Yılbaşında size hediyem yeni bölümler olucak... Geçen bölümde yetiştiriyim derken hayatımın en uzun bölümünü yazmış oldum... Bu arada yetiştirebildiğim kadar hikaye yetiştiricem... Tekrardan mutlu seneler!!!
-----------------------------
Herşey normale dönmüştü... Ve etrafta şenlik havası vardı; yılbaşına 5 gün vardı... Natsu ve Happy her zamanki gibi yemek yiyorlardı...Happy balık, Natsu ise biftek yiyordu... Göreve gitme fikri Natsu'dan çıkmıştı.. Happy de balığını bitirince Natsunun yanına, görev panosuna gitti:
(A: Natsu'nun söylediklerini koyu, Happy'ninkileri ise eğiz yazı ile yazıcam...)
-Natsu sence hangi görevi seçelim?
-Bence şu hırsızları yakalamamız gereken ve birini kurtarmamız gereken görevi seçelim hem 9000 mücevher...
-Aye sir! O zaman yarın göreve çıkarız...
----NATSU----
Sabah kalktığımda her günkü gibi saat 12'ydi... Happy hala uyuyordu... Ben de hamağımda doğrulup bir güzel esnedim... Sonra çantamı hazırlamaya başladım. Tencereyi düşürdüğüm anda Happy uyandı. Gerçi şimdi daha sessizdi çünkü Happy uykusunda hep
"BALIK-BALIK-BALIK-BALIK-BALIK-BALIK-BALIK-BALIK-BALIK-BALIK"
diye sayıklıyordu ama zaten artık alışmıştım...
(A: Yine Natsu'nun söylediklerini koyu, Happy'ninkileri ise eğiz yazı ile yazıcam...)
-Yo Natsu göreve çıkıcaktık hatırladın mı?
- Evet hatırladım, başka ne için çanta hazırlıyor olabilirim ki?
- Aye, hadi çabuk ol! Trene geç kalıcağız!
------------------------------------------
Happy "Tren" dediğinde bile midem bulanmaya başladı. Ne iğrenç şeyler şu ulaşım araçları!
Ben koşa koşa, Happy ise uça uça trene yetişmeyi başardık... Tren hareket etmeye başladığında her zamanki gibi midem bulanmaya başladı. Ve bir süre sonra uyuyakaldım... Uyandığımda Happy beni sarsıyordu. Ve "Uyan Natsu!" diye bağırıyordu.
Etrafıma baktığımda balta girmemiş bir ormanda olduğumu gördüm. Herhalde trende öyle bir uyumuşum ki Happy beni uyandıramamış ve beni buraya taşımıştı. Eh iyi yapmış zaten sadece uyandırmaya çalışsaydı uyanmayabilir, trenden inemezdik sonra da ben tren hareket halindeyeken uyanır ve yolculuk bitene kadar uyuyamaz, kusa kusa giderdim. DÜŞÜNMESİ BİLE MİDE BULANDIRICI AH BU MİDEDEN BEN NE ÇEKTİM...
--------------------------------------------
Tam Happy'ye teşekkür edicektim ki, birileri geldi.Sanırım 3 kişiydiler. Hayır tam 5 kişilerdi. Liderleri sandığım adam en öndeydi ve uzun boyluydu, arkasındakiler ise ondan 10 cm falan kısaydılar. Onlara "SİZ KİMSİNİZ?" diye bağırdım.
Onların beni aldırmadıklarını sanıyordum ki arkadakilerden biri üzerime atıldı ve elimi "ip" ile bağladı (normal bildiğimiz iplerden) sonra liderlerinin yanına gidip "Patron götürebiliriz bunu.." dedi. Oha! Ben de onlara kapak olsun diye elimde ateş yakıp ipi yaktım..
HAHAHA KAPAK OLSUN ONLARA!!!!
Sonra liderlerinin diğelerine "Onun büyücü olduğunu anlamıştım..." dedi gülümseyerek. Herhalde kendini çok akıllı göstermekti amacı... Ben de onun havasını söndürmek için ona:
" O ZAMAN NEDEN ELİME İP BAĞLATTIN?"
dedim pis pis sırıtarak... Önce biraz çaresiz görünse de sonra kendini toparlayıp;
" KANITLAMAK İÇİN..."
dedi. Ve ben de bunlarla hiç uğraşılmaz düşüncesiyle onlara daldım resmen.
---------------------------------------------
5 dk içinde hepsi bayılmıştı, biri dışında: Liderleri.... Onu da zaten kaçırdıkları kızı nerede tuttuklarını öğrenmek için fazla zorlamamıştım.
(A: Vaaay Natsu aklını kullanmaya başlamış :D)
Liderin kafasını ayağımın altına alarak ona "KIZI NEREDE TUTUYOSUN!" diye bağırdım... Eh o da "Sö-sö-söylemi-mi-miyeceğim!" deyince ona sert bir tekme attım, tam karnından. O yine inkar edince adamı bayılana kadar dövdüm, bir yandan da "SÖYLE-SÖYLE-SÖYLE" diye bağırıyordum. Adam da yarı baygın, yarı uyanıkken orada diyip parmağıyla 10 metre ilerideki kanalizasyon kapağı gibi duran yeri gösterdi. Nasıl göremedim ben orayı!?
----------------------------------------------
Happy ile adamın gösterdiği yere indiğimizde o kızı gördüm. Hapishanedeki kızlardan ... Gördüğüm anda ona aşık olduğum kızı.... OHA böyle güzel kızı kaçırmışlar YUH artık vicdansızlar! O**spu çocukları! Neyse ben işime döniyim de şu kızı uyandırayım...
(A: Natsu'nun söylediklerini koyu, Happy'ninkiler normal, O kızınkileri ise eğik yazıcam...)
- Heyy... Uyansan diyorum... Happy uyanmıyo ama!!!!
-Uff Natsu uyanır.
- Uyandı!
- Hmmm..
-Ben Natsu, senin adın ne?
- Lucy benim adım bana ne yapıcaksın?
- Şey.. Sana birşey yapmıyacağım, tabi kurtarmayı bir şey sanmıyorsan...
- Lütfen kurtarır mısın beni...
- Tamam gel Happy şu halatları çözelim...
-Aye sir!
------------------------------
Bir dahaki bölümü inşallah 31 Aralık'a kadar yetiştiririm... Bu arada yorum yapar mısınız? Ona göre yanlışlarımı düzeltiyorum veya hiç olmassa okuyup mutlu oluyorum...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Fairy Tail Hikayesi
De TodoHİKAYENİN DEVAMI GELMEYECEK... -Fairy Tail izleyen kesinlikle anlar- Fairy Tail hikayesini aslında Lucy'yi anlatıyor farkettiniz mi? Ilk başta Lucy ile tanışıyoruz doğru değil mi? Ama benim hikayem Natsu ile başlayacak uyarmı size?