluyor?

Evet.. Merve'nin evine gelen kişi Reyhan'dı..

Eyüp Berrin'in evinin önünde inmişti. Öylece bekliyordu.. Saçını kaşımıştı. Ne yapabileceğini düşünmüştü.. Evin kapısına doğru gitmişti. İlk defs bu kadar hazırlıksız yaklaşıyordu bir plana.. Kapıya gelmişti. Elini havaya kaldırmıştı. Parmağını zile koymuştu.. Biraz düşünmüş ve o anda vazgeçmişti.. Tamamen, her şeyden.. Elini zilden geri almıştı.. Yumruğunu sıkmıştı.. Geri dönmüştü. Evi arkasına alıp arabaya binmek üzere yürürken evin kapısı açılmıştı.. Bir ses belirmişti;

Berrin; Eyüp!

Eyüp durmuştu. İçinden hay aksi der gibiydi.. Arkasını döndü.. Uzun uzun bakıştılar Berrin ile.. O anda Berrin;

Berrin; Ne oldu? Pencereden görünce indim. Açtım.
Eyüp; Aa şey. Ben buraya gelmedim ki.
Berrin; Ha anladım..
Eyüp; Selim. Hakkında bir bilgi var mı?
Berrin; Yok.. Ben pikniğe hazırlanacağım. Görüşürüz.

Berrin kapısını kapadığı anda.. Siyahlık kaplamıştı Tepecik'i.. O anda akşamüstü yapılacak bu pikniğe katılan kadınlar birleşse, şuan dünyayı fethedebilecek güçteydiler..

Hepsi hazırlanıyordu.. Kimisi ojesini bile sürmüştü.
Kimisi hala daha kıyafet seçiyordu. Kimisi ise son anda çıkan ufak aksilikleri halletmeye çalışıyordu. O gün.. Tek bir kadın hazırlanmadı bu piknik için. Süda..

Süda çıkmıştı evden.. Elinde büyük bir bıçakla hemde.. Peki ya neredeydi?
Süda bir falezin kenarına gitmişti. Orada bu bıçakla kayaları döverek aşındırıyordu.. Kendi kendisine ağlıyordu.. Birden bire ayağa kalkmıştı.. Elinde ki bıçağı falezden aşağı atmıştı.. Daha sonra ise kocaman bir çığlık basmıştı.

Yıldız ise yürüyordu.. Kollarında alışveriş poşetleri vardı.. İnsanlara karşı kuyruğu dik tutma çabası içindeydi.. Rafet'in kuyumcusuna girmişti. İçeride bir sürü kadın takı sergisine bakıyordu. Son zamanların en güzel özel tasarımları sosyetik kadınlara gösteriliyordu.. Yıldız içeri girmişti.. Girdiği zaman Rafet, 300.000 TL'lik bir kolye gösteriyordu. Yıldız gördüğü anda aşık olmuştu kolyeye.. Yıldız takı sergisine girmişti. O anda Yıldız;

Yıldız; Hello hanımlar!

Herkes onu gülerek karşılamıştı. Ancak açığını arıyorlardı.. Herkes bu çok pahalı kolyeye aşkla, sevgiyle, imkansızlık ve büyük şehvetle bakıyorlardı. Salonda ki en şatafatlı şey, aralarında ki kıskançlıktan sonra bu koleydi. Yıldız o 300.000 TL'lik kolyeyi görünce Rafet'e kaş göz işareti yapmış ve o anda Yıldız;

Yıldız; Yalnız hanımlar kolyem şahane değil mi? Kerem bana ayırtmış. Kocam, malum çok çalışıyorum. Böyle jestleri hakediyorum değil mi?
Rafet; Yalnız..
Yıldız; Rafet hemen paketle götüreyim. Yarın gece büyük bir davete gidiyorum. Özel.

Sosyetik kadınlardan Mehveş;

Mehveş; Ay Yıldız'cığım ne daveti bu?
Yıldız; Ay size davetiye verilmedi mi? Kocama ve bana verildi ayol, 5 aylık bebeğime bile..
Mehveş; aaa!