9.Bölüm

233 33 13
                                    

Çok geciktiğimi biliyorum.. Üzgünüm!♥️

Bu sefer tek başınasın.

Bu sefer tek başımayım.

Gerçekten, tek başıma mıyım?

Karanlıkta olan anılarım için yalnızca ışığı yakmam gerekli. Bunu tek başıma yapabilirim.

Ama kendime 'nasıl?' diye sormadan duramıyorum. Nasıl yapacağım? Nasıl o ışığı anılarıma tutacağım?

Öncelikle, karanlıkta olan anılarıma inanmam gerekmez mi? Gerçekten orada olduğuna inandığımda, onlara ulaşmanın bir yolunu elbet bulabilirim, değil mi?

Masamdan bir anda fırlayıp kapıya doğru gittiğim sırada, içeri giren Sehun ile olduğum yerde kaldım.

Bu sefer sinirli değildim ona bakarken. Aksine, içimde yanıp tutuşan şeyler vardı.

Sehun ile çok yakındınız.

Kafamda yankılanan ses ile ona doğru yaklaşmaya başladım.

Sanırım bu yüzden senin peşinden oda geldi bu dünyaya.

"Benim yüzümden mi geldin bu dünyaya?"

Fısıltı gibi çıkan sesime rağmen beni duymuş ve kafasını sallamıştı.

O her şeyi hatırladı şimdi sana yardım etmeye çalışıyor.

"Sana yardım etmek istiyorum."

Tam önünde durdum. Aramızda çok fazla boy farkı yoktu. Bir an sarılmak istedim ona sımsıkı. Belki bu hafızamda bir şeyleri yerlerine koyardı.

Kollarımı ona sardığımda, ellerini desteklercesine sırtıma vurdu. "Yanında olacağım."

"Ne yapmam gerekiyorsa yapacağım. Lütfen, yardım et."

Sesim boynunda kaybolurken geri çekildi. Gözlerinde umut parıldıyordu. Hafifçe gülümsedi.

"Yanına alman gereken bir şey var mı?"

Kısaca bir etrafa bakındım. Ellerimle ceplerimi yokladığımda telefonumun ve cüzdanımın orada olduğunu fark ettim.

"Yok." Dedim ona kararlı bakışlarımla.

Gülüşü büyüdü. "Gidelim o zaman." Deyip kolumu tuttu.

"Arab-"

Arabamın olduğunu söyleyemeden başımın dönmesiyle Sehun'a sımsıkı tutundum. Lanet, sanki biri beni çamaşır makinesini atıp son hızda döndürmüştü.

Gözlerimi açtığımda, hastanede değil de, bir binanın girişinde olduğumuzu gördüm.

"Tanrım.." dedim kafamı tutarak. Bu ne sikim bir işti böyle. "Bunu bir daha habersiz yapma."

Sehun bana bir kaç saniye baktıktan sonra kahkaha atmaya başladı. "Gerçekten bir insan gibisin."

Ona sinirle baktım. "İnsanım zaten."

"Hadi ya." Sehun alayla konuşup merdivenlere yöneldi. "Ne olduğunu öğrendiğin zamanki yüz ifadeni merak ediyorum."

Bana sorduğun şeyleri kendine soruyor musun hiç ? Kimim ben? Neyim ben ?

Derin nefes alıp merdivenleri çıkmaya başladım. Sehun'a güvenmek istiyorum ama benim bir insan olmadığımı söylerken ne demek istediğini anlayamıyorum.

Bir kapının önünde durduğumuzda Sehun zile basıp beklemeye başladı. Çok kısa bir süre sonra esmer bir genç kapıyı açtı.

Beni kısaca süzdükten sonra Sehun'a baktı. "Bu o mu?"

Psychologist // ChanBaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin