/21/

361 27 11
                                    


Başta saçmaladım ama gerisini toparladım gibi bölümün umarım iyi yazmışımdır...

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~








Delizekalılar

Cemal: Nabersiniz bebeklerim

Nisa: İyi

Berk: Mehir astım krizi geçirdi ama şu an iyi gibi ben bok gibiyim

Cemal: Lan geçmiş olsun

Nisa: Yaa kuzum benim

Berk: Yeni yeni kendine geliyor

Mehir çevrimiçi

Mehir: İyiyim sorun yok

Berk: Bok iyisin

Cemal: Lan siz aynı yerde misiniz?

Berk: Mehir'in evindeyiz

Cemal: @nisa bende sana geleyim mi?

Nisa: Bok

Nisa: Beste'nin evine git hem ayrıca ben kimim ki benim evime geliyorsun?

Mehir: Ortam gergin biz kaçalım en iyisi Berk

Berk: Bence de

Berk çevrimdışı

Mehir çevrimdışı

Cemal: Nisa geliyorum hiç laf ebeliği yapma

Nisa: Ne yapıyorsan yap

Nisa çevrimdışı

Cemal: Peki...

Cemal çevrimdışı

Berk

Mehir yeni yeni kendine gelirken ben hala endişe içindeydim. Çok korkmuştum. Onu kaybetmek istemiyorum hemde hiç...

"Berk, iyiyim ben artık endişelenmeyi bırak..." Kafamı sallamakla yetinmiştim çünkü konuşmak istemiyordum.

"Berk! Sinirleniyorum ama yüzüme bak benim. Her zaman yaşıyorum bunu ama bak ilacım yanımda sorun yok. Lütfen yapma böyle..."

"M-mehir ben çok k-korktum." Dedim sadece çünkü konuşmak zor geliyordu.

"Fark ettim benim koca adamım." Dedikten sonra boynuma sarıldı. Sımsıkı sarıldım bırakmak istemiyorum onu.

5,6 saat sonra akşam 20:38

Mehir yine öksürmeye başlamıştı. Endişelenmeye başlamıştım bile.

"B-berk s-sorun yok, ilacımı g-getir y-yeter." Zar zor konuşmuştu. İlacını aldım hemen ağzına sıkmaya başladım ama bitmişti. Allah kahretsin!

"Mehir güzelim, sakın ol şimdi derin derin nefes almaya çalış." Kucağıma alıp balkona çıktım. Daha iyi nefes alabilmesi için. Ne kadar endişelensem de soğuk kanlı olmaya çalışıyordum.

Nefes almaya çalışıyordu ama olmuyordu. Kucağımda çırpınıyordu nefes alabilmek için.

Bu böyle olmayacaktı. Sımsıkı sardım kucağımda onu, telefonumu ve evin anahtarını alıp evden çıktım. Kapının önüne çıktığında taksi geçmiyordu hiçbir yerden. Biraz yürümeye başladım. Bu sefer yola baktığımda taksi geçiyordu hemen durdurup bindim.

"Abi, hemen en yakın hastaneye çabuk!" Diye bağırdım.

Mehir yaşlı gözlerle bana bakıyordu. Eliyle boğazını tutuyordu. Bu sefer ciddi anlamada çok kötü olmuştu. Daha önce onu astım krizi geçirirken görmüştüm mesela öğlen olmuştu ama bu kadar kötü olmamıştı.

Hastaneye geldiğimiz gibi acil kapısına koşarak gittim. Mehir kucağımdayı hala.

"Sedye getirin acil! Astım kriz'i geçiyor çabuk olun!" Bağırmıştım.

Sedye getirdiklerinde hemen koydum Mehir'i. Bir odaya soktular beni dışarı da bıraktılar. Giremiyorum içeri ve bu çok kötüydü, yanına olmak istiyorum. Mehir'e ne zaman bu kadar bağlanmıştım bilmiyorum ama ona birşey olursa hayattan bende kopardım.

Yaklaşık bir saat olmuştu fakat hala ses seda yoktu doktordan. Artık sinirlenmeye başlıyordum. Ayağa kalkıp kapıyı yumruklayacaktım ki kapı açıldı ve doktor çıktı. Kendimi geri çektim ve konuşmasını bekledim doktorun.

"Siz neyi ol-"

"Sevgilisim! Mehir iyi mi? Lütfen iyi olsun..." Ağlamak istemiyordum ama duramamıştım.

"İyi şimdi, baya kötü olmuş. Nefes alamamış. Ama şimdi iyi dinlenmesi lazım. Raporu vereceğim, ilacını alın ve unutmayın lütfen!" Doktora kafamı sallamıştım.

İçim rahatlamıştı. Derin nefes aldım ve odaya daldım. Mehir yatıyordu gözleri kapalı uyuyordu. Yanına gidip saçına bir öpücük kondurdum. Yanağını sevdim. Tekrar ağlamaya başlamıştım. Çok korkmuştum ama şu an iyiydi ve önemli olan buydu.

Elini sımsıkı tutup dudaklarıma götürdüm ve öptüm. Yüzüne yaklaşıp alnını da öptüm.

"Şükürler olsun ki iyisin Mehir'm. Sana birşey olsaydı ben yaşayamazdım, sana ne zaman bu kadar bağlandım bilmiyorum ama iyiki girdin hayatıma. Seni seviyorum ve her zaman sevmeye devam edeceğim..."















OY ve YORUM yapmayı UNUTMAYALIM!

Hırka || textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin