'2

161K 3.8K 892
                                    

'Herşey yoluna girmeden önce hep en kötüsü olmak zorundadır...

Genç kız, son hastasını yolcu edip üzerindeki gömleği çıkardıktan sonra saate baktı. Oldukça gecikmişti ve bu ailesinin hiç hoşuna gitmeyecekti.

Çünkü bugün Karahan'lar için büyük gündü. Yeni bir otel açılışları vardı. Karıyerleri için büyük önem taşıyan bu açılışta, İstanbul'un en yetenekli iş insanları da katılacaktı.

Üzerini düzenleyip, çantasını da aldıktan sonra arabasına binip evin yolunu tuttu.

Salona girdiğinde herkeste büyük bir telaş vardı. Makgözler çoktan gelmiş, anne ve yengesinin işlerine yetişmeye çalışıyorlardı. Ve neredeyse hazırdılar.

Onlara gözükmemeye özen göstererek merdivenlere doğru ilerlediğinde annesinin seslendiğini işitti.

"Miraay! Sen hazırlanmadın mı daha?" Diye sinirle sormuştu annesi.

"Yeni geldim hastaneden anne!" Bunu sıkıntıyla söylemişti. Çünkü yorgundu ve uyumak istiyordu. O topukluların ve rahatsız edici elbisesinin üzerinde saatlerce durmak istemiyordu.

"Berna otele gideli 2 saat oldu neredeyse!" Diye imalı bir şekilde laf sokuşturmaya çalışmıştı yengesi Nergis. Miray ise altta kalmayarak söze girdi:

"Bende Berna kadar boş olsaydım, giderdim ama çok şükür ki başında olmam gereken bir mesleğim var yengeciğim!" Diyerek odasına çıkmıştı. Yengesi Nergis hep böyleydi. Hiçbir işe yaramayan, uzaydan daha boş olan kızını her fırsatta övmeye çalışırdı. Buna alışkın olduğundan sadece cevaplarını verip, çekiliyordu.

Ilık bir duşun ardından babannesinin kendisi için seçtiği elbiseyi dolabından çıkarıp, üzerine geçirdi. Diğer hazırlıklarını da hızlıca yaptığının ardından aşağıya inmişti.

Miray'ın Elbise ve Ayakkabısı...

Otelin kapısına geldiklerinde görevliler onları karşılamış, içeri geçmişlerdi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Otelin kapısına geldiklerinde görevliler onları karşılamış, içeri geçmişlerdi. Genç kız etrafa göz gezdirdiğinde tüm gece burada çok sıkılacağını düşünmüştü. Birsürü takım elbiseli adamlar ve oldukça şık ve gösterişli giyinimli bayanlar vardı. Miray gelemezdi ki böyle ciddi ortamlara. O daha çok eğlence taraftarıydı. Yanında arkadaşları olsaydı burada bile çok eğlenirlerdi.

"Miray Hanım sizin masanız şurada!" Diyen görevliye güler yüzle yanıt vermiş, büyük aile masalarına geçmişti.

Masada kendi ailesi olan Karahanlar dışında, ortakları, aynı zamanda aile dostları olan Aksan'lar da vardı. Onlara kısa bir selam verip, sandalyesine yerleşti. Masadakilerin kendisini baştan aşağı süzmesine aldırmayarak dikkatini kürsideki Babannesine çevirmişti.

Dilrûba hanım kürsiye çıkmış, gereken konuşmaları yapıyordu. Herkes pür dikkat onu dinlerken konuşması bitince salondan büyük bir alkış kopmuştu.

O    G E C E 🌒Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin