[choi seulbin]
[hyuang renjun]
auraseul: iseul aşko ödevini yani pardon cevap anahtarını atsana
iseulsayspiyuv: dur çantamdan alayım
AAAA ÇANTAM YOK?????!!!!!!?!?!?!?!?!?!?!?pussyvio: hyorin, jeno'ya güvenen aklını sikeyim ödev yapamıyoruz onun yüzünden be
iseulsayspiyuv: onun içinse mümkünse çantam gelmesin
nellythelostfish: ben ne güne duruyorum burada acaba
iseulsayspiyuv: kyung bir şey diyeceğim sakıncası yoksa
kıskanma😌nellythelostfish: iseul kaşınıyorsun
kedimjeno yazıyor
iseulsayspiyuv: ÇDLDÖDLLDÖDPLXKEPDMDLEÖDLDÖELKDEPKEPDKDPEKDPEÖDLDÖLEÖDLDÖEPDÖEPÖELDÖEDÖDLEÖDLDÖDLMDCPDKDPFKRPDKFPEKCPFKEDJFE0JDFJR0KFOEKPDKFPDLCPFKDPDKFKLDMDKFLEMCORKEDJF9JEODMFOFMCOFK JENO YAZIYOR PAKSLDPEKDPKDOEKEPDKDÖDÖÖDPEÖCPDÖDPCKEPJCDPKEPEKDLDKWĞÖDLEŞSÖWĞKEPDKEĞSKDLPWÖDMLDKEPEPDLDPEĞLD
01hyorindiksin: sanarsın çok önemli biri
iseulsayspiyuv: haklısın gayet önemsiz çok heyecanlandım başkası zannettim.
01hyorindiksin: yarabbim sen sabır ver çıldıracağım
auraseul: jinae nerede
jinaeptune: ananın amındayım
auraseul: çıkarabilirim?
jinaeptune:
iseulsayspiyuv: sarmadı sohbet bakayım jeno ne yazdı hadi bb
kedimjeno: çantan bende
vereyim mi?iseulsayspiyuv: yok sende kalsın
mal mı neyaklaşık beş dakika sonra kapım çalmıştı. üzerinde siyah eşofman ve siyah bir hoodie vardı, gözünde ise klasik gözlükleri ve elinde de benim siyah okul çantam.
elinden çantamı alacakken çantayı sıktı "beni dinleyecek misin?"
hayır anlamında omuz silktim "olayları biliyorum ve duymak istemiyorum kaç kere daha söyleyeyim."
"olayı bilmiyorsun, ya da biliyorsun ve beni böyle görmek çok hoşuna gittiği için beni oynatıyorsun hm? ikinicisi daha doğru değil mi?"
yüzümü buruşturdum ve kaşlarımı çattım "tartışacaksak içeri gel."
içeri geldi ve çantamı bir köşeye bıraktı. ciddi olamaz diye geçiriyordum içimden. yatağıma oturdu ve kollarını açtı, daha çok dalga geçer gibi duruyordu. "ne güzel değil mi hayat senin için. yatağında gece yarısına kadar netflixten adını bile duymadığım filmleri izle, sütlü kahvenden falan yudumla hatta biraz aksiyon olsun diye aptal kuzeninle kavga yarat. kardashianlardan değilsin sen. ama ben benim suratıma bakmadığın süre boyunca seni düşünüyorum lanet olası aklımdan çıkmıyorsun ama hala çok bencilsin iseul olayın aslını bilmesen bile tahmin etmene rağmen bana suç bindirmeye çalışıyorsun. ben senden bu kadar hoşlanırken nasıl gidip sora ile beraber zaman geçirebileceğimi düşündün diye sormaya kalkışacağım ama dur sen eski sevgilinle gayet mutlu zaman geçiriyorsun değil mi?" nefes almadan konuştuğunda gözleri dolmuştu.
içimden edebildiğim kadar küfrettim. "benden kaçıyorsun çünkü ben üzgünken sen mutluydun değil mi?"
"saçmalama." dedim. "saçmalamıyorum, özür dilerim ama bunlar gerçekler iseul ne kadar doğru olmaları üzse bile bunlar gerçekler."
"kes sesini ve evden çık, lütfen." ses tonumu gayet sakine ayarlayıp konuşmuştum. "içeri gelmemi söyleyen de sendin." güldü ve yanaklarındaki yaşları sildi "hayatımda ilk defa böyle bir şey için ağlıyorum."
"ağlama." dedim ve dudaklarımı ısırdım "bana kısa süre de olsa yaşattığın şeyler için çok mutluyum ama bittiğini söylerken sanırım haklıymışsın, iyi geceler." dedi ve gitti.
girelim bakalım, karanlık döngüye.