22

375 27 10
                                    

Uzun aradan sonra yeni bölüm geldi. Öncelikle unuttuysanız önceki bölümü okuyunuz. Sonrada yeni bölümü. İyi okumalar.
Oy ve Yorum yapmayı UNUTMAYALIM!!!

~~~~~~~~~~~~~~





4 gün sonra...

Berk

Mehir hastaneden çıkalı dört gün olmuştu fakat ben hala endişe içindeydim. Mehir ne kadar 'iyiyim' dese de korkuyordum.

Dört gündür onun evindeydim. Ona bakmak amaçlı ki annemde kal demişti. Şu an kahvaltı hazırlıyoruz beraber. Ben melemen için dometesleri doğrarken, Mehir yumurta çırpıyordu.

"Güzelim, iyi misin?" Gün içinde bin kere sorduğum soruyu yine tekrar etmiştim.

Mehir sinirle bana dönüp, "Berk! Yeter ya iyiyim diyorum sana. Alt tarafı nefes darlığı yaşadım ve geçti. Astım ilacım yanımda zaten hep. Ben iyiyim sende artık buna inanan iyi olur!" dedi.

Elimi enseme götürdüm. Arkamı dönüp pencereden dışarı bakmaya başladım. Korkuyordum mehir için. Ya tekrar nefes darlığı yaşarsa? Ya daha kötü olup ona birşey olursa? Gün içinde aklıma o kadar soru geliyor ki... Korkmamak elimde değildi...

Hızla ona dönüp konuşmaya başladım, " Mehir... Ben çok korkuyordum. Seni kaybetmekten ve sanırım bunu her zaman yaşayacağım. Elimde değil..." dedim.

Mehir yanıma yaklaştı ve boynuma sarıldı. "Sevgilim, ben iyiyim ve bana birşey olmayacak. Ölene kadar başının etini yiyeceğim benden kurtuluşun yok!" dedi kıkırdayarak.

Boynunu öpüp koklamaya başladım. Kokusu o kadar güzeldi ki... Bayılıyordum. Sanki yeniden aşık olmuş gibi oluyordum.

"O zaman artık dışarı çıkabiliriz! Cemal ve Nisa ile buluşalım özledim onları."

"Mehir... Emin misin? Bir iki gün daha dinlensen?"

"Ben iyiyim koca adamım. Şimdi kahvaltımızı edip Cemal ve Nisa ile buluşuyoruz! Anlaştık mı?"

"Pekala dediğin gibi olsun. Ama fazla değil sonra hemen eve geleceğiz. Ayrıca sahile gidelim temiz hala iyi gelir sana birazcık."

"Tamam!" Diyip sımsıkı sarıldı göğsüme.

"Ee hadi kahvaltı edip çıkalım geç kalmayalım." Bir dakika Cemal ve Nisa'nin haberi var mıydı?

"Cemal ve Nisa'njn haberi var mı?" Mehir kafasını salladı sadece ve melemeni yapmaya devam etti.

Anlaşılan oyuna geldim birazcık...

~~~~~~~~~~~~~

Sahil'e geldiğimizde küçük bir kafeye girdik. Cemal ve Nisa'nin yanlarına gittik.

Nisa ve Mehir birbirlerine sarılırken, Mehir'e aşk dolu bakıyordum. Sanırım onu biraz fazla sıkmıştım.

Garsona sipariş verdikten sonra konuşmaya başladık aramızda.

"Daha iyisin değil mi Mehir?" Diye sordu Nisa.

"Ay evet! Yeter ya. Bi' Berk bi' sen. Darladım!" Diyerek isyan etti.

"Tamam tamam birşey demedim sakin ol."

"Ee siz nasılsınız bakalım?" Bu sefer Mehir, Cemal ve Nisa'yı sıkıştırdı.

"Aynı maalesef baldız. İnanmıyor bana Nisa. Hoşlanıyorum ondan yok. Neymiş gidecekmişim Besteye yine. Dinlemiyor beni." İsyan etti Cemal.

"Oğlum salak olan sensin kız senin gözünün içine bakıyor 'sana aşığım' diye sen görmüyorsun. Çekeceksin biraz daha." Dedim gülerek.

"Valla doğru söylüyorsun enişte! Aşık olduğumu görmedi şimdi gelmiş bana laf yapıyor. Gerizekalı!" dedi sinirle Nisa.

Bu arada siparişlerimiz gelmişti. Garson bırakıp geri gittiğinde Mehir konuşmaya başladı.

"Ay tamam sakin olun. Nisa canım bak çocuk pişman bir şans versen? O görmemiş seni şimdi de sen görmüyorsun. Sonra pişman olacağınız şeyler yapma Nisa. Düşünerek davran."

"Güzelim? Senin içinden neler çıktı be. Valla yine aşık ettin kendini bana." Dedim yanağını öperek.

Kolumun altına girip bana sokuldu. Utanmıştı sanırım. Mehir'in utanmasını ayrı bir seviyordum. Yanakları pembe pembe oluyordu. Saçlarına bir öpücük kondurup yüzüne bakamaya çalıştım ama göremedim.

Bu arada Nisa ile Cemal birbirlerine bakıp duruyorlardı. Nisa Mehir'in söylediklerinden sonra pişman olmuş gibiydi.

"Nisa? Ne dersin? Deneyelim mi? Bak gerçekten senden çok hoşlanıyorum ve eminim ki seni seviyorum da sadece şu an buna emin değilim. Buna hemen karar veremem ama lütfen şans ver bize." Gözlerinin içine bakarak söylemişti bunları Cemal.

Nisa kafası karışık şekilde Mehir'e bakmaya başladı. Mehir kafasını sallayınca Cemal'e döndü ve sarıldı.

"Veriyorum şans Cemal. Umarım dediklerin de eminsindir yoksa seni öldürürüm. Umut ettirdin bana bu umudumu yıkma."

"Merak etme yıkmayacağım." Dedi güven veren sesle Cemal.

"O zaman sizi yanlız bırakalım. Biz gidiyoruz." Mehir'in elinden tutup hızla kaldırdım.

Kafeden çıktıktan sonra sahil'de banka gidene kadar ikimizde konuşmadık. Banka oturunca birbirimize bakıp güldük.

"Çok güzel oldular değil mi? Çok mutlu oldum onlar adına." Kafamı salladım sadece.

Mehir'in kafasını akıp kolumun altına sakladım. Çok güzel gülüyordu ve bunu kimsenin görmesini istemiyordum.

"Çok güzel gülüyorsun sevgilim. Katil olacağım sayende. Sadece yanımda gül, sadece ben görebileyim."

"Koca adamım saçmalama lütfen. Ne katil olması? Deme öyle. Senin yanında güleyim ama sana birşey olmasın."

Kafasını kaldırıp bana baktı. Dudakları ile gözleri arasında bakıyordum. En sonunda dudaklarına yaklaştım ve öptüm.

"İşte bu yüzden seni seviyorum. İyi ki girdin hayatıma sevgilim."

"Bende seni seviyorum. Ömrümün sonuna dek seveceğim. İyi ki varsın."

Hayatıma birden girmişti Mehir. Ne olduğunu anlamadan nasıl olduğunu anlamadan aşık olmuştum ona ve iyiki olmuştum. Onu her zaman sevecektim.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 15, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Hırka || textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin