Bölüm 12 - Silah

327 18 4
                                    

Karanlık . Yine , her taraf . Işık yok. Her zamanki gibi. Ses yok ; yapayalnız. Her zamanki gibi. Tek başına. Siyahlar sarmalıyor etrafını. Nefes.

Sesler duyuluyordu fakat gözlerini açamıyordu bir türlü.

"Sence ona ne yapmalıyız ? İşkence ? "

"Hayır , sıradan. Onu lehimize kullanacağız."

Göz kapaklarını hafifçe aralayarak etrafına bakındı. Kollarını ve ayaklarını hareket ettiremiyordu çünkü bir ağaca zincirler ile bağlanmıştı. Vücuduna saplanan ani acıyla inledi. Her tarafı yara bere içinde kalmış , kana bulanmıştı. Katarina sırıtarak yanına geldi, arkasında Draven duruyordu. Etrafa bakınırsa kamp kurmuş olmalıydılar. Noxus ' luların Demacia'nın yakınında ne işi vardı ?

"Sonunda uyandın uyuyan güzel ! Hiç uyanmayacaksın sandık . "

"Neler oluyor ?"

"Sen daha iyi bilirsin ? Nedir bu gücün kaynağı."

"Sizin burada ne işiniz var?"

"İlk ben sordum"

"Burada ilkokul çocukları gibi ilk kimin sorduğunu tartışmak yerine cevap versen iyi olur "

"Pekala atarlı bayan , Demacia ' da yaptıklarını duyduk. Aslında saldırı düzenliyorduk fakat bizi yavaşlattın. Seni bulup kendi lehimize kullanmaya karar verdik."

"Beni nasıl kendi lehinize kullanacakmışsınız?"

Katarina elindeki bıçağı döndürdü ve ağacın yanını işaret etti.

"Garenin yardımı dokunur diye düşündük. "

Pyra kafasını çevirdiğinde orada duran Garen'i gördü. Sinirle kaşlarını çattı.

"Ama nasıl-"

"Kopya. Onun ayn-"

"Tamam tamam biliyorum aynı gün içinde ikinci kez duyuşum. Ee?"

"Garen'in kopyasını seni bulmak için kullandık. Demacia'lılar anlamadılar her nasıl olsa. Gerçek Garen Noxus'ta . "

"Ona ne yaptınız?!"

Katarina omuz silkti.

"Bilmiyorum. Noxus'a uzun zamandır uğrayamadım. Her neyse yeter soru sordun şimdi sıra bizde."

Garen Katarina'nın yanına geldi. Ya da Kopya Garen. Her neyse.

"Bırakın ben hallederim. Ne de olsa Gerçek Garenin arkadaşı olduğundan ortak anılar bana ait. Sorgulamam kolaylaşır."

"Pekala. Çabuk ol."

Garen kaba bir şekilde zinciri açtı ve sertçe kolundan tutup sürüklemeye başladı . Pyra kolunu hızlıca çekti.

"Yürümeyi biliyorum bırak."

"O zaman düş önüme."

Ormanın içine doğru yürümeye başladılar. Garen son bir kez daha arkasına baktıktan sonra Pyra'yı kenara çekti.

"İyi misin?"

"Ne?"

"Kopya değilim."

"Ya, nereden inanacakmışım buna?"

Garen boş boş Pyra'nın suratına baktı.

"Bilmem"

"Hem sen nasıl kaçtın Noxus'tan?"

"Kolay oldu. Kopyam geldiğinde onu alt etmeyi başardım ve yerime onu koydum. Onun gibi davranarak buraya geldim."

"Beni hapseden de.."

"Hayır o ben değildim. Buraya dün geldim. "

Pyra ciddi bir yüzle Garen'i süzdü.

"Sana hala inanmıyorum."

"Bak Pyra, ben olsam da inanmazdım. Ama sana kaçman için bir şans veriyorum. Beni takip et."

Dedi ve hızlı adımlarla ormanın derinliklerine daldı. Pyra etrafına bakındı , kamp alanından sesler gelmeye başlamıştı. Zaman kaybetmeden Garen'in peşinden koştu.

¤

Nefes nefese ellerini dizine koydu ve kafasını kaldırdı.

"Ciddiyim , nereye gidiyoruz? Ve artık dinlensek? Biraz daha koşarsam öleceğim. "

"Geldik sayılır"

Tam yürümeye başlayacakken ağaçların arasından ses duyuldu.

"Ahey ahey aheeey huğaaaa!!!!!!"

Ve Ezreal sarmaşığa yapışmış bir halde önlerinden süzülerek geçti. Tekrar ağaçların arasında kaybolduğunda Garen Pyra'ya baktı. Ağzını açmıştı ki Ezreal tekrar süzülerek önlerinden geçti.

"Seeeeğğnn"

Gittikten birkaç saniye sonra tekrar geri süzüldü.

"Pyra'yaaaaağ"

Yine ağaçların arasında kaybolduğunda Pyra utançla eliyle başına vurdu.

Bir dakika sonra tekrar geri süzüldü.

"Yaklaşamaaazsıığn!!"

Bu sefer diğer tarafa süzülürken sarmaşık koptu ve yere düştü.

"Acıdı"

"Lütfen git görmek istemiyorum seni lütfen öl."

"Bu ne ya biz seni kurtarmaya gelmişiz sen ne diyorsun. Ha bu arada ben seni kurtarmaya geldim dimi. "

Dedi ve ayağa fırlayıp silahını Garen'e doğrulttu.

"Son sözlerini söyle dostum. Dur bir dakika. Dostum değil düşmanım."

 

Pyra Ezreal'ın kolunu çekiştirmeye başladı.

"Dursana ! O dost  , yani sanırım. "

"Ne ? Nasıl? "

"Uzun hikaye. Boş ver."

Ezreal Garen'e ters bir bakış fırlattı. Ardından Pyra'ya döndü.

"Beni niye bırakıp kaçtın?"

"Evet kaçmasaydım kurtar beni yeseydi ve sen de patlamış mısırla izleseydin değil mi? Ne tür bir malsın sen?"

"Pekala tamam tamam sakin ol. Nereye böyle?"

Deid ve başıyla Garen'i gösterdi.

"Bilmiyorum ona sor."

Ezreal gidip Garen'in boğazına yapıştı.

"Nereye gidiyon yıvrıcım?"

Garen hafifçe Ezreal ' ı ittirdi ve Ezreal yere kapaklandı.

"Ayı mısın öküz! Nazikçe 'çekil' diyebilirdin."

"Sen o kadar nazik değildin ama"

"Her neyse ne diyorduk? Heh , nereye? "

Garen sıkıntı ile oflayarak Pyra ' ya baktı . Ardından Ezreal'a döndü.

"Karşı çıkacaksınız ama buna mecburuz."

"Meraklandırmasana nereye ?!"

"Hiçliğe."

League of Legends - PyraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin