Yorumlarınızı, görüşlerinizi lütfen belirtin ve oy vermeyi unutmayın.
İyi okumalar.
'22 24 - 05 06 20'○ClayBruss:
• Tanrı'ya inanır mısın?|Konuşmaya katılmak istiyor musunuz?|
Evet / Hayır●FionaSindy:
• Bir süredir evet.○ClayBruss:
• Nasıl inanmaya başladın?●FionaSindy:
• Bunu açıklaması pek güç aslında.• Bazen bir kaçış aramaya başlıyorsun,
• İçinde şeylerin dağınık durmasından çok bir yerlere oturması ve düzene kavuşması gerekiyor.
• Bana göre bu düzense inançtan geciyor.
• Ben insanlara inanmayı beceremeyen biriyim,
• Bu yüzden de Tanrı'nın boyunduruğu altına girdim.
○ClayBruss:
• İnanç...• Bunun ne kadar büyük bir mesele olduğunu anlayabiliyorum.
• Özellikle de insanlara karşı inançsızlaşmanın ne kadar sarsıcı olduğunu.
• Peki, Tanrı'ya inanmadan önce ateist miydin?
●FionaSindy:
• Hayır.• Ateistlik bu hayat üzerindeki en mantıksız mantık arayışı bana göre.
• Bir şeylerin tesadüfen oluşabilmesine inanmak sadece bir kaçış.
• Ateistlerin hepsi çok fazla düşündüğünü savunur ama hiçbiri daha basit bir şeyin kendi kendine olamadığı hâlde, Tanrı'sız bir hayatın var olabileceğini açıklayamaz. Daha doğrusu açıklamaktam kaçınırlar.
• Çünkü bir şeyin varlığına umut bağlamaktansa inanmayıp özgür olmanın daha gerçekçi olduğunu düşünürler.
• Ama umut bağlamak istemedikleri şeyin Tanrı olduğunu unutuyorlar. Tanrı kimseyi yarı yolda bırakmaz.
• Ben bu yüzden hiçbir zaman tesadüflere inanmadım,
• Her şey olması gerekiyor diye oluyor ve olanlar asla bir tesadüf değil.
○ClayBruss:
• Dediklerinin çoğuna katılıyorum ama bir yere kadar.• Ateistler bu hayattaki gerçekçi insanlar, görmedikleri şeylere inanmadıkları için onlara mantıksız demek büyük bir mantıksızlık.
• Bu 'Düşünüyorum, öyleyse varım.' cümlesi gibi biraz da onlar için.
• Görüyorum, öyleyse var ya da görmüyorum, öyleyse yok.
• Aslına bakarsan umut bağlamak inançsız olmaktan çok daha vahim bir durum.
• İnançsız olup özgür olmak mı yoksa bir şeye umut bağlayarak kendini bir kafese kapatmak mı diye sorsalar, inançsız olmayı seçerdim.
• Ama kimse bana bu soruyu sormadığı için inançlı bir adamım.
• Bir soru: Tanrı senin için ne anlama geliyor?
●FionaSindy:
• Bu benim için karmaşık bir anlama tekabül ediyor.• Benim için Tanrı bir daktilo anlamına geliyor.
• Tanrı kendi varlığı için bir daktilo koyuyor karşımıza ve bize birtakım olaylar sunuyor.
• Parmaklarımıza özgür nefesler üflüyor ve bizi o daktilonun karşısına oturtarak hayatımızı yazmamızı istiyor.
• Eğer yazmayı seviyorsak iyi bir hayatımız oluyor ama sevmiyorsak her zaman şikayet ettiğimiz o hayatı yaşıyoruz.
• Yani daktilo bize bir hayatı sunuyorken daktilodaki parmaklar da o hayata can veriyor.
• Tanrı, bize bir amaç güdüyor ve onu hayata geçirmemizi istiyor.
○ClayBruss:
• Parmakların olmama izin ver, Fiona.• Eğer parmakların olmama izin verirsen sana, o istediğin hayatı yaşatabilirim.
●FionaSindy:
• Ben zaten istediğim hayatı yaşıyorum, Clay.• Kendi parmaklarımla yazdığım o güzel hayatı yaşıyorum.
○ClayBruss:
• Hayır, Fiona.• Sen güzel bir hayatın aksine rezalet bir hayat yaşıyorsun.
• Ve psikolojin de en az hayatın kadar rezalet.
• Ama merak etme, sana yardımcı olacağım.
ClayBruss konuşmadan ayrıldı.
BÖLÜM SONU
Kitapla ilgili bildirimler için beni takip edebilirsiniz. melisamt1
Bölümü nasıl buldunuz, beğendiniz mi?
Kitap hakkındaki düşünceleriniz neler?
Umarım hoşunuza gidiyordur.
İyi zamanlar diliyorum. Sizi seviyorum, görüşmek üzere.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölü Kadının Sanrıları ↬ texting
Short Story❛Tamamlandı.❜ "Eğer Tanrı sana bir misafir gönderirse onu içeriye almalısın." Elime aldığım kitabın ilk cümlesiydi bu. Kitabın adı 'Ölü Kadının Sanrıları', komik. Bir ölü, sanrı görebilirmiş gibi ya da sanrılar bizi öldürebilirmiş gibi. Tak, tak, t...