0.13

273 29 24
                                    

Taeyong, gözlerini araladığında, gördüğü görüntü bir anlığına ona yabancı hissettirmişti.
Ne kadar uzun süredir biriyle beraber uyumadığını anlatamazdı, hatırlamıyordu çünkü.
Vücudunda hissettiği acı, geçirdikleri gecenin sonucuydu ve Taeyong buna dayanabilecek gibi hissedemiyordu.
Bu yüzden, biraz şımartılmaya ihtiyaç duyuyordu. Yumuşak yorganı tutup, çıplak bedeninin üzerine çekti ve hafifçe öksürerek boğazını temizledi.

"Jaehyun-ah"

...

Cevap gelmeyince, onun kolay uyanan biri olmadığını anlamış ve kollarını önünde bağlamıştı.

"Jaehyun!"

Sesini yükseltmesiyle, Jaehyun telaşla gözlerini açtı ve doğruldu.
Taeyong'a bir zarar geldiğini düşünüp korkmuştu ancak, onun rahatça yattığını görünce gülümsedi.
Aslında, rüyada olup olmadığını da sorgulamıyor değildi. Kısa bir süre önce, Taeyong'un kalbinin taşlaşmış olduğuna inanıyorken, şu an sevgili olmuşlardı...
Gece, birbirlerine ait olduklarında duygularını da açtılar, sadece cinsellik değil, aynı zamanda duygusallık da içeriyordu bu yüzden.
'Duygusallık' her ikisine de uzak bir kelimeydi.
Taeyong'a hastalığı yüzünden, Jaehyun'a ise pis işlerle uğraşan bir çetenin parçası olduğu içindi.
Sahi, Jaehyun daha yeni hatırlamıştı.
Taeyong onun nasıl bir pislik olduğunu bilmiyordu, hiç bir zaman özel hayatı konusunda sorular sormamıştı ve onun en güzel yönlerinden biri de buydu.
Herhangi bir insanı rahatsız edecek hiç bir şey söylemezdi.

"Bebeğim, bir sorun mu var? Bir şeye mi ihtiyaç duyuyorsun?"

Jaehyun ona yaklaşıp, yumuşak yanaklarını ellerinin arasına aldı.
Taeyong yıllar boyu hissetmediği şefkati Jaehyun'dan gördüğü için mutlu olduğu kadar, endişeliydi de.
Eninde sonunda Jaehyun da ölecek ya da kendisini terk edecekti...
Bir anda, annesinin güzel yüzü gözünün önüne gelince yutkundu.
Her ne kadar ânı yaşayıp mutlu olmak istese de, geçmişini unutamıyor ve geleceği hakkında kaygılanmadan edemiyordu.
Yine de gülümsedi.
Jaehyun'un hevesi kırılmasın diye.

"Bugünn, birlikte zaman geçirmeliyiz bence... Sonuçta artık şey, yani-"

Taeyong, sevgili lafını ağzından bir türlü çıkaramayınca, Jaehyun onun sevimliliğine kıkırdadı ve devam ettirdi.

"Biz artık sevgiliyiz ve randevuya çıkmalıyız."

Taeyong'un yüzündeki ufak utangaç gülümseme, şu an onu görecek olan herkesi güldürebilirdi.
Jaehyun, onun bu kadar temiz olmasını ve bunun güzel yüzüne yansımış olmasına bayılıyordu.

"Hmm, peki nasıl yürüyeceksin bebeğim?"

Jaehyun, gözleriyle Taeyong'un alt tarafını işaret ederek konuştu.
Onun bakirliğini yeni kaybetmiş olduğunu biliyordu ve, her ne kadar bunu istemese de onun güzelliğine dayanamayıp biraz sert davranmıştı.
Taeyong, Jaehyun'un bu sözlerine karşılık olarak alt dudağını sarkıtmış ve şirinliğinin daha fazla artmasına sebep olmuştu.
Bu yaptığı şey, karşısındaki kişinin üstüne atlayıp onun her yerini ısırmayı istemesine sebep oluyordu.
Tehlikeli bir çetenin üyesi olan Jung Jaehyun nasıl bu hale geldiğine kendisi bile inanamıştı.

_____

kaos manyagi tarafımı tutup fluff seyler yazdim

tragic | jaeyongHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin