Bir Cehennem...
Laboratuvarda hayat sürdüren hunharca denek.
Üzerlerine işlenmiş lanet deneyler.
Ölümün pençesinde kaybolan savaşçılar.
Gözyaşları ve korkuyla kaplı bedenler.
Enselerine yazılan kod isimler ile hayat sürdüren günahsız mahkûmlar.
On...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
•Alfalar ve Betaların düşmanlığı
♪
"Şimdi öleceğim işte. Benden intikamını beni ölürken seyrederek alırsın." Kafamda oluşan iki yol vardı. Ya öleceğim buranın tehlikesi kalkacak ya da öleceğim denekleri koruyan bir kişi olmayacak. Profesörler gelmek üzeredirler bir kaçış şansım var ama yaparsam herkesin hayatı tehlikeye girecek. Ben ise buna asla izin vermeyeceğim.
"Böyle olmayabilirdi." dedi ve yutkundu. Kafasındaki siyah muhafız maskesini çıkarıp lacivert buz tutmuş alev gözlerini gözlerime hizaladı ve tekrardan araladı dudaklarını.
"Alfa ve Beta düşmanlığını ortadan kaldırabilirdik." Tek bir cümlesiyle bana varoluş nedenimi gösterdi. Kafamdaki yapboz parçaları yerlerine oturmaya başladı. Gözlerimi açarak hareket edebildiğim kadar C100'e dönerek,
"Sen o gün nasıl kurtuldun? Şu an nasıl muhafızsın?" derin bir nefes alıp gözlerini kapatıp açtı. Bunu böyle sormam hem çok garip hemde çok manasızdı. Ancak C100 ölmeyerek Alfa'nın varoluşunu tekrardan ortaya çıkarmıştı.
"Profesör Black senin yaptığın ihaneti gözümün önüne getirdi. Deneklerle sarılıyordunuz ben laboratuvara götürülünce. Sonra burada muhafız olarak görev yapacağımı beni öldürmeyeceğini amacının seni kullanmak olduğunu anlattı. Üç yıl boyunca seni izledim. Her gün gözümün önündeydin." Bunları bana anlatırken çok sinirliydi, öfkesi içinde bana olan intikamla birleşmişti. Şu an profesörler gelmeden buradan çıkmak zorundaydım. Profesör Black'in almak istediği ben değildim.
"C100 bana yardım etmelisin." Gözlerini hafif kısıp keskince gözlerime baktı.
"Sen bana ettin mi?" hızlıca böyle bir soruyla bıraktı beni. Haklıydı, sonuna kadar haklıydı.
"İşler değişti. Bak, seni zaten öldürmeyecekti hatta S13 ve B4'ü de öldürmeyecekti. Amacı bendim. Çünkü Alfa benim ve benim kısmımda kalan denekler ama liderleri benim." Oldukça şaşkındı ve anlamadığını belli ederek kaşlarını çattı.
"Ne demeye çalışıyorsun?"
"Şu an anlatmak için zaman daraltıyor. O kadar zamanımız yok profesörler gelmek üzeredir." cebindeki telsizi çıkardı. "Profesör hangi kattasınız?" dedi telsizde kırmızı bir tuşa basarak ardından Black'in sesi duyuldu. "Muhafız, şu an gelemiyoruz ancak on dakikaya orada oluruz deneğin yanından ayrılma." dediğinde C100 hızlıca yanıtını verdi, "Anlaşıldı." bu da hayattaki ilk ve tek şansımdı galiba.
"Vakit var ne oldu anlat." dedi bana dönerek. Önce derin bir nefes alarak direkt girdim sözlerime. "C100 sen Betasın benim düşman grubumsun. Bu düşmanlık ikimizin ateşkesiyle sona ermişti. Ancak sen öldüğünde Beta'lar kaptansız kaldı ve kaptanları seçilmedi."
