𓁿
Merhaba, 11 ay önce yazmaya başlayıp sonradan bazı sebeplerden ötürü taslağa kaldırdığım kitabımın ilk bölümünü düzenleyip tekrardan yayınladım. İçindeki hiçbir terim, herhangi bir yerden alınmamış hepsi kitap için bulunan terimlerdir.bu bölümü ithaf ettiğim kişi beni tekrar bu kurguma döndüren, bana yazma cesaretini veren kişi tekrardan binlerce kez teşekkür ederim.
...
§ '𝚂𝙾𝙽 𝙳𝙴𝙽𝙴𝚈 §
(~Laboratuvar~)
"Dalgası olmayan deniz"𓁿
-A6-
Enseme batırılan soğuk ve metal şırınganın acısı ile açmaya çalıştım gözlerimi. Bulanıktı. Yavaşça netleşiyordu görüşüm. Gözlerimi sertçe yumup, sol dirseğimi yatağa koyarak hafifçe doğruldum. Yanımdaki insanların sesini duyuyordum ama sesler boğuk boğuk geliyordu. Sağ elimi ateş pahasına yanmakta olan enseme götürünce ağızımdan "Ih" diye küçük çaplı bir ses çıktı. Yanan ensem, vücuduma bıçak saplanırcasına canımı yakmıştı.
Birkaç kez gözlerimi sıkıca yumup açarak yanımda duranlara baktım. Hepsinin ağlamaktan şişip kızarmış olan gözleri endişeyle bakıyordu bana.
Hafifçe tebessüm ettim. Baygınlıktan kurumuş olan dudaklarımı oynatarak, zorda olsa söylemeyi en sevdiğim kelimeyi söyledim. "Yaşıyorum." Yüzlerindeki durgunluk gülümsemeye dönerken, sevinçle bana sarıldı altı kişi. Gözlerinden, sevinç gözyaşları süzülüyordu. Onlara bakarak,
"Başaramadılar. Her zaman olduğu gibi." Dedim karın ve baş ağrımın savaşmalarını umursamayarak. Birbirimize acıyla bakıyorduk ama belli etmemeye çalışıyorduk. Ölümün pençelerindeydik. Profesörler kod adlarımızı her söylediğinde, bedenimizi ele geçiren iğrenç duygu, her seferinde iliklerime kadar hissettiğim, korkunun derince kalbime işlediği o hissi yaratıyordu ruhumda. Kurtulamıyorduk.
Yaşamın verdiği bu acı dinmiyordu. Bedenlerimize akıttığımız gözyaşları ruhumuzu karanlık bir derine iterken, aldığımız her nefes içindeki nefreti kalbimize saplıyordu. Attığımız çığlıklar tek tek boğazımıza dizilirken, vücudumuzun her hücresi karanlık bir bilinmezliğe doğru sürükleniyordu.
"Çok korktuk, bu sefer... bu sefer başardılar sandık." Dedi K1, ıslanmış dudakları titrerken, çıkmakta zorlanan sesi içindeki acıyı döküyordu. O ise benden saklıyordu. Göz yaşları teninde yavaşça süzülürken, ellerimi yanaklarına götürüp, damlayan narin göz yaşlarını, yanaklarının yan tarafına doğru ittirdim. Kahvenin açık tonu olan gözlerine, gözlerimi sabitleyip Ona güven verircesine gülümseyerek,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON DENEY (Devam edecek!)
Science FictionBir Cehennem... Laboratuvarda hayat sürdüren hunharca denek. Üzerlerine işlenmiş lanet deneyler. Ölümün pençesinde kaybolan savaşçılar. Gözyaşları ve korkuyla kaplı bedenler. Enselerine yazılan kod isimler ile hayat sürdüren günahsız mahkûmlar. On...