'8

88K 3K 495
                                    

'Siz ki birçok kişinin belki en güzel hayalisiniz. Değmeyenlerin hikayesi olmayın...

Nergs04 ithafen...

Günler su gibi akıp gidiyor, iki genç birbirinden bağımsız yaşıyorlardı. Miray çok gerekmedikçe genç adamla muhattap olmuyordu. Hâlâ ona tam ısındığı söylenemezdi.

Sabah güne kuşların cıvıltılarıyla uyanmıştı genç kız. Yerinden doğrulup gerindiğinde yüzünde nedenini bilmese de tatlı bir gülümseme vardı. Galiba artık birşeyleri kabullenmiş, olaylara iyimser açıdan bakıyordu.

Dolabından çıkardığı birkaç parça kıyafeti hızla üzerine geçirip, saçlarını da arkadan topuz yaparak aşağı inmişti.

Etrafa göz gezdirdiğinde sadece çalışanlar vardı Fırat'ı görememişti. Buna fazla takılmayarak hazır olan kahvaltı masasına oturmuştu. Telefonundan yarım bıraktığı Lucifer dizisini açıp, izlemeye koyulmuştu. Bu diziyi izlerken kahkahalarının ardı arkası kesilmiyordu.

Genç adam salona Miray'ın gülüşleri eşliğinde girmişti. Üzerindeki terden spordan geldiği anlaşılıyordu. Onun dikkatini dağıtmak istemeyerek yavaş adımlarla banyoya çıkmıştı. Kısa bir duşun ardından tekrar salona indi.

"Ne yapıyorsun?" Diyip Miray'ın yanındaki koltuğa oturmuştu genç adam.

"Bebeğimle konuşuyorum. Beni duyabiliyormuş biliyor musun?"

"Gerçekten mi?" Diyip elini genç kızın karnına koymuştu.

"Hani hareket etmiyor bu!"

Miray buna gülüp " Çünkü çok küçük daha."

"Cinsiyeti ne zaman öğreneceğiz?"

"Önemli mi senin için?"

"Bilmem. Düşünmedim hiç. Planlarımda evlilik ve bebek sahibi olmak yoktu. Ama... bir kızım olsun isterdim yani."

"Sanki benim vardı!" Diyip göz devirmişti genç kız. "Buraya gelmeden önce görünmüştüm doktora. 4. ayın içindeyken belli olur demişti."

Genç kız ilk defa Fırat'la bu kadar güler yüzle ve ılımla konuşuyordu. Gülmek çok yakışıyordu ona. Gözleri kısılıyordu ve gamzeleri ortaya çıkıyordu. Neden hep kaşlarını çatıyordu anlamıyordu.  Onun ani değişen ruh hallerine de alışık olduğu için bunu pekte takmamıştı. Ne de olsa birazdan bağırmaya başlardı.

Fırat'ın onu izlediğini anlayınca rahatsız olmuş, yerinden kıpırdanmıştı. Ben biraz uzanacağım! Diyip Fırat'ın yanından ayrılmıştı. Adımları yukarı kata çevirip, odasına girecekken yukarı doğru uzanan bir merdiven görmüştü. Nereye çıktığını merak edip, temkinli adımlarla ilerlemişti.

Merdiven çatı katına çıkıyor, ve manzara buradan inanılmaz görünüyordu. Tüm şehir ayaklarının altında gibiydi.

Fazla kalan ve eski olan bütün eşyaları buraya yığmışlardı. Biraz temizlik, bakım yapılırsa vakit geçirmek için çok güzel bir mekan olabilirdi. Bunu kafasına koymuş, herşeye el atıp, burayı çok güzel bir yere dönüştürmeye karar vermişti.

Ortadaki büyük dolabı var gücüyle ittirmiş, biraz yerinden oynatabilmişti. Masayı da ittirdiğinde ortamdaki kalabalık azalmış görünüyordu.

Genç adam laptopundan maillerini okurken yukarıdan gelen gürültüyle dikkati dağıldı. Bunu umursamayarak tekrar dikkatini işine verdiğinde cam kırılma sesiyle hızla yerinden kalkmıştı.

"Miray!"

Miray'ın odasına baktığında onu göremeyince sesin geldiği yöne, yukarıya çıktı. Çatı katına ulaştığında büyük bir vazo kırılmış, Miray'ın parmağı kanlar içindeydi. Fakat genç kız bunu önemsemeyip, kendinden çapça büyük olan dolabı ittirmeye devam ediyordu.

O    G E C E 🌒Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin