BÖLÜM 11 : WAVERLY HILLS...

10 2 0
                                    

Aslında dünya hep sarsılıyordu , sadece bizim gözlerimiz kapalıydı...

- buldum !

Dedi Ayşe telaşla.

- neresi ?

Diye sordum telaşla. Yutkundu şok içinde.

- şey...

Kaşlarımı çattım.

- ne...ne oldu ?

- bu konum bir akıl hastanesine ait .

- nerede bu hastahane ?

- Amerika'da.

- ne ?

Dördümüzden de hayret nidaları çıktı. Şok içinde Ayşe'ye bakıyorduk. Cansu hızla bilgisayar'ın başına geçti bende yanına oturdum. Sonra Semih ve Tuğçe'de yanımızda bitti. Tuğçe Korkuyla bize baktı.

- burası Waverly hills. Terk edilmiş bir akıl hastanesi.

Dedi ve telefonunu çıkarıp bize döndü.

- O dönemde de antibiyotik ilaçlar yaygın olmadığı için, hastalar üzerinde birtakım deneysel tedaviler kullanılıyordu. Bu tedaviler de çoğunlukla acı verici olup, deri tahribatlarına yol açıyordu. Birçoğunun da ölümcül olduğu kanıtlıdır. Hastane hakkında bilmeniz gereken bir diğer detay ise "Beden Tüneli" olarak adlandırılan, diğerlerine kötü örnek olmamak adına ölen ve intihar eden hastaların cesetlerinin taşındığı, 150 metrelik bir tünel

Bir diğer adıyla "Ölüm Tüneli"nin içinde koşan insanlar görüp, onların ağlayıp gülmelerini duyan, fısıltılarını işiten tanıklar dahi var.

Şimdi ise terk edilmiş sadece araştırmaların yapıldığı bir hastahane kısacası buraya girmek pek akıl işi değil.

Dediğinde yutkunmaya çalıştım .
Hızla telefonumu çıkarıp bir taksi durağını aradım. Onlar benimle gelmemelierdi. O yüzden onlardan gizli gidecektim.

- lanet olsun babamın bana verdiği bilekliği düşürmüşüm !

Dedim telaşla .

- yutkunuyorsun , gözlerini kaçırıyorsun ve buraya geldiğinde de bileğinde bir bileklik yoktu. Bizsiz gitmeyi aklından bile geçirme.

Dedi Tuğçe .

- sizin başınızı belaya sokmak istemiyorum o yüzden hiçbiriniz gelmiyorsunuz !

- sen peki bizim seni bırakacağımızı düşündün mü ?

Dedi Ayşe . Cansu'ya baktım.

- bana bakma seninle geleceğimi biliyorsun.

- bende geleceğim. Hatta hepinize birer silah vereceğim . Temkinli olmak zorundayız.

Dedi Semih . Haklıydı bunun sonunda hapishane'ye gideceğimizi bile bile kabul ettik hepimiz. Yarım saat sonra gelen taksi ile önce Semih'in evinin önüne geldik. Onu beklerken telefonumdan gelen çağrıyla gözlerim telefonumu buldu.

Deniz arıyor...

Açmak ile açmamak arasında kalmıştım . Aramayı açtım.

- özür dilerim. Ben böyle olsun istemezdim.

- neredesiniz çabuk söylüyorsun !

Başımı iki yana salladım.

- üzgünüm Deniz . Gelmeni istemiyorum.

BURUK KALMIŞ HAYAT (Düzenlendi )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin