250 GÜNLÜK CİNAYET! 9. SEZON!

9. Sezon 9. Bölüm """Eylül"""

250 günlük cinayet 9.Bölüm

2 saat 9 dakika

FLASHBACK
Yaman ve Eylül tanışmışlardı. Bir çift olmuşlardu. Birlikte bir sürü aktiviteye katılıyorlardı. Eylül fakir bir kızdı.. Fakat gözü yükseklerdeydi ve Yaman'ı bunun için bir basamak için kullanıyordu.

Yaman ve Eylül sakin ilişkilerine devam ederken, okulda iki cürretkarın savaşı onlarıda etkileyecekti. Eyüp ve Kerem.. Eyüp, Kerem, Yaman ve Eylül aynı üniversitedelerdi. İkisi tıpkı bu zaman ki gibi hep savaş halindeydiler.. Eyüp İşletme, Kerem Diş Hekimliği bölümündeydi. Eyüp'ün üniveristede onu çekememesinin en büyün sorunu.. Eyüp hep doktor olmak istiyordu. Fakat babası buna izin vermemişti. Zorla işletme okumuştu ve en büyük düşmanının doktor olacağınu bildiğimden hep kudurup durur, onu kıskanırdı.. İşte.. Eyüp'ün en büyük savaş sebeplerinden birisi buydu.

Peki ya Kerem? O bu üniversitede ne idi? Üniversite zamanı Merve ile birlikte oldukları zaman bile sürekli aynı sorunu yaşıyordu. Kadınlara karşı doyumsuzluk.. Kerem kendisini hep aşık olduğunu zannediyordu.. Tek aşkının farkında olmasına rağmen etrafında ki çiçeklerie koklamadan edemiyordu. Evet, bir kadını yani Merve'yi mücadele edecek derecede seviyor fakat başka kadınlarla da gününü gün etmek istiyordu. İyi bir insandı ancak bu özelliiği onun tüm iyi duygularını siliyordu. Birkaç kere Kerem, Yaman ile sohbet etmişti. Yaman, içine kapanık sakim ve çalışkan bir öğrenciydi. Eyüp ile aynı sınıftaydı. Kerem bir kaç kere onu ve sevgilisini görmüştü. Onlarla tanışmıştı. Bunu fark eden Eyüp ise bu işin peşine düşmüştü.

Şimdi Ki Zaman..

Merve odasındaydı. Uyanmıştı. Ufak ışıkların odasına perde arasından vurmasıyla anlamıştı sabah olduğunu. Saate bakmıştı. Kalkmıştı. Uzun süredir kendisini bu siyah perdelerin arkasında gizliyordu. Kalkmıştı ayağa. Yavaşça yaklaşmıştı pencerelere.. Artık gizlenmeyecekti. Sert bir hamleyle perdenin iki kanadını çekmişti..

Güneşin tüm ışıkları odasına vurmuştu. Bu ışıkla aydınlanan teni, güneş ile dans etmeye başlamıştı.. Havlu görmüştü. Bu havluyu alıp duşa girmişti. Uzun bir duş almıştı. Duştan çıkıp kendisine güzel bir kıyafet seçmişti. Bugün öğleden sonra yapılacak bir piknik vardı Tepecik'te.. Merve en başta gitmek istemesede şimdi kararını vermişti oraya gidecekti.. Kazandığı büyük bir zaferi kutlamak istiyordu. Kıyafetlerini giydi, makyajını yaptı.. Kapısı çalmıştı bir anda.. Merve koşarak aşağı indi.. Yavaş yavaş açtı kapıyı.. Kapıyı açtığı anda ise karşısındakini gördü.. Aralarında uzun bir bakışma oldu.. Ve bu bakışmanın sonu felaketti..

-------------------2 GÜN ÖNCE-----------------

Merve bir plan düşünüyordu. Bu plan herkese ama herkese zarar verecekti. Süda her şeyden habersiz.. Arkadaşının isteğini yerine getirdiğini sanıyordu.

Yıldız ve Berrin hapishane kapısına gelmişlerdi. Birlikte oraya gireceklerdi. Yıldız'ın vicdanı değişik bir şekilde ikisine karşo rahat değildi.. Nedeni vardı fakat herkesten gizliyordu.. Yıldız Berrin'in elinden tutup çekmişti. Berrin gitmek istemiyordu.. O anda Yıldız;

Yıldız; Bana bak! Sakın pes etme! O senin kocan.. Çocuğunun babası, herkes hata yapar önemli olan bu hataları birlikte aşıp yerine sevgi koymak değil mi? He? Bu kadar mı zor bunca zaman geçirdiğin bir adamı kabullenmek.. Hayır böyle olmamalı. Sen kesinlikle gitmelisin.

Berrin'in gözleri dolmuştu.. O anda Berrin;

Berrin; Ben ona kızgınım ama sebebim bu değil.. Ben dayanamıyorum onu hapishanede görmeye.. Onu öyle demir parmaklıklar ardında görmeyi hazmedemiyorum! Anlıyor musun?