/16/

436 47 100
                                    


Medya Berk ve Mehir çok şapşik bunlar aw yerim...

Şarkı kitabın adına uygun ve çok güzel.

Onurcan özcan - Hırka

Çok beklenmedik bir şey yazdım sanırım. Ben bile beklemiyordum. Sanırım ben texting hikayelerinde hemen bilinmeyenleri ortaya çıkarıyorum çünkü uzatamıyorum. Neyse çok uzattım siz bölümü okuyu verin bb :')

~~~~~~~~~~~~~~~~

Berk: İyi misin?

Berk: Kaç gündür yazmıyorsun?

Berk: Seninle konuşmaya alıştım ve kendimi boşluktaymışım gibi hissediyorum...

Berk: O günden sonra umarım sana çok birşey olmamıştır...

Berk: Benim yüzümden oldu zaten

Berk: Cevap bari yazsan bilinmeyen

Berk: Bir haftadır yazmıyorsun ama endişeleniyorum artık

Berk: Tek birşey yaz bari belli et kendini en azdından

Berk: Of Allahım!

Hırka çevrimiçi

Hırka yazıyor...

Berk: Ohh geldin şükür be

Hırka: Berk sahildeyim gelir misin?

Berk: nE

Berk: Hassiktir ama

Berk: Emin misin?

Hırka: Lütfen Berk...

Berk: peki geliyorum...
(Görüldü)

Berk

Bilinmeyen öyle deyince şaşırmıştım. Merak ediyor olabilirdim ama ne bileyim.

Hemen altıma gri eşofman, üstüme siyah tişört giydim. Hırkamı ve telefonumu alıp odamdan çıktım.

Heyecanlıydım. İlk defa kardeşim doğduktan sonra biri için heyecanlıydım.

Evden çıktım. Yavaş yavaş yürüyordum ne kadar merak etmeye yeni yeni başlasam da sanırım hazır değildim.

Gerçi bilinmeyeni benimle sevgili olmaya çalışan kızlardan olduğunu düşünmüyordum. Bi' kere acaba Nisa olabilir mi diye düşünmüştüm çünkü hastaneye o arkadaşını  götürmeye gittiğimizde arkadaşının kulağına birşeyler fısıldamıştı. Ve nedense o konuşma benim hakkımda olduğunu düşünüyorum. Ki aklımda başka biri de geçmiyordu.

Sahile geldiğimde etrafa baktım ama bilinmeyeni tanımadığım için hemen telefonumu çıkardım ve yazdım.

Berk: Geldim neredesin?

Hırka: Görüyorum seni

Hırka: Sol arka çarprazındaki bankta oturuyorum gel...

Berk: Tamam

Berk: Seni görecek miyim?

Hırka: Evet...
(Görüldü)

Telefonu kapatıp cebime koydum. Tarif ettiği banka görmüştüm. Benim Hırkamı giymişti yine... Yanına gidip hemen oturdum.

"Geldim bilinmeyen..." dedim çünkü ne demem gerektiğini bilmiyordum.

"Berk'm..." dediği an dondum kaldım. Ama bu nasıl olurdu? Hastane'ye götürdüğüm kız Mehir 'di bilinmeyen.

"M-ehir s-sen n-nasıl?" cümle kuramıyordum çünkü aklımın ucundan geçmemişti.
Şapkasını kafasından çıkarttı, bana döndü ve konuşmaya başlamıştı. Ama yüzünün her yeri mosmordu...

"Berk... Şaşırdın ama böyle işte seni seviyorum ve hep seveceğim. Bıkmadan usanmadan. Bundan sonra ne olur bilmiyordum. Konuşur muyuz? Mesajlaşır mıyız? Bilmiyorum. Bu kararı sana bırakıyorum. Sen ne istersen o olsun. Git dersen giderim. Kal dersen kalırım. Ama sakın unutma seni çok seviyorum..."

Ayağa kalkacağı zaman bileğinden tutup oturttum zorla. Şaşkınca bana bakıyordu Mehir. Elimi yüzüne koydum ve yara olan her yeri tek tek okşadım. Onun gitmesini istemiyordum. Ne kadar ona kızsam da ilk başta şimdi giderse düşecekmişim gibi geliyor.

"Mehir... Gitme, belki sevemem seni ama gitme... Sen gidersen düşermişim gibi hissediyorum. Senin sevgin bana ümit oldu... Lütfen gitme... "

Kafasını eğdi ve tebessüm etti Mehir... Çok güzeldi ve bu güzel kızı kaybetmek istemiyordum. Gitmesine izin veremezdim vermemeliydim.









OY ve YORUM yapmayı UNUTMAYALIM!

Hırka || textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin